Süreç değişiyorBingöl küçük Millet Meclisi (kMM) Mayıs ayı toplantısına kolaylaştırıcı olarak katılan Sosyolog, Araştırmacı, Yazar, Akademisyen Doç. Dr. Ferhat Kentel, “Türkiye'de hakim olan daha otoriter bir zihniyete karşı demokrat bir dille konuşmaya çalışıldığı zaman her an hangi suç kapsamına girecek diye bir takım endişeleri konuşuyoruz. Ama bu süreç değişiyor” dedi.Genel olarak Anayasa Mahkemesi ile ilgili değişiklik ele alındı. Yerel konu olarak da Bingöl'ümüzün olmazsa olmazı meşe ormanlarının korunmasının konuşulduğu toplantıya kolaylaştırıcı olarak Sosyolog, Araştırmacı, Yazar, Akademisyen Doç. Dr. Ferhat Kentel, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, Çevre ve Orman İl Müdürü Bedrettin Taşkesen, Orman İşletme Şefi Erkan Davran, STK Temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bingöl küçük Millet Meclisi (kMM) Koordinatörü Semiramis Karaarslan'ın konuşmasının ardından genel konu olarak ‘Anayasa Mahkemesi ile ilgili değişiklik' konusu ele alındı. Bu oturumda sırasıyla STK temsilcilerine, vatandaşlara söz hakkı verildi ve daha sonra programa kolaylaştırıcı olarak katılan Sosyolog, Araştırmacı Yazar, Akademisyen Doç. Dr. Ferhat Kentel de söz hakkı aldı. BİNGÖL BAROSU: ZİHNİYETLERİN DEĞİŞMESİ LAZIM Bingöl Barosu adına söz hakkı alan Av. Cevat İshakoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlarla gündeme geldiğini hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi 82 Anayasası ile hareket ettiği için parti kapatma ve diğer gündemlerle ilgili verdiği kararların tamamında haksızdır. Siyasi parti kapatma davaları açan Anayasa Mahkemesi, hukuki davranmıyor, ideolojik davranıyor. Yapılacak değişikliklerden Anayasa Mahkemesinin çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü zihniyetlerin değişmesi lazım. Anayasa değişikliğinde sadece bir partinin değil de, bütün toplumun görüşlerinin alınması gerekmektedir” dedi. DİYANET-SEN: EN BÜYÜK SIKINTILARI DİN GÖREVLİLERİ ÇEKTİ 82 Anayasasında en büyük sıkıntıları din görevlilerinin çektiğine dikkat çeken Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, “82 Anayasasının referandumu esnasında Bingöl büyük bir oranla ret oyu vermişti. Bunun faturasını da din görevlilerine kesmişlerdi. O günün şartlarında din görevlileri bu anayasanın uygun olmadığını vaat etmişlerdi. Bundan dolayı din görevlilerimiz sürgünlere uğramışlardı. O günün şartlarında bedel ödeyen din görevlilerimiz, bugün o bedellerin mükâfatını almaktadırlar. Dolayısıyla bu anayasanın ihmal edilemeden değiştirilmesi şarttır” ifadelerine yer verdi. SERBEST MUHASEBECİLER ODASI: ANAYASA MAHKEMESİ'NİN TARAFSIZLIĞI KONUSUNDA TEREDDÜTLER VAR Serbest Muhasebeciler Odası Bingöl Temsilcisi Ali Burakgazi, 82 Anayasasının topluma dar geldiği için Türkiye sorunlarının çözülemediğini söyleyerek, “Bu bakımdan sorunları çözemeyen bir anayasanın değiştirilmesinden daha doğal bir durum olamaz. Bu nedenle bu anayasanın değiştirilmesi lazım. Anayasa Mahkemesi verdiği kararlarla toplumun genelini tatmin edemiyor. Maalesef bu noktada Anayasa Mahkemesi'nin tarafsızlığı konusunda tereddütler var. Mademki mevcut anayasa ile sorunlar çözülemiyorsa, burada birinci set olan Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesi gerekiyor” diye konuştu. TOÇ-BİR-SEN: TÜRKİYE'DE MUHALEFET SORUNU VAR Toç-Bir-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çebik, Türkiye'de iktidar sorunundan ziyade muhalefet sorunu olduğunu belirterek, “Anayasa değişiklikleri Türkiye'de yapıldığı zaman hangi koşullarda ve hangi zihniyetle yapıldığı malum. Bu anayasaların yapıldığı bu zihniyeti devam ettirecek kurumların da aynı zamanda iflas edildiği de malum. Türkiye'nin 60 yıllık siyasal geçmişinde bu kurumların vesayeti sürekli insanların üzerindedir. Bu anlamda HSYK ve Anaysa Mahkemesi'nin iyi sınav vermediğini görüyoruz. Maalesef bununla birlikte Türkiye'de iktidar sorunundan ziyade ciddi anlamda bir muhalefet sorununun olduğu görülmektedir” diye konuştu. BERBERLER VE KUAFÖRLER DERNEĞİ: ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ BİR MİLAT OLARAK GÖRÜYORUZ Anayasa değişikliğini bir milat olarak gördüklerini söyleyen Berberler ve Kuaförler Derneği Başkanı Mehmet Ulcay, “1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasası o günün şartlarında kısıtlı imkanlarla yapıldı. Ama kısıtlı imkanlarla yapılan anayasa 61 ve 82 anayasasından daha iyiydi. Gelinen noktada anayasanın bazı maddelerinin değişmesini bile bir milat olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. YİSTOD: PAKET OLDUKÇA ÖNEMLİDİR YİSTOD Başkanı Mahmut Bürlükara, “61 ve 82 anayasaları askeri anayasalar olduğu için özgürlükleri ve kısıtlamaları da onlar getirdi. Sivillerin Türkiye'de anaysa yapabilme yeteneğini gösterebilme açısından mecliste olan paket oldukça önemlidir. Bu paket yeterli midir? Hayır, yeterli değil. Çok büyük bir değişikliğin yapılması gerekiyor. Çünkü toplum canlı bir organizma olduğu için ihtiyaçlar sürekli değişiyor. Bunun yanında gerçekten bir özgürlük sağlayacaksa, neden anayasa değişikliği yapılmasın. Bu anlamda bunu zorlaştırmamamız ve sürecin önünü tıkamamamız lazım” dedi. SAĞLIK-SEN: BU ANAYASANIN NERESİNİ DEĞİŞTİRİRSEK KARDIR “‘Bu anayasanın neresini değiştirirsek kardır' düşüncesini gütmemiz gerekiyordu” diyen Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Nedim Hant, “82 Anayasasını yıllardır tartışıyoruz. Anayasa değişikliği ile ilgili mecliste olan bir paketi muhalefetin magazinsel taraflara çektiklerini düşünüyorum. Bu anayasa paketinin kapatma maddesinde yapılan oylamayı çok manidar buluyorum. ‘Bu anayasanın neresini değiştirirsek kardır' düşüncesini gütmemiz gerekiyordu” diye konuştu. MEMUR-SEN: ANAYASA PAKETİNİ KISMEN OLUMLU BULUYORUZ Anayasa paketini kısmen olumlu bulduklarını söyleyen Memur-Sen İl Başkanı Abdurrahman Ensari, “Anayasa paketini kısmen olumlu buluyoruz ama tam içimize sinen bir değişiklik değildir. 2007 yılında AK Parti iktidarı anayasayı tam değiştirebilecek, bir ortamı yakalamıştı. Ama bu fırsatı değerlendirememiştiler. Ortamın müsait olduğu bir zamanı da beklemekte doğru değildir. Önemli olan ortamın müsait olmadığı bir zamanda cesur adımlar atabilmektir. Anayasa değişikliğini yarım yamalak bir değişiklik olarak görüyorum. Ama yargı alanında olan vesayeti kısmen değiştirebileceğini düşünüyorum. Tabiî ki bizim gönlümüz ve arzumuz sivil, demokratik, özgürlükçü ve adalet esasına dayanan yeni bir anayasanın yapılmasıdır” dedi. AK PARTİ: CESARETİ AK PARTİ GÖSTERDİ 30 yıldan bu yana gelmiş geçmiş bütün siyasi partilerin 82 anayasasını eleştirdiğini ancak hiçbir partinin cesaret edipte bu anayasayı değiştirmediğini ve sadece bu cesareti kendi partilerinin gösterdiğini söyleyen AK Parti İl Başkanı Cevdet Çalbay, “Bugün ise AK Parti büyük bir cesaret göstererek, anayasayı değiştirmeye çalışıyor ve çok önemli maddeleri bütün muhalif partilerin karşı çıkmasına rağmen meclisten geçirmeye çalışarak, halkın takdirine sunuyor” ifadelerine yer verdi. BELEDİYE BAŞKANI: HİÇBİR ÜLKEDE BÜTÜN KAZANIMLAR BİR DEFA DA ELDE EDİLMEMİŞTİR Demokrasinin gelişiminde hiçbir ülkede bütün kazanımlar bir defa da elde edilmediğini kaydeden Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, “Demokrasinin gelişiminde hiçbir ülkede bütün kazanımlar bir defa da elde edilmemiştir. Yani bu bir süreçtir. Türkiye'de de demokratikleşmek uzun yıllardır devam ediyor. Menderes'le başlayan bir sivil anlayış, bütün iktidarlar döneminde kısmen otoriteleşme, kısmen demokratikleşme gelişmiştir. Bugün bunun en kapsamlısını görüyoruz. Bu paketin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ne kadar faydası olduğu araştırılırsa en az yanıltıcı olduğuna inanıyorum. Böyle bir anayasa paketinin mecliste geçmesini önemsiyorum. Çünkü bu sivil iradenin bir başarısıdır” diye ifade etti. DOÇ. DR. KENTEL: HERKESİN KAFASINDA BİR ANAYASA HAYALİ VAR STK temsilcilerinin konuşmalarının ardından söz hakkı alan Sosyolog, Araştırmacı, Yazar, Akademisyen Doç. Dr. Ferhat Kentel, “Türkiye'de hakim olan daha otoriter bir zihniyete karşı demokrat bir dille konuşmaya çalışıldığı zaman her an hangi suç kapsamına girecek diye bir takım endişeleri konuşuyoruz. Ama bu süreçte değişiyor. Bunda AK Parti'nin, sivil toplumun veya bir takım gazetelerin katkısı olabilir. AK Parti bu toplumun taleplerini yansıtan bir arayış partisiydi. Bu süreçte ben bambaşka bir anayasa istiyorum. Çok daha mükemmel, çok özgürlüklerin olduğu, şiddet, küfür ve hakaret bir takım şeyler dışında her türlü özgürlüğün konuşabildiği, dile getirilebildiği bir anayasa istiyorum. Benim hayal ettiğim böyle bir anayasadır. Hepimiz aynı kıstaslarla düşünmeyebiliriz. Benim kafamdaki özgürlükleri özgürlük olarak düşünüyorum. Başkalarının özgürlük talebi ile benim özgürlük talebimin konuşulması lazım. Bir tür müzakere olması lazım. Müzakereler tartışılması gerekiyor ki, daha ideallerini bulabilelim. En azından bu yolda yürümenin bile çok önemli olduğunu düşünüyorum. Herkesin kafasında bir anayasa hayali var. Bunu en çok devrimler mantığında görmek lazım. Bizzat yürünen yolun güzergâhında çok önemli olan esas; demokratikleşmenin olduğu yol, yürünen yolun güzergâhıdır” şeklinde konuştu. BİNGÖL'ÜMÜZÜN OLMAZSA OLMAZI MEŞE ORMANLARININ KORUNMASI Yapılan konuşmaların ardından yerel konu olan Bingöl'ümüzün olmazsa olmazı meşe ormanlarının korunması konusuna geçildi. Bu oturumda da STK temsilcilerine ve vatandaşlara söz hakkı verilerek, çözüm önerileri alındı. Bu oturumda söz hakkı alan Çevre ve Orman İl Müdürü Bedrettin Taşkesen ve Orman İşletme Şefi Erkan Davran, ormanların Bingöl için ne kadar önemli olduğuna vurgu yaparak, kendilerine yapılan eleştirilere de cevap verdiler. TAŞKESEN: ÇEVREYİ KORUMAK SADECE BİR RESMİ KURUMUN GÖREVİ OLMAMASI GEREKİYOR Çevreyi korumak sadece bir resmi kurumun görevi olmadığına dikkat çeken Çevre ve Orman İl Müdürü Bedrettin Taşksen, “Çünkü bu çevrede sadece bir kurumun görevlileri yaşamamaktadır. Bu atmosferi soluyan herkesin bir şekilde bu işe sahip çıkması lazım. Bazıları eleştiriler yaparken biraz da insafsızca eleştiriler yaptı. Ağaçlandırma çalışması yapılırken, erozyon kontrolü, endüstriyel ve rehabilitasyon amaçlı olmak üzere 3 ayrı dalda çalışma yapılır. Bizim yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarında vatandaşın desteğini alamaya çalıştık” diye konuştu. YORUM YAZIN
|
|