Silahlanan toplumToplumun silahlanma hevesini körükleyen bu tasarıda 'cinnetle beslenen şiddetin' ülkesi olmayacağımızın teminatı yer almayacak mı?Öfkesini, cinnetini ve coşkusunu silaha davranarak yaşayabilen toplumun nasıl silahsızlandırılacağına kafa yormak yerine yeni silah tasarısıyla silahlanmanın önü açıldı. Ruhsat alma yaşını av tüfeği için 18'e çekerken, diğer silahlar için 21 olarak belirleyen yasa tasarısının silahsız toplum yaratma endişesi taşımadığı aşikar. 18 yaşındaki gençlerin pompalı tüfekle neler yapabileceğini şimdiden tahayyül bile edemeyiz. Tasarıyla silaha erişilebilirlik kolaylaştırılıp geniş ve hareketli sivil silah pazarı oluşturuluyor. Umut Vakfı, ateşli silahlarla ölen ve öldürülenlerin 15-25 yaş aralığında olduğunu ve bu yüzden ruhsat yaşının 25'e çıkarılmasına dikkat çekiyor. Bir kişi için en fazla beş silaha ve 15 fişekten fazla olmayan şarjörlere müsaade eden tasarıyla sivil hayat silahlanacak. Silah fetişizmiyle şişirilmiş erkek kimlikli gündelik hayatta pompalı, kurusıkılar dahil tüm silahların kustuğu şiddetin 'şimdilik' şahidiyiz! Linç teşebbüsleri, galeyana gelmiş güruhlar, mafyöz ya da militerize sivil kesimler ve özel güvenlik şirketleriyle 'adalet tesisine' girişilen ülkede her üç evden birine silah girecek. Oysa kanı beynine sıçrayınca eli de belindeki silaha yeltenen dinmeyen öfkenin vara yoğa adam öldürdüğü ülkemizde her gün muhtelif 'şiddet patlamalarını' izliyoruz. Aşırı güvensizlikle baş etmek için herkes birbirine gösterişli silahını 'teşhir ederken' o silahlar çokça ateşlenmekten geri kalmayacak. Bursa'da geçen cuma günü yargılanan Suat Özbaş, servis bekleyen Mikail Atay'ı 'neden yan bakıyorsun?' diye bağırarak belinden tabancasını çıkartıp öldürürken, iki kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu. Uzmanlar her yıl 3 bin kişinin silahla öldürüldüğü ve 12 bin kişinin de yaralandığını bildiriyor. Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz (Akşam - Nihal Kemaloğlu) YORUM YAZIN
|
|