Ramazan ayında oruç tutan sigara bağımlılarından bazılarının, orucu sigara ile açtıklarını ifade eden Erdöl, bunun ''ölümcül tehlikeye davetiye çıkardığını'' söyledi. Yaklaşık 16 saate varan bir açlık süresinin ardından hemen sigara içmenin damarlar üzerinde ciddi etkiler oluşturduğu belirten Erdöl, ''Sigaranın içinde bulunan nikotin ve benzer özelliği olan diğer maddeler, özellikle uzun süren açlığın ardından içildiğinde damarlarda kasılma yapıyor. Hangi damarda ve kaç sigaradan sonra bu kasılmaları yapacağı aslında belli değil. 16 saatlik açlık döneminden sonra sigarayla oruç açmak, nikotine 'damarlarımı daralt' diye komut vermek anlamına geliyor. Bu maddeler kalp damarlarını sıkıştırıp büzüştürerek kalp krizini tetikliyor'' dedi.
Erdöl, uzun süreli açlıktan sonra içilen sigaranın yalnızca kalp değil, beyin damarlarında da ciddi hasara yol açtığını ifade etti.
Sigaranın vücudun bütün organlarına zarar verdiğini, şimdiye kadar belirlenmiş hiçbir faydasının olmadığını anlatan Erdöl, bu nedenle sigara tiryakiliğinin bir hastalık olduğunu ve bağımlıların bunu en kısa sürede terk etmeleri gerektiğini söyledi.
Ramazan ayının bu tür bağımlılıklardan kurtulmak için iyi bir vesile olduğunu dile getiren Erdöl, ''Mümkünse sigara hiçbir zaman içilmemeli. Ancak sigarayı terk etmeyen tiryakiler için açık kapı bırakmak gerekirse, oruçlarını sigara ile açmak yerine en azından yemekten bir süre sonra sigara içerek riski daha az seviyeye düşürmelerini tavsiye edebiliriz'' dedi.
Ramazan ayında özellikle reflü şikayetlerinin arttığına dikkati çeken Erdöl, sigarının, reflüyü tetikleyen en önemle etkenlerden olduğunu sözlerine ekledi.
AA