ADANA - Türkiye'de yılda yaklaşık 1,5 milyon doğum gerçekleşiyor ve bunun yüzde 41'i sezaryenle yapılıyor. Sezaryenle doğumda anne ve bebek ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirten Kadayıfçı, “kadınların istekli olduğu sezaryende doğum sonrası ölüm riski iki kat fazla” dedi. |
Uzmanlar, sezaryenle doğumda anne ve bebek ölüm riskinin daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı, Türkiye'de doğumdan önce ve hemen sonraki dönemlerde ölüm oranının binde 20 civarında olduğunu söyledi ve “İkinci kez sezaryenle yapılan doğumlarda bu oran binde 40'a çıkıyor, yani 30 bine yakın çocuk ölüyor” dedi.
DÜNYADA ANNE İSTEĞİYLE SEZARYEN KABUL EDİLMİYORProf. Kadayıfçı, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerde anne isteğiyle sezaryen yapılmadığını, ancak Türkiye'de anne isteğiyle bu doğumun, gereklilik olmaması durumunda bile kolayca yapıldığını söyledi. Anne isteğiyle yapılan sezaryenin “Tıbbi bir hata” olduğunu savunan Kadayıfçı, “Kadınlar normal doğumun nasıl olacağı konusunda eğitilmediği için korkuyor, doğum kanalında yırtıklar olacağına inanıyor. Bunun yerine “Karnımdaki çizgi önemli değil” diyor. Yani çocuğun çıkarı ile annenin çıkarı çatışıyor. Sakat riskinin de arttığı sezaryende sonraki nesillerin sağlığı da tehlikeye atılıyor” dedi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Kadayıfçı, Türkiye'deki oranın ise normal şartlarda yüzde 10'ların altında olması gerektiğini söyledi.
SEZARYEN MODA OLDUAdana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu ise, eğitim düzeyi arttıkça, sezaryenle yapılan doğumların da arttığını belirterek, “Sezaryenle doğum kadınlar arasında adeta moda oldu” dedi. Kadınların estetik kaygılar ve kolay olduğuna inandığı için sezaryeni istediklerini vurgulayan Küçükosmanoğlu, bazı kadınların doğacak çocuğunun burcunu belirleyecek şekilde sezaryen tarihi aldığını ileri sürdü. Sağlıkta moda olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, sezaryenin ancak istisnai durumlarda yapılması gerektiğine dikkati çekti.
ÖZEL HASTANELER TEŞVİK EDİYORSağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen de, sezaryenin özel sağlık kuruluşları tarafından özellikle teşvik edildiğini ileri sürerek, doğum yapacak kadınların ise yanlış yönlendirildiğini iddia etti. Antmen, normal yapılacak doğumun 700-800 YTL civarında olduğunu, ancak cerrahi müdahaleyle bu rakamın 2-3 bin YTL'ye kadar çıktığını belirterek, “Özel hastaneler ticarethane mantığıyla insana para kazanılacak bir meta gözüyle bakıyorlar. Kazanacakları paraya göre endikasyon yani tıbbi gereklilik teşhisi koyuyorlar. Toplumumuzda doktorlara güven üst düzeyde olduğu için, yeterli parası olmasa da insanlar mecburen sezaryeni kabul ediyor” dedi.
“PERFORMANS SİSTEMİ SEZARYENİ ARTIRIYOR”Antmen, son yıllarda devlet hastanelerinde uygulanan “Performans” sisteminin de sezaryen oranının artmasında etkili olduğunu iddia ederek, performans üzerinden döner sermaye alan doktorların daha fazla müdahale için kolay yolu seçtiklerini ileri sürdü. Avrupa Birliği ülkelerinde performans sistemi uygulanmadığı için sezaryenin yüzde 10'larda olduğunu belirten Antmen, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.