Sempozyuma 40 bildiri sunulduBingöl Üniversitesince kuruluşunun 10. yıl etkinlikleri kapsamında İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 'Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi ve Hâlidîliğin Bingöl ve Çevresi Üzerindeki Etkisi' ulusal sempozyumu sona erdi.![]() 4-5 Mayıs 2017 tarihlerinde üniversitemiz kongre merkezinde yapılan sempozyumda; iki günde yapılan toplam dokuz oturumda 40'tan fazla bildiri sunuldu. Sempozyumda sunulan bildirilerin kitap haline getirileceği bildirildi. Üniversitemiz kongre merkezinde gerçekleşen ve iki gün devam eden “Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ve Halidiliğin Bingöl ve Çevresi Üzerindeki Etkisi ” sempozyumu; Prof. Dr. Mahfuz Söylemez'in başkanlığında, sempozyum koordinatörü Prof. Dr. Orhan Başaran, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftçi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Abdulcebbar Kavak, araştırmacı-yazar Müfid Yüksel'in katılımıyla gerçekleşen değerlendirme toplantısıyla sona erdi. “MEVLANA HALİDİ BAĞDADİ, HALKLA DEVLETİ BARIŞTIRDI” Sempozyumu değerlendiren Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftçi, “Mevlana Halid, tasavvuf ile şeriatı birleştirmekle birlikte gerek kendi zamanında gerekse halifeleri zamanında Halidiliğin yayılması bir nevi insanlara okuma yazma öğretme aracı oldu. Adab-ı muaşeret aracı oldu ve Kürt bölgelerinde de okur-yazarların artmasına, insanların kültürle daha içli dışlı olmasına neden oldu. Kendisi siyaseti sevmemekle birlikte ümmet anlayışından hareketle bir nevi halkla devleti barıştırmıştır. Halkın devlete olan desteğini sağlamakla birlikte toplumda barış ve huzurun yıllarca sürmesine vesile olmuştur” diye konuştu. “MEVLANA HALİD VE HALİDİLİK ÜMMETÇİ BİR HAREKETTİR” Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Abdulcebbar Kavak, “toplumları değerli kılan sahip oldukları medeniyettir, sizin medeniyetiniz yoksa istediğiniz kadar zengin olun, sayınız çok olsun dünya literatüründe yoksunuz. Medeniyetleri değerli kılan da içerdiği temel konularıdır. Bizim medeniyetimiz İslam medeniyetidir, medeniyetimiz bilgiye ve ilme dayanır” dedi. ‘Mevlana Halid ve Halidilik ümmetçi bir harekettir' diyen Kavak, “zaman zaman bazı söylemler oluyor, Kürtçülük ve benzeri durumlar. Mevlana Halid, Kürt'tür ama asla Kürtçülük diye bir olayın içerisine girmemiştir Mevlânâ Halid ve halifeleri medreseler yoluyla Kürt dilinin ve kültürünün yaşamasına en büyük katkıyı sunmuşlardır” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. “MEVLANA HALİD-İ BAĞDADİ SON 200 YILA DAMGASINI VURAN SEMBOL ŞAHSİYETLERDEN BİRİDİR” Sempozyumun değerlendirme toplantısında konuşan araştırmacı-yazar Müfid Yüksel de, “sembol dini şahsiyetler, farklı toplum kesimleri ve farklı coğrafyalar arasında köprü olan şahsiyetlerdir. İslam dünyasında tarihte damgasını vurmuş bu şahsiyetler, özelikle bu bölgede yani Kürtler arasında çıkmış, bütün İslam âlemine mal olmuş, sembol dini şahsiyetlerden biri de Mevlana Hâlidî Bağdâdî'dir, Halidi Bağdadi 19. yüzyıla en fazla damgasını vuran şahsiyetlerin önde gelenidir. Mevlana Hâlidî sadece kendi döneminde değil, bugüne yansıyan son 200 yıla bu anlamda damgasını vurduğu görülmektedir. Kafkaslardan, balkanlardan, Ortadoğu'ya birçok yerlere hata Endonezya'ya etkileri söz konusu olmuştur” dedi. Sempozyum Koordinatörü Prof. Dr. Orhan Başaran, “sempozyumun koordinasyon sorumlusu olarak, herkese teşekkürleri ifade etmek istiyorum. Öncelikle sempozyumun icrası noktasında idari, maddi ve manevi her türlü destekte bulunan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İbrahim Çapak başta olmak üzere katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. YORUM YAZIN ![]()
|
|