Selami şahin: türkçe'yi 7 yaşında öğrendimSelami Şahin yorumculuğu ve besteleri ile Türk müzik yelpazesinin farklı renklerinden biri. Ünlü besteci hayatının bilinmeyenlerini anlattı.Şebnem ÖZCAN'ın ropörtajı Selami Şahin yorumculuğu ve besteleri ile Türk müzik yelpazesinin farklı renklerinden biri. Ünlü besteci ve yorumcunun bilinmeyen o kadar çok özelliği var ki, hayatı üç ciltlik roman, en az 13 bölümlük bir dizi olur... İşte Şahin'in reyting rekoru kıracak hayat öyküsü... ** Türkiye'de ilk kez açılan Arapça televizyon kanalı TRT 7'nin önemli sanatçılarındansınız; hayırlı uğurlu olsun... Evet, Arapça'yı ben tam bir Mısırlı gibi çok rahat konuşuyorum. TRT 7'nin Genel Müdürü Sefer Bey'le sohbet ettik, o yıllarca Mısır'da yaşamış Arapçası çok güzel; 'Selamiciğim inanamıyorum aynı bir Mısırlı gibi konuşuyorsunuz' dedi. ** Peki siz bu kadar düzgün Arapça konuşmayı nasıl öğrendiniz? Benim rahmetli annem Mısırlı'ydı, ben aksanı oradan öğrendim. Aslında Türkçe'yi ilkokula gittikten sonra, yani 7 yaşından sonra öğrendim. Ben Arapça'yı Türkçe kadar rahat konuşurum. ** Bütün Arap ülkeleri izleyebiliyor mu sizi? Bütün dünya ülkeleri izliyor. Bu Arap kanalı projesi çok büyük. ** Arap ülkelerine gittiğinizde sizi tanıyorlar mı, orada bizde olduğu kadar seviliyor musunuz? Ben Arap ülkelerine gittiğimde yolda yürüyemiyorum. Türkiye'de çok daha rahatım. Türk Mısır ortak yapımı 'Mumya Firarda' adlı bir sinema filminde oynadım, Mısır'da da herkes beni tanır. Resim çektirmek isteyenler, imza almak isteyenler çok olur. ** Size ne diyorlar? Selemi Şehin! Arap ülkelerinde bir sürü şarkım Arapça'ya çevrildi, söylendi. Birçok şarkıcı sadece benim şarkılarımı söyleyerek çok ünlü oldu. Ama tabii telifimi alıyorum. ** Peki Türkiye'de bu durum nasıl, sizin şarkılarınızla star olan bir sürü ünlü isim var. Telifleriniz ödeniyor mu? 100 lira almam gerekirken sıfırları kaldırın onu alıyorum! Türkiye'de yaptığım şarkıları Arap ülkelerinde yapsaydım herhalde özel iki uçağım olurdu. ** Nasıl ünlü oldunuz? Ben İstanbul'a 15 yaşında geldim. Beyoğlu'na indim, 'Allah'ım iş bulayım, çalışayım, para kazanayım, ünlü olayım anne babama bakayım inşallah' dedim. Bir ezan sesi, ben girdim abdestimi aldım, namazımı kılarlarken gözüm de bavuldaydı, bavulda da hiçbir şey yoktu zaten. Duamı camide ettim ve çıktım. Gezdim, dolaştım, otele gittim, 'İşçi lazım mı' dedim. Aynı gün Beyoğlu Şato Otel'inde iş buldum. Otel sahibinin eşine 'Anneciğim ben şarkıcı olmak istiyorum ama işim yok, kalacağım bir yer yok' dedim. 'Hüviyetin var, seni işe alacağım' dedi. İşe aldı. Orada yatak düzelttim, tuvalet temizledim. Sonra lokantada çalıştım. Plakçıda çalıştım. 45'lik yaptım ve patladım. 17 yaşına girerken ben meşhurdum. ** İlk işiniz ne oldu? Annemi babamı köyden alıp İskenderun'a taşıdım. Onlara ev aldım, elektrik, telefon bağlattım. ŞÖHRET BANA ALLAH'IN LÜTFUDUR ** Neden Arapça albüm yaptınız? Yıllardır Arapça bir albüm çıkarmak istiyordum. Şimdiye nasipmiş. Bu albümü Arap ülkelerinde satışa çıkaracağız, albümün ismi 'Deymen', 'Daima' demek! ** Anneniz Mısır'lıydı, merak ettim; onun için Arapça bir şarkı yazdınız mı? Arapça bir şarkı yazmadım. Ama 'Tapılacak Kadınsın' adlı şarkımı ona yazmıştım. ** Türkçe bilmiyordu ama o şarkıyı nasıl okudunuz? Doğru hiç Türkçe bilmiyordu. Şarkı çok büyük ilgi görmüştü. Anneme dedim ki, 'Anneciğim bu şarkıyı sana yazdım.' Bana annem dedi ki, 'Mana nedir bilmiyorum ki...' Ben ona tercüme ettim. Bana sarılıp ağlayışını hatırlıyorum. Kokusunu derin derin içime çekmiştim. Allah rahmet eylesin. Anne, baba gibi var mı yok! ** Kaç kardeşsiniz? 6 kardeşiz, 3 kız, 3 erkek! Ben anneme, babama, aileme baktım. Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim. Belki bu yaptığım işler yüzünden 17 yaşıma girmeden şöhret oldum. Çok dua aldım. Annem ve babamı, kral ve kraliçe gibi yaşattım. Şöhret bana Allah'ın bir lütfudur. Radyonun içinde birileri var sanırdım ** Tipik bir köy çocuğuydunuz değil mi? Köyümüzün adı eskiden Cındarlı'ydı. Topraktı yollar, kamyon gelirdi, otobüs yoktu. Evlerde elektrik yoktu, su yoktu. Yarı aç yarı tok, yoksul bir aile çocuğuydum. Ailem ilkokuldan sonra beni okutamadı. Ama iyi arkadaşlar seçtim ve çok çalıştım. Notayı, müziği kendi kendime öğrendim. Ben şarkıcı olacağım diye aşılandım. ** Sizi kim şarkıcılığa teşvik etti? Öğretmenlerim, 23 Nisan'da 'Ya senin sesin çok güzel şarkıcı olursun' diyorlardı. Şarkıcı nasıl olunur ne bileyim. Radyo bile dinlerken, içinde birileri var sanırdım. Zeki Müren, “Aferin sana yavrum” dedi ** Müziğe yeni başladığınızda hayranı olduğunuz bir şarkıcı var mıydı? Ben, Allah rahmet eylesin, Türkçe'sini bozmadan okuyan, sesiyle yorumuyla diksiyonuyla Zeki Müren'i örnek aldım. Ben bir başka sanatçının taklidi olarak çıkmadım, çünkü taklitler aslını yaşatır. ** Zeki Müren'le ilk tanıştığınız günü hatırlıyor musunuz? 17 yaşındaydım, 45'liğim yeni çıkmıştı. Cihangir'de bir kafeye gittim; Zeki Müren orada. Yanına gittim, 'Saygılar, size hayranım' dedim. 'Selami Şahin sen misin, benim gibi gevrek gevrek okuyan, aferin sana yavrum' dedi.
Bugün YORUM YAZIN
|
|