Şarap rönesansıArap alemi, muhafazakar İslamcıların sert muhalefetine karşın tam bir şarap rönesansı yaşıyor. Arap ülkelerinde üretilen şarabın miktarı da, kalitesi de son yıllarda büyük bir hızla arttı. Yedi ülkede yıllık üretim 146 milyon şişe.
![]() ŞATO MİGREN Mısır'da ülkenin en güzel üzümlerinin yetiştiği bağların Cemal Abdülnasır tarafından devletleştirilmesinden 30 yıl sonra, şarap üreticilerinin başının epey ağrıdığı "Chateau Migraine" dönemi bitmiş. Bugün bu ülkede üretilen 8.5 milyon şişe şarabın dörtte üçünü turistler içiyor. Suriye'de ise Johnny Saade adlı bir işadamının Lazkiye yakınlarında geniş bir arazide kurduğu bağ ve şaraphane, iki yıl içinde üretim yapmaya başlayacak. Komşu Lübnan da 15 yıllık iç savaşın şarapçılıkta açtığı yaraları sarıyor. 1990'da üç olan bağ sayısı, şimdi 18. Ürdün de şarapçılık alanında dev adımlar atıyor, ama şarap rönesansının en belirgin şekilde hissedildiği bölge Kuzey Afrika. Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü şarap ihracatçısı olan Cezayir, 1950'lerdeki AET yasaklarının ardından yaşanan çöküşü atlatıp Oran üzümüyle yeniden doğdu. Tunus Nebil üzümüyle, Fas ise Meknes bağlarıyla canlanıyor. Bu üç bölge, Arap dünyasının toplam şarap üretiminin çoğuna evsahipliği yapıyor. Irak'ta da durum farklı değil. Saddam Hüseyin döneminde uluslararası ambargoyu delmeyi başaran Eagle ve Zumot marka şaraplar, bugünlerde yanına Saint George'u da alarak özellikle resmi şarap yasağının uygulandığı Körfez emirliklerinde kapış kapış gidiyor. Üç şart: Para, demokrasi ve barış AFP'ye konuşan Fransız şarap uzmanı Denis Dubourdieu, "Şarap tüketiminde etkili olan üç faktör vardır: Para, demokrasi ve barış. Bu üçü birden tüm Arap dünyasında yok, ama bölgedeki şartlar yavaş yavaş iyileşiyor" diyor. Fas'ta İslamcı milletvekillerinin alkollü içkilere ağır vergiler önermesine, Mısır'da Müslüman kardeşlerin şarap yasağı teklif etmesine karşın, Arap şarabının üretimi, tüketimi ve kalitesi son yıllarda muazzam miktarda artmış bulunuyor. Hürriyet YORUM YAZIN ![]()
|
|