“Zazaca alfabe” ilgili kamuoyundaki eleştirilere değinen Baydaş; “ Öncelikle bu konunun uzmanı olmadığımı belirtmek istiyorum ancak okuduklarım ve araştırdıklarıma göre şu değerlendirmeyi yapabilirim.” diyerek şunları belirtti: Sorunuza cevap verirken Zazaca ile ilgili yazılı eserler hakkında kısa bir değerlendirme yapmak gerekir. Zazaca ilk olarak tahminen 1798 ile 1831 yılları arasında Diyarbakır'da Sultan Efendi tarafından Alevilik üzerine yazılan bir metin şeklinde kaleme alınmıştır. Peter Lerch ise Osmanlı döneminde Rusyaya savaşa giden ve esir düşen askerlerle ilgili yaptığı çalışmalarda Zaza dilini fark etmiş ve bu araştırmalarını detaylı bir şekilde 1850 yılında yayınlamıştır.”
Konu ile ilgili açıklamalarına devam eden Rektör Baydaş; “Bundan sonraki dönemlerde ise sadece çok az sayıda Zazaca edebi eserin yayınlandığını görebiliyoruz. Bunlar "Ahmedé Xasi" tarafından 1899'da ve diğeri "Osman Efendio Babıc" tarafından 1933'de Şam'da yayınlanmıstır. Bu dini eserler Arap harfleri kullanılarak yazılmıştır. Hala İslami dini çevrelerde Zazaca mevlütler Arapça harflerle yayınlanmaya devam etmektedir. Dolayısıyla arab harflerinden oluşan bir alfabe ile Zazaca eserler verilmektedir.” dedi.
Bugün Zazaca olarak yazılan eserlerin çoğunluğu 1997 yılında Amerikalı dilbilimci C. M Jacobson tarafından hazırlanan alfabe kullanılarak basılmaktadır diyen Baydaş; “Bu alfabede 32 harf vardır. Bu alfabe, dilbilimin de vardığı sonuçlara dayanarak Zazaca'yı başlı başına dil olarak görenler tarafından kullanılmakta ve dilde veya şivelerde bulunan hemen hemen tüm sesleri yazı diline yansıttığı söylenmektedir. Zazaca eserlerin bir kısmı ise Bedirxan Alfabesi kullanılarak yayınlanmaktadır. Bu alfabe ise Kurmanci için tasarlanmış olup genelde Zazaca'yı Kürt diline dahil gören çevrelerce kullanılmaktadır.” şeklinde konuştu.
Görüldüğ gibi. Zazaca'nın bütün Zazalar tarafından ortak kullanılan standart bir alfabesi henüz yoktur şeklinde açıklamarına devam eden Rektör Baydaş; “Genelde Jacobson alfabesi kullanılmaktadır. Belki bu farklılık Zazaca'nın farklı alt lehçelerinin farklı yazarlar tarafından kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Benzer şekilde Azeri Türkçesini ülkemizde kullandığımız alfabedeki harfleri kullanarak konuşamayız. İki dilde temelde Türkçe ama farklı alfabeler kullanılmaktadır. Aynı şekilde Zazaca'nın farklı alt guruplarının aynı veya farklı alfabe kullanması yadırganacak bir durum olmamalıdır.” dedi.
Zazaca'nın lehçelerine de değinen Baydaş; “Zazaca'nın lehçeleri; Kuzey, Merkez ve Güney Zazaca'dır. Kuzey lehçe Dersimce olarak da bilinir ve Tunceli, Erzincan, Sivas ve Muş yörelerinde kullanılır. Merkez Zazaca ise Bingöl, Elazığ ve Palu'da yaygın olarak kullanılmaktadır. Siverek, Gerger, Mutki ve Kuzey Diyarbakır'da ise Güney Zazaca lehçesi kullanılmaktadır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Zaza dilinin stadartlaştırılması ve dilbilimsel metodlara göre standart veya şiveler üstü bir Zazaca oluşturma doğrultusunda çalışmaların yapılmakta olduğunu görmek bizleri sevindirmekte ve bu konuda üniversite olarak katkı sağlamak yönünde ciddi irade göstermekte olduğumuzu da kamu oyu ile paylaşmak istiyorum diyen Rektör Baydaş; “Bu konuda alanındaki uzman bilim adamlarına gerekli desteği vermek istiyoruz.
Bu amaçla da Mayıs 2011 de uluslararası katılımlı bir Zazaca sempozyumu düzenlemeyi planladık. Bu sempozyuma Zazaca konusunda çalışmaları olan herkes katılabilir. Zaten bilimsel toplantılar tamamen ön yargısız ve her farklı düşünce ve görüşün kendi ürününü sergilediği, kendi bilimsel çalışmalarını tartışmaya açtığı ilmi faaliyetlerdir. Bu toplantıları düzenleyen kişi veya kuruluşlar sadece ev sahipliği yaparlar. Bu nedenle her neviden farklı çalışmalar sunulabilir ve tartışılabilir.
Burada ortak bir sonucun çıkmasını beklemek de doğru değildir, sadece farklı bilim adamlarının bu konudaki bilimsel çalışmalarının sonuçları tartışmaya açılacak. Katılan olur, karşı çıkan olur ama sonuçta bütün ileri sürülen tezler toplumun takdirine de sunulmuş olunacaktır. Üniversite olarak sonraki dönemlerde Zazaların yaşadığı coğrafyadaki kültürleri araştırmayı ve bu konudaki çalışmaları ve araştırmacıları desteklemeyi planlıyoruz. Ülkemizin kültürel zenginliklerinden olan Zaza dili ve kültürünü korumak ve güncel tutmak konusundaki çabalarımız devam edecektir.” dedi.