Parayı bas istediğin kalite belgesini alBir dönem şirketler için prestij unsuru olan ISO belgeleri milyon dolarlık vurgunların yeni adresi oldu. Metin Can'ın haberiISO 9000, ISO 9002, ISO 14001, CE, TSE, HACCP….Bir dönem şirketler için prestij unsuru olan, zorlu eğitim ve denetim süreçlerinden sonra alınabilen kalite belgeleri artık ayağa düştü. Kalite belgesi veren şirketlerin büyük bölümü yurtdışındaki fason şirketler aracılığıyla “parayı ver belgeyi al” dönemini başlattı. Hatta kalite dünyasındaki kalitesizlik o kadar çığırından çıktı ki bazı firmalar yazıcı ile dolaşıp, parayı verene anında kalite belgesini sunmaya başladı ISO (International Organization for Standardization) pek çok konuda standart yayınlayan İngiltere kökenli bir organizasyon. Bu organizasyon pek çok konuda sektör liderleri, akademisyenler, sivil tolum kuruluşları, denetçiler ile bir araya gelerek standartlar oluşturuluyor. Türkiye'de ise 90' lı yılların sonunda Bayındırlık Bakanlığının ihale şartnamelerinde eklediği ISO 9001 şartı ile kalite belgesi furyası başlamış oldu. Bu durumu örnek alan diğer tüm kuruluşlar da ihale şartnamelerinde bu belgeyi sorar oldu. Böylece kurumsallaşmamış ancak ihalelere teklif vermek isteyen pek çok firma bu belgeleri almak için yoğun bir çaba içerisine girdiler. Özellikle de işini son dakikaya bırakan yatırımcılar, belgelendirme kuruluşlarının ekmeklerine yağ sürdüler. Sonuç olarak zaten hiç bir denetime tabi olmayan sektörde özellikle son yıllarda ciddi şekilde belge satma dönemi başladı. Adı sanı bilinmeyen firmalardan temsilcilikler alındı. Onlarca firma bir anda "acil ihtiyaçlar giderilir" sloganıyla piyasaya çıktı. Öte yandan geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir sanayi bölgesinde yaşanan olay ise durumun vahametini ortaya koymaya yetti. Arabasında yazıcı ile sanayi bölgelerini gezip kalite belgesi dağıtan bir şirket temsilcisi polis tarafından yakalandı. Temsilcinin bağlı olduğu şirketin bugüne kadar bine yakın ISO belgesi verdiği ortaya çıktı. Ancak şirket belge vermeye yetkili olduğu için hiçbir cezai işlem yapılamadı “FİRMALARI BİZZAT ARADIK” Kalite belgesi pazarındaki kalitesizliği ortaya çıkarmak için HABERTURK.COM olarak birçok firmayı arayarak test ettik. Tesadüfen seçilen ve ismi bizde saklı kalacak firmaların tamamı kalite belgesini sadece para karşılığı vermeyi kabul etti. Bazı firmalar ise normal şartlarda uzun bir eğitim sürecinden geçilerek alınan bu belgeleri adrese postalamayı dahi teklif etti. ISO BELGESİNE HAK KAZANMAK İÇİN 6 AYLIK EĞİTİM GEREKİYOR Genel Müşavirlik Belgelendirme Müdürü Ali Sacid Ağır normal şartlarda bir firmanın danışmanlık hizmeti alarak, ISO 9001 belgesine hak kazanma süresi en az 2 ile 6 ayı buluyor. Ancak Ağır, son anda ihaleye girmeye karar vermiş firmaların bu belgeleri elde edebilmek yüklü miktarda paraları ödemeyi göze aldığına işaret ediyor. Kısacası Ağır, sistemdeki denetimsizlik ve boşluklar nedeniyle kalite belgelerinin kalitesizlik belgesine dönüşmeye başladığını söylüyor. DÜNYADA İLK ÜÇE GİRDİK Öte yandan Belgelerin bu kadar kolay alınması nedeni ile ISO 9001 belge sayısında Türkiye dünyada önde gelen ülkeler arasına girdi. Sanayileşmede, markalaşmada, kurumsallaşmada orta sıralarda yer alan Türkiye'nin ISO 9001 standartlarını karşılamada dünyada bu kadar öne çıkması da çarpıklığı gözler önüne seriyor. YENİ ZELANDA'DAN BELGE GELİYOR Türkiye deki yabancı akreditasyonlu belgelendirme kuruluşlarının sayısı 200'ü buluyor. Tercih edilen ülkelerin başında da Yeni Zelanda geliyor. Bu ülkenin ilgi görme sebebi ise hiçbir denetim olmadan belge veren fason şirketlerin burada yer almasından kaynaklanıyor. HİÇ BİR DENETİME TABİ DEĞİL İyi niyetle başlayan Kamu İhale Konunda istenilen ISO belgelerinin bu gün Türkiye'ye ve sanayiciye zarar veriyor. ISO belgeleri bugün kurumsal, kaliteli ve bilinçli firmalar ile bunları sağlayamayan firmaları teşhis etmekte ayırt edici özelliğini kaybetmiş cebinde parası olan ISO Belgesi veren şirketler belirli bir kanuna tabi değil. İsteyen her şirket yurtdışında bu konuda faaliyet gösteren bir kuruluşun temsilciliğiyle bu hizmeti verebiliyor. Bu sayede hem Türkiye'de hiç bir denetim mekanizmasına uyma zorunluluğu kalmıyor. Hem de kısa sürede belge veren kuruluş unvanı kazanılıyor. Bugün Türkiye'deki belgelendirme kuruluşlarının yüzde 90'ı bu yolu tercih ederek faaliyete geçmiş durumda. YORUM YAZIN
|
|