Pamuk'u öldürtmek için 2 milyon ytl ve glockErgenekon örgütlenmesiyle bağlantılı olarak gözaltına alınan 35 kişinin telefon konuşmalarında, Orhan Pamuk'u öldürtmek için 2 milyon YTL kaynak aradıkları kayda geçti Zanlılar, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili olarak da sorgulanıyor![]() Zanlıların dinlenen telefon görüşmelerinde Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'u öldürtmek için 2 milyon YTL kaynak aradıkları, suikast silahı olarak da Glock marka tabanca seçtikleri kayda geçti. Zanlıların Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili olarak da sorgulandığı belirtildi. Ümraniye'de 12 Haziran 2007'de bir gecekonduda ele geçirilen 27 el bombasıyla ilgili olarak sürdürülen soruşturma çerçevesinde önceki gün emekli Tuğgeneral Veli Küçük, avukat Kemal Kerinçsiz, gazeteci Güler Kömürcü, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ, "Drej Ali" lakaplı Ali Yasak ve Sami Hoştan, Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un da aralarında bulunduğu 33 kişi gözaltına alınmıştı. "Ergenekon" adlı bir örgütlenmeyi oluşturdukları belirtilen zanlıların DTP'li Ahmet Türk, Leyla Zana, Osman Baydemir, Sebahat Tuncel ile yazar Orhan Pamuk ile gazeteci Fehmi Koru'yu hedef seçtikleri öne sürülmüştü. ![]() Suikast silahı Glock seçildiMahkeme kararıyla 8 ay boyunca telefonları dinlenen ve izlenen zanlıların suikast planları ile ilgili olarak yaptığı telefon konuşmaları soruşturma dosyasında yer aldı.Dinlenen telefon konuşmalarına göre örgütün Pamuk'a suikast planı için tetikçi, silah ve para bulmak amacıyla bir dizi çalışma yaptıkları iddia edildi. Glock marka silah ve tetikçinin bulunduğu, tetikçiye verilecek 2 milyon YTL'nin de temin edildiği yönündeki konuşmaların da dinlemeye takıldığı belirtildi. Gözaltındaki emekli Tuğgeneral Küçük'ün telefon konuşmalarında eski uzman çavuş Muhammed Y.'yi tetikçileri bulması için Karadağ'a yönlendirdiğinin tespit edildiği öne sürüldü. Uzman çavuş Y.'nin de Karadağ ile kurduğu temasın ardından tetikçi olarak tutuklanarak cezaevine konulan Selim A.'yı bulduğu bildirildi. Çiftçi-Hablemitoğlu bağlantısıPolisin aralarında DTP'lilerin de bulunduğu olası suikast hedefindeki kişilerle ilgili bilgiyi MİT Müsteşarı Emre Taner'le de paylaştığı iddia edildi.Çetenin en kritik dosyaları arasında İbrahim Çiftçi'nin öldürülmesi olayının da bulunduğu kaydedildi. Çiftçi'nin Hablemitoğlu'nu gözaltındakilerin talimatıyla vurduğu ancak parasını alamadığı için itirafta bulunduğu ve çetenin Çiftçi'yi bu nedenle el bombası atarak ortadan kaldırdığı iddia edildi. Emniyet'e tehdit telefonlarıZanlıların gözaltına alınmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ait numaralara tehdit telefonları geldiği ifade edildi.![]() ESRA ALUS İstanbulÜmraniye soruşturmasını sürdüren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, 10 Temmuz 2004'te Ümraniye Cumhuriyet Savcılığı'ndan bu göreve atandı. Öz ilk olarak Ümraniye'de anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldüren ve annesi Hanım Yeşilyurt'u da yaralayan 4 kişi hakkındaki görüşüyle dikkat çekti.2 No'lu DGM, 1999 yılında verdiği kararda, sanıklardan İsmail Ayvacıoğlu ile Savaş Tüblek'i 75 yıl 8'er ay, Serdar Kaçmaz'ı 78 yıl 8 ay, İsmail Çolak'ı da 61 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, aynı türden hürriyeti bağlayıcı cezaların toplamının TCK'nın 77/1. maddesi uyarınca 36 yılı geçemeyeceğini, bu nedenle sanıkların cezalarının infazının 36 yıl üzerinden yapılacağını kaydetti. Yeni TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bu yasanın lehe olan hükümleri uygulandığında 4 hükümlünün cezalarında indirim yapılabileceği için "mağduriyetlerine mahal verilmemesi" amacıyla serbest bırakılmalarına karar verdi. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ise "yasada lehe hükümlülerin neler olduğunun belli olmadığını" gerekçe göstererek, bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edip hükümlülerin tutuklanmasını istedi. Bu talebi kabul eden mahkeme, tahliye kararını bozarak hükümlülerin cezasının infazının devamına karar verdi ve 4 kişi yeniden cezaevine konuldu. Öz, El Kaide terör örgütünün İstanbul'daki 4 bombalama eyleminin ardından başlatılan soruşturmayı da yürüttü. Sanıklar hakkında 9 ay süren bir sürecin ardından El Kaide üyesi Louai Sakka'nın da aralarında bulunduğu kişiler hakkında dava açtı. Öz ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM), eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastı ile İstanbul'daki terör olaylarıyla ilgili davada müebbet hapse çarptırılan El Kaide üyesi Louai Sakka'nın bağlantısını araştıran heyete de yardımda bulundu. BM Soruşturma Komisyonu üyesi biri İngiliz, diğeri Türk iki kişi, El Kaide davasına ilişkin Öz'ün bilgisine başvurarak tüm dosyayı almıştı. Savcı Öz, son olarak Ümraniye'de bir gecekonduda 27 el bombası bulunmasının ardından başlatılan ve yaklaşık 7 aydır süren soruşturmayı yürütüyor. BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN ERGENEKON DEĞERLENDİRMESİ: Emniyet ile yargı dayanışmasının en güzel ifadesi ANKARA MilliyetBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Ergenekon adı verilen örgütlenmeye yönelik başlatılan operasyonun Emniyet güçleri ile yargının sergilediği dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ziyareti sonrasında operasyona ilişkin sorulara yanıt verdi. Erdoğan şunları söyledi:'4-5 yıldır bu şekilde'"Geldiğimizden beri Türkiye'de çetelerle bu tür örgütlü suçlarla ilgili mücadelede güvenlik güçlerimizin ciddi, kararlı süreci başlattığını görüyorsunuz. 4-5 yıldır bu şekilde devam ediyor. Güvenlik güçlerimizin belli safhaya kadar bu işte müdahalesi olduktan sonra yargının devam ettirdiği süreç var.Bizim memnun olduğumuz bir konu bu suçlarla ilgili olarak son olay, gerçekten yürütme ile yargının gayet güzel dayanışma içinde bu işi yürüttüğünün ifadesi oldu. Demek ki bu dayanışmanın, neleri olumlu istikamete getirebileceğini gösteriyor. Bu süreçle birlikte toplumumuzdaki huzur ortamını daha güzel şekilde yakalayalım. Emeği geçen yargı ve güvenlik güçlerimize, polis-asker-jandarma hepsine milletim adına teşekkür ediyor, başarılarının artarak devamını diliyorum." Gözaltındaki zanlı sayısı 35'e yükseldi Soruşturma kapsamında dün de Diyarbakır'da yakalanan iki kişi gözaltına alınarak İstanbul'a getirildi. Emniyet'e giden Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün kontrolünde sürdürülen soruşturmada polisin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen arama, el koyma ve inceleme kararı doğrultusunda şüphelilerin ev ve işyerlerinde, otomobillerinde ve bazı derneklerde arama yaptığı öğrenildi. Avukatlarıyla görüştülerGözaltındaki müvekkilleriyle görüşmek isteyen bazı avukatlar da dün Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geldi. Müvekkili Emin Caner Yiğit ile görüşen avukat Ayhan Sarıoğlu, suçlamalar hakkında kendilerine bilgi verilmediğini belirterek, "Durumlarının iyi olduğunu gördük. Şu aşamada bir şey söylemek mümkün değil. Önümüze konan somut bir suçlama yok. Benim müvekkilim bayram ve kandillerde tebrik etmek için Veli Paşa'yı aradığı için gözaltında olduğunu tahmin ediyor. Önümüze somut deliler koysunlar, cevap verelim" dedi.Veli Küçük'ün avukatlarından İsmet Koç da "Diğer avukat arkadaşım Veli Bey ile görüştü. Durumunun iyi olduğunu öğrendim, ancak somut bir suçlama yok. Onun için bir şey söylememiz mümkün değil. Gazetelerde çıkan haberlerde yer alan suikast planlarının doğru olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu. Hürriyet YORUM YAZIN ![]()
|
|