Ramazan Ayı'nın ilk Cumasında Bingöl'de camiler cemaatin yoğun katılımıyla dolup taştı. Bu hafta hutbelerde ‘Oruç ibadeti ve önemi' konusu ele alınarak, Ramazan ve oruç vesilesiyle iyi bir insan ve kaliteli mümin olmanın yollarının aranması istendi.
Solhan Ulu Camii İmam- Hatibi Mehmet Bingöl tarafından yazılan hutbede, “İslam'ın beş temel esasından biri de oruçtur. Hicretin ikinci senesinde farz kılınmış, farziyeti kitap, sünnet ve icma-ı ümmet ile sabittir. Dolayısıyla ergenlik çağına girmiş, akıllı her Müslümanın oruç tutması gereklidir. Zira Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerimde: “İçinizden kim ramazan ayına erişirse orucunu tutsun. Kim de hasta olur, ya da bir yolculukta bulunursa, o zaman başka günlerde, oruç tutamadığı günler sayısınca orucunu kaza etsin.” (Buhari Savm 9) buyuruyor. Sevgili peygamberimiz de orucun önemi hakkında şöyle buyurmuştur: “Bir kimse ramazanın faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Ahmet B. Hanbel Müsned 11, 280)” diye buyurduğu hatırlatıldı.
Orucun her şeyden önce bir ibadet olduğu anlatılan hutbede, “ İbadet Allah için yapılır. Onun rızasını kazanmaktan başka bir amaç taşınmaz. Müslüman kimse de ibadetlerini bu amaçla yapar. Allah, insana emrettiği şeyleri insana yararlı olduğu için emretmiş, yasakladığı şeyleri de insana zararlı olduğu için haram kılmıştır. Orucun farz kılınmasının birçok hikmeti, maddi ve manevi faydası vardır. Oruç ibadetinin önemini şu şekilde özetleyebiliriz. Oruç, müminlerin sabır kaynağıdır. Sabır, başarının sırrı olduğu gibi, felaketlerden kurtulmanın da vasıtasıdır. Allah sabredenlerle beraberdir. İşte oruç, ruhlarımıza sabır alışkanlığı kazandırır. Oruç, nefsimizi kontrol altına almayı sağlar. İnsan, yeme, içme ve cinsel arzularına hâkim olabildiği oranda olgunlaşır. Oruç sayesinde nefsini ve şehevi arzularını kontrol altına almak suretiyle kendisini irade eğitimine tabi tutmuş olur. Oruç insanı kötülüklerden korur. Kötülükler, Allah'ı unutmak suretiyle sorumluluk duygusunu kaybetmekten doğarlar. Oruç tutan insan ibadet halinde olup her an Allah'ı andığından dolayı kötülüklerden uzak durur. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) : “Oruç bir kalkandır. (oruçluyu kötülüklerden korur) Sizden biriniz oruçlu bulunduğu bir günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin. Ona birisi sataşır veya kötü söz söylerse ‘Ben oruçluyum' desin' duyurmuştur” denilerek, oruçlunun yapması gerekenler hatırlatıldı.
Hutbede: “Umulur ki oruçlarımız bizleri yalandan, iftiradan, dedikodudan, harama bakmaktan, komşularımıza kötü davranmaktan, kısaca tüm kötülüklerden koruyan kalkan olur. Oruç, paylaşmayı öğretir. Çoğu varlıklı insanlar, yoksulların çektiği sıkıntıları bilmezler varlıklı kimse tutuğu orucun etkisiyle açlığı tadar da; yıl boyunca kıt kanaat geçinen yoksulları ve kimsesiz çocukları düşünür, onlara karşı gönüllerinde şefkat ve yardım duyguları uyanır. —Oruç, bedenlerin sıhhat kaynağıdır. On bir ay boyunca çalışan midenin, bağırsakların ve diğer organların da elbette dinlenmeye ihtiyacı vardır. İşte oruç bu dinlenmeyi temin etmek suretiyle onlara sıhhat ve sağlık kazandırır. Bunun içindir ki, Peygamberimiz (sav): “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız buyurmuşlardır. İnananlar için rahmet ve şifa kaynağı olan Kuran-ı Kerimin bu ayda indirilmeye başlamasını fırsat bilerek bu ayda kararan gönüllerimizi Kuran'ın nuru ile aydınlatalım, zekât ve sadaka-ı fıtırlarımızla kalplerimizi şefkat ve merhamet yağmurlarıyla yeşertelim. Oruçlarımızı bütün samimiyetimizle, yalnız Allah rızası için tutalım. Şerefli, faziletli, güzel ahlaklı bir hayat sürelim. Yüce Rabbim bu ayda ifa edeceğimiz ibadetlerimizi şimdiden en güzel bir şekilde kabul eylesin, sağlık ve sıhhat içerisinde ailemizle birlikte günahlardan arınmış, Rabbimizin rızasını kazanmış bir şekilde bayrama kavuşmayı nasip eylesin” denildi.