Ölümü bekliyorlar!'Kaçak ‘kot taşlama' imalathaneleri ölümcül hastalık saçıyor. Gerekli tedbir alınmadan kot ağartan işçiler, tedavisi olmayan ‘çöl akciğeri' hastalığına yakalanıyor. Bingöl'ün Karlıova İlçesi Taşlıçay Köyü'nden gidip İstanbul'da bu imalathanelerde çalışan 100 kişide bu hastalık tespit edildi. Çaresiz gençler, ölümü bekliyorlar.Taşlıçay köyünde hastalıktan dolayı 1 kişi ölmüş, durumu ağır olan 25 kişinin tedavisi de çeşitli hastanelerde sürüyor. Köydeki 75 kişi de hayatta kalma mücadelesi veriyor.. Yapılan tespitlerin ardından Taşlıçay Köyü'ne giden BingolOnline/Kent Haber ekibi, yaşananları, çaresizce ölümü bekleyen gençlerden dinledi. Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay Köyü 286 haneli. Bin 576 nüfuslu köyde geçim, tarım ve hayvancılıkla sağlanıyor ancak genç nüfus çok olunca, alternatif iş alanları aranmış. Gençlerden birinin İstanbul'da bulduğu iş, diğer gençlerin hayatını da karartmış. Kot taşlama işinde çalışan gençler, bu işin bedenlerinde yolaçtığı tahribatı ise askere gidince öğrenmiş. Hastalığın pençesinde olan gençlerden İdris Oral: “Bu işte çalıktan sonra askere gittim. Burada rahatsızlığım üzerine gittiğim hastanede doktor ‘artık ömrünüz gitmiş, sizde bir şey kalmamış' dedi. Şimdi 100 metre yürüyorum yoruluyorum. Çaresi yok, ölümü bekliyorum” diye konuştu. Gençlerden Fahrettin Fırat ise, şunları kaydetti. “Artık çalışamıyoruz. 100–200 metre dahi koşamıyoruz. Geçimimizi ise babamız sağlıyor. Sigortamız yok, artık çalışamıyoruz. Birçok işyeri kaçak olduğu için köylüler, hukuk mücadelesi başlatamamış, başlatanlar ise sonuç alamamış. Köy muhtarı Emin Ceylan'ın yetkililerden bir isteği var. “Şuana kadar bu gençlerimize devlet tarafından her hangi bir yardım olmadı. Hasta olan gençler malulen emekli olsun” İlk olarak 1970'li yıllarda taş ocaklarında ortaya çıkan ‘çöl akciğeri' hastalığının ölümcül olduğunu vurgulayan uzmanlar hasta sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekiyor Aynı rahatsızlık nedeniyle Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavisi devam eden “2 Arkadaşımız Hastalıktan Öldü'' İstanbul'da 1,5 yıl süreyle çalıştığı kot taşlama atölyesinde hastalığa yakalanan 23 yaşındaki Mehmet Emin İslamoğlu tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşam mücadelesi veriyor. İslamoğlu, işsiz olduğu için gittiği İstanbul'da kot ağartma işinde çalıştığını belirterek geçen yıl vatani görevini yaparken nefes darlığı yaşadığını söyledi. Terhisinin ardından şikâyetlerinin artması üzerine Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine tedavi için geldiğini anlatan İslamoğlu, şöyle konuştu: ''Hasatlığımı burada öğrendim. 2 arkadaşımız bu hastalıktan öldü. Sigortasız çalıştırılıyorduk. İş yerinde toplam 25 kişi çalışıyorduk. İstanbul'da onlarca kaçak çalışan imalathane var. Hastalık riskinin olduğunu bilseydim çalışmazdım. Sadece ağzımızı maskeyle kapatıp kum püskürtüyorduk.'' Hastalığın Tedavisi Yok Kaçak kot taşlama imalathanelerindeki işçilerin önlem alınmadan sadece ağızlarına taktıkları maskeyle çalıştığını anlatan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit: ''İstanbul'da çok sayıda bu işi yapan kaçak imalathane var. Bu iş yerlerinde işçiler gerekli önlem alınmadan çalıştırılıyor. Bu işçiler kotları ağartmak için makinelerle kumaşa kum tanecikleri püskürtüyor. Solunum yoluyla işçilerin akciğerlerini kaplayan kum tanecikleri bir süre sonra solunum yetmezliğine neden oluyor. Maalesef bu hastalığın tedavisi yok. Hastalar yaşamanı kaybediyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden çok sayıda genç çalışmaya gittiği İstanbul'da ücreti yüksek olduğu için bu işi yapıyor'' dedi. Şenyiğit, imalathanelerin 2–3 yılda bir kapanıp başka isimle farklı semtlerde açıldığını ve bunların çok iyi denetlenmesi gerektiğini belirterek, son 1 yılda 5 hasta tespit ettiklerini ve hastalığın Erzurum'da da tespit edildiğini söyledi. Özellikle Bingöl'ün Karlıova ilçesinden İstanbul'a giden çok sayıda gencin bu iş yerlerinde çalıştığını ve bu bölgede tarama yapılması gerektiğine değinen Şenyiğit, bu iş yerlerinde 6 ay çalışmış olanların bile hastalığa yakalandığını bildirdi. Şenyiğit, büyük fabrikalarda bu riskin olmadığını, büyük fabrikalardaki işçilerin özel giysiler giyip kot ağarttıklarını ifade ederek alınan önlemle büyük fabrikalarda çalışanların hastalığı kapmadığını kaydetti. Türkiye'de ‘Çöl Akciğer Hastalığı'nın 1970'li yıllarda taş ocaklarında çalışan işçilerde görüldüğünü anlatan Şenyiğit, ''Ocaklar kapandığından hastalık 30 yıldır görülmüyordu. Bu imalathanelerde çalışan çok sayıda genç var. 30 yıldır görülmeyen hasatlık sayısında patlama bekliyoruz'' dedi. Bölgede iş olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle birçok kişinin, bu tür işlerde çalıştığını hatırlatan Şenyiğit'in gençlere bir uyarısı var. "Bu işi yapmayın ve yakınlarınıza önermeyin." BingolOnline/Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN
|
|