Olana biraz daha geniş açıdan bakalımAynı sorunları dert edinmek çözümler üzerinde de benzer görüşlere sahip olmayı getirmiyor elbette. Türkiye, Beyaz Saray'da George W. Bush otururken ABD'yle ortak sorunlarda farklı bakışlara sahipti ve iki ülke arasında bir türlü uyum sağlanamıyordu. Yeni başkan Barack Obama'nın Türkiye'nin dış politikasında söz sahibi olanlarla tanışması ve Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret, sorunlara çözüm bulma yöntemlerine de uyum getirmişe benziyor. Bizde gelişmeleri kendiliğinden olmuş görme basitliği vardır. Oysa dış politikada pek az gelişme kendiliğinden olur. Önceden ince ince örmeniz gerekir sonraki gelişmeleri sağlayacak unsurları, sonuçta düğümü attığınızda karşınızdakinin gözü kamaşmalı. Bunu sağlayamadığınızda, muhatabınızı kendi görüşünüze kazanmanız, ya da politik çizgilerde uyum sağlamanız çok zordur. Şimdi bir temaslar tablosu çizeceğim. Türkiye bir yandan yakın siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birine doğru hızla yol alırken, bir yandan da bir dizi uluslararası temasla geleceği üzerinde büyük etkileri olabilecek Obama ziyaretine hazırlandı: 10 Mart günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Tahran'a gitti ve İran'ın devlet mekanizmasını oluşturan herkesle görüştü. 23 Mart günü Bağdat'taydı Cumhurbaşkanı Gül ve Irak'ta politik sistem içerisinde yer alan her kesim ve kişiyle biraraya gelip ayrıntılı görüşmeler yaptı. 1 Nisan günü Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankaya Köşkü'nde iki konuğu vardı: Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile Pakistan Devlet Başkanı Asif Zerdari... Başka yer ve şartlarda biraraya gelmeyen iki lider 'devlet' denildiğinde akla gelen bütün birimlerin başkanlarını da yanlarına alıp Ankara'ya gelmişlerdi. ABD Başkanı Barack Obama 6 Nisan günü Ankara'ya geldiğinde, birkaç gün önce Londra'da G-20 Zirvesi'nde tanıştığı Başbakan Tayyip Erdoğan ile Strazburg'ta NATO Zirvesi'nde görüştüğü Cumhurbaşkanı Gül'den, Türkiye ile Amerika'nın 'ortak sorunları' listesinde yer bulunan konularda ayrıntılı bilgi almıştı zaten... Ankara'da yapılan ikili görüşmelerde iki ülkenin liderleri çok önceden kotarılmış mutabakat zemini üzerinde ayrıntılı bir çalışma yaptılar; iki tarafın sorunların çözümlerine ilişkin görüşlerini mümkün olduğu kadar uyumlu hale getirmek için... Barack Obama Türkiye'den doğruca Bağdat'a gitti ve Iraklı liderlerle Abdullah Gül'ün bıraktığı yerden temaslarını yürüttü. Obama'nın fazla ara vermeden bir başka seyahat daha yapması ve en azından Afganistan'a (belki Pakistan'a da) uğraması bekleniyor... TBMM'ndeki konuşmasında 'model ortaklık' veya 'model işbirliği' kavramlarını kullanması Başkan Obama'nın, Türkiye'nin ilgilendiği sorunlarda muhatap ülkelerin yöneticilerine verilen bir mesaj aslında: “Türkiye'den gelecek tekliflere kulak verin” mesajı... Sorunlara 'yapıcı' yaklaşan bir kadronun iktidarda varlığı Türkiye'yi önemi her geçen gün biraz daha artan bir ülke haline getiriyor; İsrail'de herkesle hır çıkarmaya hazır politikacıların yönetimi eline alması da Türkiye için ayrı bir 'artı puan' teşkil ediyor. Dikkatli ve tedbirli olmakta elbette yarar var; ancak son yıllarda izlenen akılcı politikalarla Türkiye'nin önünün açıldığı da belli. f.koru@yenisafak.com.tr YORUM YAZIN
|
|