Bingöl'de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde parti binası önünde toplanan kalabalık, pankart ve dövizlerle Dörtyol Saat Kulesi önüne kadar yürüdü. Öcalan lehine sloganların atıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan DBP Bingöl İl Başkanı Mervan Temiz, Abdullah Öcalan'ın uluslararası kirli komployla Türkiye'ye getirildiğini kaydetti.
Başta uluslararası güç Nato olmak üzere, dünya ile şekil vermeye çalışan kapitalist ve emperyalist güçlerin Ortadoğu'yu dizayn etme hamlesine giriştiklerini ifade eden Temiz: “Bu girişimin en önemli adımı, Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik gerçekleşmiştir.
17. yılına girdiğimiz bu uğursuz yıl dönümünde bir kez daha tüm dünya kamuoyuna diyoruz ki; önderliğimiz İmralı zindan koşullarında geliştirdiği özgürlük felsefesiyle Ortadoğu halklarına barışı egemen kılmak için tüm gücüyle mücadelesini sürdürmektedir. 17 yıldır İmralı adasında tüm olumsuz koşullara Ortadoğu halklarına eşit ve özgürce bir arada yaşamanın yolunu göstermektedir. Ortadoğu ve dünya halklarına, birlikte yaşamanın paradigmasını sunmaktadır” dedi.
“FİKİRLERİNE ZİNCİR VURULAMAMIŞTIR”
Öcalan'ın İmralı'da fiziki olarak tutsak alındığını ancak fikirlerine zincir vurulamadığını kaydeden Temiz, şunları söyledi: “Fiziki tutsaklığını Kürt halkı olarak kabul etmiyoruz. Açıktır ki uluslararası komplo boşa çıkarılmış, başarıya ve amacına ulaşamamıştır. Ancak 10 milyon insanın atmış olduğu imza ile ‘önderimdir' dediği Kürt halk önderi Sayın Öcalan'ın fiziki tutsaklığını kabul etmiyoruz. Türkiye devleti ve hükümeti kalıcı bir çözüm ve barış istiyorsa derhal önderliğimizin fiziki tutsaklığını kaldırmalıdır. Bu topraklara barış gelecekse Sayın Öcalan'ın yürüttüğü anlamlı ve karalı mücadeleyle gelecektir. Sayın Öcalan'ın fiziki tutsaklığının sonlandırılması için Öcalan'ın özgürlüğü Kürt halkının, hatta halkların özgürlüğüdür şiarıyla mücadelemizi daha da yükselteceğiz.”
Komplocu güçleri nefretle kınadıklarını kaydeden Temiz, şöyle devam etti: “Çözüm ve barış sürecinin yürütüldüğü yeni süreçte zindanlardaki hasta tutsakların tutukluluğu insani değildir. Hasta tutsakların serbest bırakılması çözüm sürecine endekslenmemelidir. Hasta tutsaklar derhal serbest bırakılarak tedavi imkânlarına kavuşturulmalıdır.
Öte yandan partimize yönelik ihbar gerekçesiyle polis tarafından yapılan baskıların yıldırma ve sindirmeye dönük olduğunu çok iyi biliyoruz. Buradan şunu tüm Bingöl kamuoyuna ve ilgili yerlere söylemekte fayda vardır. Bu kirli tezgâhlarınız ve son günlerde üniversitelerde yurtsever devrimci demokrat üniversite öğrencilerine karşı yürütülen soruşturma, gözaltı, tehdit ve kimliği beli olmayan kişilerce ev baskınları çözüm sürecinin ruhuna ve gidişatına uygun değildir. Bu baskılar asla bizleri barışı egemen kılmaya yönelik mücadelemizden alıkoyamayacaktır.”