"Dünya Mustazaflar Haftası" nedeniyle yurdun birçok yerinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle, farklı coğrafyalardaki zulme uğramış mustazaflar anılıyor.
Mustazaf-Der Bingöl Şubesi de, Dünya Mustazaflar Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği programda,16 Mart 1988'de kimyasal silahlar kullanılarak, 5 bin Kürdün katledildiği Halepçe Katliamında hayatlarını kaybedenler de anıldı.
Dernek binasında düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan araştırmacı yazar İbrahim Dağılma, mustazafın Kur'an-i bir kavram olduğunu ifade ederek, “Mazlum, sadece zulme uğrayan anlamına sahipken, mustazaf ise güç ve imkanı zorla elinden alınıp zayıflaştırılan demektir. Kur'an'ı iyice incelediğimiz zaman güçsüz mustazaflar, zalim mustazaflar ve inkılapçı/ıslahatçı mustazaflar olmak üzere üç türlü mustazaf tanımlaması görürüz. Mustazaflar da hak ehli olarak tarih boyunca nice kahramanlıklar gösterip, Allah'ın dinini yüceltme uğruna can siperine çalıştılar ve bize nice mücadele eri öncü oldu. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Muhammed(s.a.v), Kerbela şahidi Hz. Hüseyin, Şeyh Sait, Üstad Bediizaman, Ömer Muhtar, Hasan Elbena, Şehid Şeyh Zeki ve niceleri. Bu bağlamda kendi coğrafyamızda da tarih boyunca zulümlere şahitlik ettik. Özellikle son yüzyılda bu zulmün Müslümanlara karşı sistematik bir hal aldığına tanık olduk ve bunun canlı tanıklarıyız. Biz yine bu coğrafyada Zilan, Dersim, Maraş katliamlarını; Susa Camii vahşetini ve Başbağlar dehşetini yaşadık/şahit olduk. Zalimler ve zulüm bizleri asla yıldıracak değildir. Biz bu mazlum kareleri zalimin tanınması ve mazlumların zulmü def etmek için gayrete gelmesi umuduyla göz önüne seriyoruz. Biz biliyoruz ki yakın gelecek İslam'ındır. Adalete doyacağımız sistemi de Allah'ın izniyle mazlum, mustazaf müminler inşa edecektir” dedi.
Yapılan konuşmanın ardından program, mustazaf halkların uğramış oldukları zulümlerin ve katliamların konu edildiği sinevizyon gösterisinin ardından sona erdi.