Müftü özdemir'den ramazan ayı ve oruç ibadetiİçinde bulunduğumuz Ramazan ayı münasebetiyle Solhan Müftüsü İbrahim Özdemir, Ramazan ayı ve Oruç İbadeti konulu bir yazı kaleme aldı.Yazısında 11 ayın sultanı Ramazan'ı okula benzeten Müftü Özdemir, başlangıcı rahmet ortası mağfiret ve sonu uhrevî kurtuluş olan bu ayın önemine dikkat çekti. Müftü Özdemir'in okumaya değer yazısının ilk kısmını siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz: RAMAZAN AYI VE ORUÇ İBADETİ İslami gelenekte 11 ayın sultanı diye anılan, başlangıcı rahmet ortası mağfiret ve sonu uhrevî kurtuluş olan bu ayın en önemli özelliği sahur, oruç, iftar, teravih, Kur'an okumak, zekât ve fitre vermek vb ferdî ve içtimaî ibadetlerden oluşan bir programın yoğun bir biçimde uygulandığı 30 günlük bir okul olmasıdır. Bu Ramazan okuluna kaydını yapan Müslümanlar bu ibadetlerden oluşan yoğunlaştırılmış bir eğitime tabi tutulurlar. Bu yüzden Ramazan ayının Müslümanların hayatında çok önemli bir yeri/işlevi söz konusudur. Müslümanlar bu ayda tabi tutuldukları bu yoğun program vasıtasıyla iradelerini ve duygularını eğitmiş olurlar ve bu eğitim sonucunda önce rahmet sonra mağfiret en sonunda da azaptan kurtulma derecelerini elde ederler ve böylece birer olgun Müslüman kimliğini kazanırlar. Müslümanları ibadetler yoluyla arındırıp olgunlaştırmak sadece bu aya has bir durum da değildir. Zira İslam dini vazettiği ve farklı zaman dilimlerine yaydığı değişik ibadetler yoluyla da Müslümanları eğiterek olgunlaştırmak istemektedir. Aslında İslam gerçek anlamda insanı eğitip insan yapan ilahî talimatlar bütünüdür. Diğer bir anlatımla söylemek gerekirse insan olmak yetmiyor. Müslüman olmak gerekiyor. Çünkü Müslüman olmak insan olmaktan çok öte bir şeydir. Tarih sahnesine çıkmış bütün peygamberler bunun mücadelesini vermişlerdir. İBADET BİÇİMLERİ Bu nedenle İslam'ın teşri kıldığı/vazettiği birçok ibadet biçimi söz konusudur. Bu ibadet türlerini şöyle sıralamak mümkündür: Namaz ve oruç örneklerinde olduğu gibi bedeni ibadetler. Zekât ve sadaka örneklerinde olduğu gibi malî ibadetler hac ve umre örneklerinde olduğu gibi hem bedenî hem malî ibadetler. Bu ibadetlerin bir kısmı günlük, bir kısmı haftalık, bir kısmı aylık ve bir kısmı da yıllıktır. Bütün bu ibadetler vazedildikleri zaman diliminde Müslümanların Müslümanlıklarını ayakta ve dengede tutan ilahî talimatlardır. Müslümanlar bu zaman dilimlerinde vazedilen bu ibadetler vasıtasıyla kendilerini arındırarak bütün zamanlarda Müslüman'ca yaşamaya çalışırlar. Namaz, zekât ve hac örneklerinde görüldüğü gibi Müslümanlar bu ibadetlerin bir kısmında fiilde yani bir eylemde bulunmaktadırlar. Oruç ibadetinde olduğu gibi bazı ibadetlerin bir kısmında da bazı şeyleri terk ederler. Bu da İslam'da insanlar için faydalı olan şeylerin emredildiğini onlar için zararlı olan şeylerin de yasaklandığını göstermektedir. Çünkü İslam, dinî ve dünyevî açıdan faydalı olan şeylerin yapılmasını emrederken zararlı olan şeylerin de terk edilmesini talep etmektedir. İBADET BÜTÜN HAYATI KUŞATIR Bütün bu ibadet türlerinden şunu anlamamız mümkündür: İslam Müslümanlardan beden ve bedenin sahip olduğu bütün imkânlarla mal ve malın sağladığı bütün avantajlarla Allah'a kulluk etmelerini talep etmektedir. Diğer bir anlatımla Müslüman, sahip olduğu bütün imkânlarıyla Allah'a kulluk eden insandır. İslam'da her zamanın kendine mahsus bir ibadeti olduğu gibi Ramazan ayının kendine özgü bir ibadeti vardır. Ve Müslümanlar her zaman dilimi için vazedilen ibadetleri ihmal etmezler. Zira onlar başta zaman nimeti olmak üzere her şeyin hakkını verirler. Nitekim birçok bilgin tasavvufu şöyle tanımlamaktadır: “Kişinin, her vaktini en evla olan şeyde sarf etmesidir.” Buna göre namaz vaktinde namaz kılmak, oruç vaktinde oruç tutmak, çalışma vaktinde çalışmak, misafir geldiğinde onunla ilgilenmek velhasıl her şeyi zamanında yapmak, her şeyin hakkını vermek ve hiçbir şeyi ihmal etmemek tasavvuf ilminin bir gereğidir. Bu aynı zamanda insanoğlunun bütün faydalı faaliyetlerini kapsayan ibadetin genel anlamıdır ki, u genel anlamdaki ibadet insanoğlunun varoluşsal amacını oluşturmaktadır. Ramazan ayının en önemli ibadeti de oruç tutmaktır. Oruç kelimesi Arapçada savm veya siyam lafızlarıyla ifade edilir ve “Müslüman'ın şafak vaktinden Akşam namazı vaktine kadar kendi irade ve rızasıyla yemeyi, içmeyi, yeme ve içme anlamına gelen serum vb gıda ve keyif veren maddeleri ve cinsel ilişkiyi ibadet niyetiyle terk etmesidir.” Not: Özdemir'in yazısının ikinci bölümünü yarın ki sayımızda bulabilirsiniz… YORUM YAZIN
|
|