Lpg'li araçlar ne kadar güvenli?İşte uzmanların değerlendirmesi...Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oto LPG sistemleri hakkında tüm literatürlerde, en az benzin kadar güvenli olduğu bilgisinin yer aldığını kaydetti. Ancak, bunun için LPG sisteminin montajının doğru yapılması gerektiğini söyleyen Aydın, ''tabii ki montajla da bitmiyor. Belli periyotlarda kontrol edilmesi lazım. Örneğin, Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre her yıl LPG için 'sızdırmazlık raporu' alınması gerekmekte'' dedi. Montaj aşamasında sıkça gerçekleştirilen hatalar arasında, motora giden LPG borularının araç içerisinden geçirilmesinin bulunduğunu söyleyen Aydın, aracına LPG montaj ettirenlerin şunlara dikkat etmesi gerektiğini söyledi: ''LPG boruları aracın dışından geçmelidir. Dolum ağzının araç ya da bagaj içerisinde olmaması da gerekmekte. Ayrıca, tankın bulunduğu bagaj içerisinde bir sızıntı durumunda gazın dışarı atılması için havalandırma borusu olmalı. LPG tanklarının 10 yılda bir yenilenmesi gerekiyor. Takılan LPG sisteminin, Avrupa'da geçerli ECR-64 standardına uygun olması lazım. Bu bilgi kitin üzerinde yazmalı. LPG'nin popüler olduğu ilk zamanlar bu standarda uymayan fason kitler vardı. Neyse ki şu anda bu piyasada fason kitler yok. Ayrıca, 'simit tank' olarak adlandırılan, stepnenin yerine konan tanklar yasak olmasına rağmen halen kullanılmakta. Stepne arabada bulunması gereken zorunlu teçhizattan birisi. LPG tankı konunca, stepne çıkarılıp araçtan kaldırılıyor. Bu nedenle yasaklandı.'' LPG'de geçmişte yaşanan bir başka sıkıntının ise birinci nesil LPG sistemlerinin enjeksiyonlu motorlara uyumsuzluğu olduğunu belirten Aydın, ''şimdi enjeksiyonlu motorlara uygun, gaz püskürtmeli, yani 'sıralı sistem' olarak adlandırılan sistemler çıktı. Sıralı sistemin maliyeti biraz daha fazla ama sıkıntı çıkarmıyor. Zaten Türkiye'de, Avrupa'da da olduğu gibi LPG'nin fiyatı benzinin yarısından daha az. Aracını çok kullanan bir kişi 6 ay 1 yıl gibi bir sürede amorti edip kara geçebiliyor'' dedi. -''PATLAMA'' ENDİŞESİNE GEREK YOK- Aydın, çok sayıda trafik kazasında bilirkişilik yaptığına değinerek, şöyle devam etti: ''LPG tankları özel bir saçtan yapılıyor ve benzin deposundan daha dayanıklı. Bazı kazalarda, çarpmanın etkisiyle tankın yerinden kopup uçtuğunu, ancak patlamadığını dahi gördüm. Hatta, Emniyet Müdürlüğü için yaptığımız bir çalışmada, LPG tankına M-16, G-3 ve Kalaşnikof gibi silahlarla, normal ve izli mermi kullanarak ateş ettik. Delindi, ancak, patlamadı. Tank delindiğinde, içerisinde sıvı halde bulunan LPG buharlaşırken, anında buz haline dönüşüp deliği tıkıyor. Çünkü buharlaşmak için ısıya ihtiyacı var ve çevresindeki ısıyı emip anında buz haline geliyor. Yani gaz çıkışı dahi olmuyor.'' Aydın, iyi monte edilmiş bir LPG tankının, arkadan çarpma durumlarında insanların hayatını kurtarabildiğini de ifade ederek, ''burada önemli olan, kurallara uygun şekilde tankın şasiye monte edilmesi. Doğru monte edilirse, çarpan araçla yolcular arasında bir bariyer görevi görebiliyor. Buna birkaç kazada rastladım'' dedi. LPG'nin patlama değil, benzin gibi yanma özelliği olduğunu ifade eden Aydın, ''LPG sıvı halde borulardan geçip motora gelene kadar sorun yok. Motora geldiğinde gaz haline getirilip, öyle püskürtülüyor. O bölgede sorun çıkması halinde tutuşma ihtimali var. Ama bu durum benzin için de geçerli. Zaten LPG tankındaki regülatörde, kaçak ve kaza gibi durumlarda gazı kesen güvenlik sistemleri mevcut'' dedi. LPG'nin zehirsiz, ancak, havadan ağır bir gaz olduğunu da ifade eden Aydın, ''Havadan ağır olduğundan, sızıntı durumunda yerde birikmeye başlıyor. Birikip insanın burun seviyesine kadar gelirse, havayı yukarı ittiği için insan oksijen alamayıp ölebiliyor. Bu nedenle yer altlarındaki kapalı otoparklar gibi yerlere LPG'li araçların girmesi yasak'' diye konuştu. YORUM YAZIN
|
|