Kurumlar kantinci olmuş, özel sektör kan ağlıyorKaraarslan, ilde kamu kurumları ve eğitim kurumlarının kantin, düğün salonu, misafirhane ve lokal gibi tesislerin işletilmesinin ekonomiye kısır döngü katarak esnafı zarara uğrattığını belirtti...Az gelişmiş kentlerde ticaretin önünün açılması gerektiğini belirten TEMA Temsilcisi Cuma Karaarslan, kurumların ve özellikle sabit gelire sahip kişilerin ilin ekonomisine katkısının fedakârlık düzeyinde olması gerektiğini söyledi. Karaarslan, ilde kamu kurumları ve eğitim kurumlarının kantin, düğün salonu, misafirhane ve lokal gibi tesislerin işletilmesinin ekonomiye kısır döngü katarak esnafı zarara uğrattığını belirtti. Kimi kurumların asli görevlerini bir yana bırakıp tesis işletmeciliği konusuna döndüğünü söyleyen Karaarslan, bu hal ve gidişin piyasası darlaştırarak istihdam ve ekonomik döngüyü zarara uğrattığını vurguladı “Bazı kurumlar kantinci” Bazı kurumların çalışanlarınca kurulan kooperatif ve oluşumlar sonunda kantin işleterek kamu alanında ve kamu giderleriyle kamu personellerinin çalıştırdıklarını belirten Karaarslan, bu kantinlerin ekonomik olarak ilin zararına ve istihdam daralmasına neden olduğunu söyledi. Kira, elektrik, eleman, su ve idari giderlerin kamu alanınca karşılandığı pek çok işletmede piyasa fiyatlarından farklı olmayan ve hatta zaman zaman pahalı bile sayılabilecek hizmet verildiği kaydeden Karaarslan, bu yöntemle ilin ekonomisine katkı sunulmadığı ve hatta zarar verdiğini öne sürdü. Karaarslan, büyük yatırımlarla ayakta tutunmaya çalışan esnafa yansımayan bu araçların sadece toptancı ve kantin ikileminde istihdama katkı sunmadan istihdam ve döngü yaratmadan yüzde 90–95 oranında gelirlerin dışarıya aktığının da altını çizdi. Haksız rekabet ve iş kaybına neden olan bu durumun yasal dayanakları olmasına rağmen fedakârlıkla esnaftan alışverişe dönmesine ve mevcut işletmeler yanı sıra yeni işletmelerin kurulmasına yarayacağını belirten Karaarslan, bu durumun ekonomiye katkı sunması için denetim ve uygulamaların artmasını istedi. “Okullar ve bazı kurumlar düğün salonuna döndü” “İlin ekonomik döngüsüne ve istihdamına katkı sunan özel müteşebbislerin zararına neden olan okul ve bazı kurumların düğün salonu işletmeciliği vatandaşın lehine değil aleyhine işlemektedir” diyen Karaarslan, 400–500 TL'ye düğün ve toplantılara verilen çıplak salonda müzik, pasta, ikram, kamera masrafları da dikkate alındığında düğün sahibine 1500 liraya mal olduğu gözlenen bu durumun özel sektörü zora soktuğunun altını çizdi. Karaarslan: “Zaten her şey dahil 1000 TL'ye düğün salonu kiralayan işletmeciler vergi, istihdam ve ekonomik döngüde tutunmak için zor günler yaşarken kamu adına bu alanların işletilmesi hem toplumsal yarar yerine zarara neden olmakta, hem de kurumların asil görevlerini baltalamaktadır” ifadelerini kullandı. “Misafirhane ve lokal işletmeleri piyasayı vuruyor” Karaarslan, kurumların kısmi süreli işe ve il dışından gelen iç işlerinde kullanması amacıyla açılan misafirhane ve lokallerin piyasadaki işletmelerin rakibi olarak her gün esnafın zarara uğramasına neden olduğunu vurguladı. “İş olmadığından dolayı doğa tahrip ediliyor” Açıklamasında, doğaya verilen zararlar ve yetersiz kalan tedbirlere de değinen Karaarslan: “Orman ağaçlarından odun keserek satan kişilerin önünü kesip uyardık, bu uyarılarda bize karşı söylemlerinde ‘iş yok, açız, devlet iş versin, her işi devlet yapıyor bizde ortada başka bir şey bulamayınca bu yolu seçtik' diyen vatandaşların sitemi haklı bile olsa onlar bile ormandan geçinmenin doğru olmadıklarını söylüyorlardı. Ormandan geçinmenin karşısına devleti koyan işsizler ‘devletin kantini, oteli, işletmesi piyasaya yansımayınca zaten iş olmayan Bingöl'de bizde bu yolu zaruri seçtik' diyen 36 yaşındaki Ömer… isimli bir vatandaş, ‘piyasaya hareket gelince hepimize iş düşer, ama bakkal, küçük esnaf zorda iken yeni iş imkanı ve yeni işyeri açmada hayal oluyor' diyerek durumu açıklamaya çalıştı” Bingol Kent Haber/Bingol Medya YORUM YAZIN
|
|