KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
09 Ocak 2025 Perşembe
°C

Kubat: babam alevi, annem sünni ben her ikisiyim

Annesi Sünni, babası Alevi olan genç sanatçı Kubat, kendisini de 'Ben her ikisiyim.' diyerek tanımladı. Hayatın hiçbir aşamasında ayrımcılığı sevmediğini söyleyen sanatçı, ayrı gibi görünen şeylerin aslında aynı olduğunu savundu.

Kubat: babam alevi, annem sünni ben her ikisiyim
05 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ 09:25
1
2671
0
AA aa

RAHİME SEZGİN'in röportajı

Türkülerin sevilen sesi Kubat, bir deyiş söyledi mi yürekten söylüyor. Annesi Sünni, babası Alevi olan Kubat, kendisini de 'Ben her ikisiyim.' diyerek tanımlıyor. Hayatın hiçbir aşamasında ayrımcılığı sevmediğini söyleyen sanatçı, ayrı gibi görünen şeylerin aslında aynı olduğunu ifade ediyor.

Size Kubat değil de Ramazan diye hitap etsem üzerinize alınır mısınız?

Tanımıyorum ya, o kim derim (gülüşmeler). Kubat'ı tanıyorum, çocukluğumdan beri bunu kullandığım için Ramazan bana yabancı geliyor.

Kubat soyadınız, esas isminiz Ramazan. Ramazan ismini kaç yaşına kadar kullandınız?

On yaşına kadar kullandım ama 25 seneden beri duymuyorum. Mikrofonu elime aldığımdan beri soyadım hem sanatçı ismim oldu ve kaldı. Allah'tan kendi soyadımız.

Yeni albümünüz 'İnce ince' görücüye çıktı. Tepkiler nasıl?

Muhteşem, 'beklenen albüm geldi' durumu vardır ya biraz öyle oldu. Bu albüm repertuvarıyla, heyecanıyla diğer albümlere fark atıyor. İçime sinmeyen hiçbir parçayı bu albüme koymadım. Küçük bir çocuğun heyecanı ile olgun bir adamın tecrübesi bu albümde birleşti.

'Genç türkücü' diye çıkış yapmıştınız, artık olgunluk evresine geldim mi diyorsunuz?

Hep ağırbaşlıyımdır (gülüşmeler). Ama şimdi yaş 35 oldu ve tecrübelendik, o yüzden de olgun diyorum. Ama tecrübelenip heyecanı ıskalamadığımı da vurgulamak istiyorum. Yoksa ben 30 yaşında da olgundum, erken başladı benim olgunluğum.

Sizi erken olgunlaştıran ne oldu? Bildiğimiz kadarıyla öyle çok 'Küçük Emrah' durumlarınız da yok?

Ben çok neşeli bir insanım ama gurbette doğup büyümüş olmak hiç kolay şeyler değil. İki kültür arasında gel-gitler yaşıyorsun. Bir derbederlik oluyor, oradan bir sıyrılmanız; evi, dışarıyı anlamak gerekiyor. Bizim jenerasyon Avrupa'da biraz kayıp jenerasyon. Bu yüzden soruları biraz erken sormaya başladım ve erken olgunlaştım. Allah'tan evde sanat vardı. Sanat insanların içini güzelleştiriyor, vizyonunu genişletiyor. Şu an dünyanın en huzurlu insanıyım diyebilirim. Bunu söyleyebildiğiniz zaman derbeder bir insandan daha derbeder, en neşeli insandan da daha neşeli oluyorsunuz.

'İnce ince' albümünü diğerlerinden farklı kılan ne?

En önemli farkı çocuksu heyecanımız, amatör ruhun acayip bir yansıması var bu albümde. Bu albümde her şey iyi gitti, sound olarak da cimri davranmadık. Bir parçanın önce jazz versiyonunu yaptık, baktık olmadı, bu defa rock yaptık. Anonim türkülere zarar vermemeye çalışıyoruz. Onları tarihi yapılara benzetiyorum, biraz çökmüş eski bir yapıyı alıyoruz onu dış cephesini tekrar yenileyerek sağlamlaştırıyoruz. Sağından, solundan ışık katıyoruz ve içini de modern yapıyoruz. Eskilerden alıp sahip çıkarak geleceğe bırakıyoruz.

Bir röportajınızda 'Türkü yobazları var' demiştiniz. Sanırım onlar bu restorasyona karşı çıkıyor...

Onlar 'Dış cepheye hiç dokunmayın, biz bu eserleri müzeye kaldırıyoruz.' diyorlar. Ben de diyorum ki 'Bu kadar güzel şeyi niye müzeye kaldıralım, sağlamlaştıralım, yoksa çöküp gidecek.'

İnsanlar sizi türkülerle çabuk benimsedi. Kendinizi dinleyicisi garanti biri olarak görüyor musunuz?

Yok, hiç öyle düşünmüyorum, çünkü benim yarışım kendimle. Albümdeki şarkıları ben dinleyici olarak da seçiyorum. Yakışacağını düşündüğüm bazı parçalar bana göre yakışmıyor. Dinleyici olarak tamamsa 'tamam' diyorum. Ben bunu yaptım işte budur demiyorum. Albümde kendi ürünüm olacak diye bir şeyim yok çünkü öncelikle yorumcuyum ben.

'Yeni nesil sanatçılar arasında en geniş kitleye sahip olan benim.' demişsiniz. Nereden biliyorsunuz?

En geniş derken sayı olarak söylemiyorum, dinleyici portföyü olarak söylüyorum. Gittiğim yerlerde genç arkadaşlarım tanıyor beni çünkü ben albüm yaparken onları düşünüyorum, hem de anonim müzik seslendirdiğim için 70 yaşındaki insan da dinliyor beni. Bunlar belki sayı olarak 7 kişidir, belki de daha fazladır.

'Kubat ne söylerse olur' gibi geliyor insana. Kubat ne söylerse olmaz?

Ben hayatta boşluğa şarkı söyleyemem. Şimdi söyle desen söyleyemem, illaki bir enstrüman olması lazım. Hani vardır ya kapılıp şarkı söyleyen insanlar onlara bayılırım. Enstrümansız söylersem kendimi asla beğenmem, nefret ederim o durumdan. Efkarlanıp kendi kendime şarkı söylediğim çok azdır. Ama enstrüman olursa çalıp söylerim. Demek ki enstrümansız olmaz!

Anadolu çocuğu olarak tatillerinizde rotanız Anadolu mu olur?

Çok fazla tatil yaptığım söylenemez ama kendi köyüm var Anadolu'da. Enerji almak istediğim zaman Afyon Emirdağ Karacalar köyüne gidiyorum. Köyümü çok seviyorum, amcamlar var orada, evimiz de var. Güzel insanlar bulundukları yerleri de güzelleştiriyorlar. Amcam yıllardır köyde, eski hafızlardandır ve 40 yıldır o köyde ezan okuyor. O köyü yaşatıyor, ne kadar güzel saygı duyulası bir şey.

Çeşitli forum sitelerinde Alevi olup olmadığınız tartışılıyor...

Evet bunu soruyorlar. Bende Alevilik yarı yarıya. Baba tarafı Alevi anne tarafı Sünni, mikslemişler beni. Bizim köyde, çok enteresan, Alevi-Sünni ayrımı yok. Ama Aleviliğin ne olduğunu çok iyi bilirim çok da özümsemişimdir, fakat bir kimliği çok fazla ön plana çıkarmayı doğru bulmuyorum. Ehli Beyt sevgisi muhteşem bir şey. Deyişleri çok iyi okurum, içimde öyle bir ateş vardır! Anne tarafı da çok farklı. Ama aslında aynı. Ayrımcılığı hiç sevmiyorum, o yüzden de konuşurken dile getirmiyorum.

Demokratik açılım ile ilgili bunlar konuşulurken sanatçılardan da bu anlamda destek istendi...

O toplantılarda daha çok sanatçıların derdi konuşuldu. Sanatçı mutlu değil ki bu ülkede bunlara destek versin. Korsanlar bile ağlıyor sanatçının karnı doymuyor. Bence sanatçıların koruma altına alınması lazım. Tarihî eserdir sanatçı, koruma altına alacaksın. Sanatçılığa belli bir standart getireceksin. 'Şu standartlara ulaşan benim gözümde sanatçıdır.' diyeceksin.

Sanatçı enflasyonundan geçemiyoruz ama o zaman da ortada sanatçı kalmaz. Herkes buna itiraz eder, ben söyleyeyim...

Gerekirse olmasın bu kadar sanatçı. Bir heyet olur onlar kimin sanatçı olduğuna karar verir. Bunları koruma amaçlı söylüyorum aksi takdirde birilerinin eserleri çalınıyor, telif yasaları problemi falan filan. Sanatçılar olursa belki örgütlenebilir ve güzel şeyler yapabilir. Zaten sanatçılar güzelleştiriyor dünyayı. Dünya cehennem yoksa, başka bir şey yok. Demek ki gene bizim sanatçılara iş düşüyor.

Köyümüzde Kubat çeşmemiz var

Hep sevimli çocuk olarak mı görünüyorsunuz yoksa size de gıcık olanlar var mı?

İllaki vardır. Bazısına 6'ya 4'tür gıcık olan; herhalde benim payıma 9'da 1 düşer. Önyargı çok kötü ama bazen bende de oluyor.

Macaristan ve Azerbaycan'da Kubat çeşmeleri var, gördünüz mü?

Görmedim göreceğim inşallah ama varlıklarını biliyorum.

Kubat hanlığından herhangi bir miras kalmış mı size?

Yok canım (gülüşmeler). Ama bir gün giderseniz köyümüze dedelerimizin yaptırmış olduğu Kubat kuyumuz, Kubat Camii'miz var, onları görebilirsiniz. Bizim köyde de Kubat çeşmesi var yani.

www.zaman.com.tr Pazar

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın