29 Mart 2014'te yapılması planlanan yerel seçimlerin 2013 yılı 29 Eklim ya da 04 Kasım'da yapılacağının belirtilmesi üzerine Ak Parti kanadından harekete geçen siyasi kimlikler, gelecek yıl için şimdiden düşmeye bastı. İlçe belediye başkanlıkları için şimdiden birçok isim telaffuz edilirken, Bingöl merkez belediyesi için öne çıkan isimler de adımlarını hızlandırdı.
Kahvehanelerde hızla yayılan fısıltılarla adından söz ettirenlerin yanı sıra AK Parti'nin büyük kongresinden sonra çalışmalarına başlayacağını hissettiren isimlerin, bu seçimde ciddi bir yarış performansı göstereceği vurguluyorlar.
AK VE HAS PARTİ BİRLEŞMESİ
Ak Parti'de yarışın çetin geçeceği ihtimalini ise geçtiğimiz haftalarda yapılan AK Parti - Has Parti birleşmesi güçlü kılıyor. Has Parti'deki birçok ismin bu yarışa katılacağı, yönetici vasfındaki bazı isimlerin belediye ve il genel meclisi kadrolarında yer alma konusunda ısrarcı davranacağı ön görülüyor. Ancak parti içindeki bazı iç hesaplaşmaların aday belirleme sürecinin yanı sıra aday belirlemeden sonra da partiye negatif sonuçlar getirebileceği vurgulanıyor.
PARTİ Mİ, YOKSA ADAY MI?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacağı öngörüsü ve yerelde cereyan eden siyasi çekişmelerin sandığa yansıyacağı da hesaplanıyor. Bu durumda ortaya çıkan tabloda, genel seçimlerde parti odaklı duygularla hareket eden halkın, yerel seçimde adaylar üzerinden tercih göstereceği belirtiliyor.
Gerek belediye başkan adayı, gerek belediye meclis üyesi adayları, gerekse il genel meclis üyesi adaylarında bu yıl farklı bir adım atacağı vurgulanan AK Parti'nin, iç hesaplaşmalardan doğan sonuçlar itibarıyla rota değiştirme ihtimaline de dikkat çekiliyor ancak partinin bu noktada ısrarcı davranacağı da kaydediliyor.
Oyların bölgesel dağılımları ve adayların kritik bölgelerden seçilerek hem toparlayıcı olması, hem de yerelde en güçlü rakip olarak gösterilen BDP'nin oylarını bölecek isimlerden olmasına özen gösterileceği, yeni süreçte adayların donanım, kariyer, halkla iletişim ve kamuoyundaki intibalarına da dikkat edileceği ifade ediliyor.
Aday gösterilecek isimlerin partiye nazaran daha fazla oy getirmesi de öncelikler arasında yer alıyor. Bu durumda sadece oy potansiyelleri değil, yeni sima oluşuna ve becerilere de dikkat edileceği vurgulanıyor.
2011 Genel seçimde ihmal edildiği savunulan bazı bölgelere bu seçimde şans tanınacağı da ihtimaller arasında bulunuyor ancak genel seçimde yapılan bazı hatalara düşülmemesi için de adımların temkinli atılacağı ifade ediliyor.
SÜRPRİZ ADAY OLABİLİR
Birçok sürpriz ismin yer alacağı belediye başkanlık yarışında en dikkat çeken durum ise ‘adayların aylar öncesinden belirlenerek kutuplaşmaların önüne geçme' ihtimali. Mevcut isimlerle devam edilip edilmeyeceği henüz bilinmezken, aday belirlemelerde kamuoyu yoklamalarının önemli bir etken olacağı da belirtiliyor. Bu noktada ana gerekçe ise ‘2011 genel seçimlerindeki benzer hatalara düşmemek' şeklinde yorumlanıyor. Ancak bazı duyumlar, AK Parti'nin kamuoyunda konuşulan isimlerden ziyade bugüne kadar seçimlere girmemiş çok sürpriz bir adayla seçime gireceği yönünde.
BDP SON SÜREÇTE ZORA GİRDİ
Bingöl'de 2011 genel seçimlerinde bağımsız aday gösterilen İdris Baluken'i Meclis'e göndermek için profesyonel bir çalışma takvimiyle hareket eden Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP), aynı taktiği 2013 yerel seçimlerinde de uygulamayı planladığı belirtiliyor.
Ev ziyaretleri, reklam ve basın koordinatörlüğü gibi önemli unsurları en etkin şekilde kullanmayı ve kamuoyunda ‘sempatik aday' portresi oluşturarak sandıktan başarıyla çıkmayı amaçladığı öne sürülen BDP'nin, AK Parti'nin aday belirleme sürecinden sonra yaşanması muhtemel küskünlükleri değerlendirip partilerini ‘buluşma noktası' olarak göstereceği de en güçlü ihtimaller arasında gösteriliyor.
BDP'den aday gösterileceği belirtilen bazı isimler için kamuoyu algısının ölçülmesine dair çalışmalar yapıldığı öne sürülürken, halkın değerlendirme sonuçlarının da yapılacak anket çalışmalarıyla birlikte değerlendirilip adayın belirleneceği ifade ediliyor.
Birçok noktadan seçim çalışması yürüteceği vurgulanan BDP'nin, özellikle PKK'nın Bingöl'de gerçekleştirdiği 29 Ekim 2011'deki canlı bombalı saldırı, Havaalanı Şantiyesinin Yakılması, Duble yol çalışmalarının engellenmesi, Bingöl-Diyarbakır arasındaki yol kesme eylemleri ile geçtiğimiz hafta 8 Polis ile 10 Askerin şehit edildiği saldırılar nedeniyle kamuoyunda derin yara aldığı savunuluyor.
Olumsuz etkiler arasında, tasvip edilmeyen ‘BDP İl Binasına Yönelik Saldırı'nın ardından ‘nefsi müdafaa' gerekçesiyle olayların sokaklara taşınması da yer alıyor. Kamuoyunda giderek büyüyen “Bingöl'ü Hakkâri'ye çevirdiler” algısı da BDP açısından olumsuz bir çizgi oluşturuyor.