Boşanma ve ölüm gibi nedenlerle anne babalarından ayrılarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla devlet koruması altına alınan çocuklar, “koruyucu aile” yöntemiyle aile ortamında büyüyor. Devlet koruması altında bulunan çocukların aile ortamında yetişmesini sağlamak amacıyla gönüllülüğe önem verilirken, her ilde olduğu gibi Bingöl'de de çocuklar anne ve baba şefkati ile tanışıyor. Kentte Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce 2011 yılından bu yana Bingöl'de 43 çocuk, koruyucu aile programı ailelerin yanına yerleştirildi. 12 yıl önce Adana'da evlenen Cihan ve Nur Kanhan çifti de çocuk sahibi olmak istedi ama olamadı. Çift, daha sonra Mersin'de evlat edinmek için ilgili kurumlara başvurdu ve sıra bekledi. Daha sonra Bingöl'e taşınan çift, başvurularını buraya aldı ve hemen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ndeki uzmanlarla görüştü. Birimdeki uzmanın tavsiyesi üzerine koruyucu aile olan çift, 2 aylıkken yanına aldıkları bebeğe yaklaşık 1 yıldır öz evlatları gibi bakmaya başladı. Hem ailenin evlat hasreti dindi, hem de küçük kız aile sıcaklığında büyümeye başladı.
"İLK GÖRDÜĞÜMÜZDE ASLA BIRAKMAYACAĞIMIZI ANLADIK"
Yaşadıkları duyguyu İHA muhabirine anlatan koruyucu anne Nur Kanhan, "Evlat sahibi olamadık ve ilk 5 yıldan sonra da evlat edinmeye karar verdik. Tabi etrafta biraz bu konuda farklı düşünceler olsa da biz bu yoldan asla vazgeçmedik çünkü çocuk sevgimiz her zaman vardı. O yüzden evlat edinmeye karar verdik. İlk başvurumuz Mersin'den oldu. Sabırla sıramızı beklemeye başladık. Tabi bu sırada koruyucu aile ve evlat edinmeyle ilgili araştırmalarımıza devam ettik. Bingöl'e taşındık daha sonra. Burada bizim uzmanımız bize evlat edinmenin yanı sıra koruyucu aileliği de tavsiye etti. Koruyucu ailelik için hiçbir düşüncemiz yoktu aklımıza gelmedi aslında. Hedefimiz evlat edinmekti. Uzmanımız daha sonra kızımızla tanıştırdı bizi. Onu ilk gördüğümüz anda asla bırakamayacağımızı anladık. Yıllardır çektiğimiz hasreti unutturdu. Koruyucu aile veya evlat edinme hiç fark etmiyor artık bizim için. Koruyucu aile olduk kızımıza. Çok küçüktü ve ilk önce korktum nasıl bakarız, bakabilir miyiz diye. Şimdi kızımızla geçirdiğimiz günlerde 12 yılın acısını tamamen unuttuk. Hiç yaşamamış gibiyim. İyi ki geldi, iyi ki evimize huzur ve mutluluk getirdi” dedi.
İlk günler duygusal olarak çok korkuttuğunu aktaran Kanhan, “İlk günlerde biraz korktum acaba kızımızla bağ kurabilir miyim, annelik yapabilir miyim, o sıcaklığı karşılayabilir miyim, o benden alabilir mi o sıcaklığı diye. Çok korktum. Ama ilk geçirdiğim geceden sonra asla bırakamayacağım bir duyguymuş. Belki hep içimde varmış annelik duygusu. Evladı olan veya olmayan hiç fark etmiyor herkese tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
BİNGÖL'DE 35 AİLE 43 ÇOCUĞUN KORUYUCUSU OLDU
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Biriminde görevli uzman Eyüp Çakar ise "İlimizde 2011 yılından beri koruyucu aile hizmeti veriyoruz. 35 ailemizin yanında 43 çocuğumuza bakılıyor. Koruyucu ailelik belirli nedenlerle öz ailesi yanında bakılamayan çocukların gönüllü ailelerin yanında bakılması hizmeti aslında. Nur ve Cihan çifti de Adana'dan ilimize geldiler. Evlat edinme ailesi olmak istiyorlardı. Bu süreçte biz ailemizi kuruluşumuza götürdük ve çocuklarla buluşturduk. Ailemiz şunu hissetti. Orada çocukların yeri ailenin yanıdır. Bundan dolayı da koruyucu aile olmak istediler. Bu netice de bebeği yanlarına aldılar ve yaklaşık 1 yıldır da çocuğa bakıyorlar. Kaygıları vardı ama çocukla kurdukları bağ ve sevgiyle ile bu kayboldu” ifadelerini kullandı.