Konutlar da satılacak mı?Düzağaç'taki konutlar Hazine adına tapulanacak, ardından hak sahiplerine satışa sunulacak. Fakat yürürlükteki kanun, yapılan konutların da hak sahiplerine satışını ön görüyor.Bingöllü Gazeteci Yazar Avukat Fahri Alimoğlu'nun 5 gün önce yayımlanan “ELLER YUKARI BU BİR YASAL SOYGUNDUR” başlıklı köşe yazısında yer alan çarpıcı iddialar, Bingöl'ün yeni gündemi oluşturdu. Yazıya göre 2003'ten buyana Düzağaç'ta yapılan konutların tamamı Hazine adına tapulanacak ancak işin bir diğer ve acı yüzü, yapılan konutlar Hazine'ye ait olduğundan vatandaş hiçbir hak iddia edemeyecek. Bir bakıma, vatandaş yaptığı konutları Hazine adına yapmış oluyor. Konutu almak isterse bedelini ödeyip konutunu alabiliyor. Tek çare, yürürlükte olan kanunda değişiklik yapılması. Alimoğlu, yazısında kamuoyunu uyardı! Yazısında, Düzağaç mevkiinde yapılan konutların tamamının Hazine'ye ait olduğunu belirten ve 19 Temmuz 2003 tarihinden itibaren geçerli olan “Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”na vurgu yapan Alimoğlu, kanunun beşinci maddenin son fıkrasına dikkat çekiyor. Beşinci maddenin son fıkrasında “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. Yapı ve tesisleri yapanlar herhangi bir hak ve tazminat talep edemezler” denildiğine işaret eden Alimoğlu, yazısında: “Maddenin yürürlüğe girdiği tarih; 19.07.2003'tür. Yani bu tarihten sonra Bingöl'de özellikle de Düzağaç'ta yapılan her şey, her ev, her bina apartman, bağ, bahçe, tesis, dikilen ağaç, ağacın meyvesi, ahır, ahırdaki inek, ineğin danası, dananın babası istisnasız her şey Hazine'nindir. Üstelik başka bir işleme gerek kalmaksızın hazinenindir” ifadelerini kullanıyor. Yazısında, “Yani haber bile vermeden, tapu müdürlüğüne yaz yazını ve binanın tapusunu hazine adına çıkar. Milli Emlak Müdürlüğü şu anda Bingöl'de tam olarak bunu yapıyor. Bu bina ve evleri hazine adına tapuluyor. Kimsenin haberi yok. Pusu değil midir bu?” ifadeleriyle Milli Emlak Müdürlüğü ve İl Defterdarlığı'nın çalışmalarını her şeyden habersiz yürüttüğüne işaret eden Alimoğlu, kanunda değişiklik yapılması gerektiğini, aksi halde vatandaşların ciddi zararlar göreceğinin de altını çiziyor. Defterdarlık'tan gizemli açıklama! Alimoğlu'nun bu yazısının ardından İl Defterdarı Osman Karaköse ile görüşme yapıldı ancak görüşmede yöneltilen sorular yanıtsız bırakıldı. Daha sonra hazırlanan basın metnini Valilik Basın Bürosu aracılığıyla tüm basın kuruluşlarına yollayan İl Defterdarlığı, içeriğinde hiçbir açıklayıcılığı bulunmayan bu basın açıklamasıyla soru işaretlerini bir kez daha devam ettirdi. İşte İl Defterdarlığı'ndan yapılan açıklamada yer alan ifadeler. “İlimiz merkez Saray, Karşıyaka, Recep Tayyip Erdoğan ve Uydukent Mahalleleri'nde bulunan Hazine taşınmazlarının fiili kullanım durumlarının belirlenmesi için Defterdarlığımız Milli Emlak Müdürlüğü'nce yapılan tespit çalışmalarıyla ilgili olarak, bahse konu mahallelerdeki taşınmazlarının tamamı, Bingöl Kadastro Mahkemesinin 30.11.2005 tarihli ve 2005/1Esas; 2005/7 karar sayılı ilamıyla,7269 sayılı Kanunun Ek–10 uncu maddesi amaçlarında kullanılmak üzere,6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkartılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazlardır. Bilindiği üzere; 27.01.2009 tarihli ve 27123 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Ek 4'üncü maddesinde" 6831 sayılı Orman Kanununun 20.6.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, daha öncesi tescil edilmiş olduğuna bakılmaksızın Maliye Bakanlığı'nın talebi üzerine, ‘Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit de yapılabilir. Bu işlemler sırasında, orman ve kadastro haritalarında tespit edilen fenni hatalar, yukarıdaki üçüncü fıkrada belirtilen usul ve esaslara göre düzeltilir.' hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan Bingöl Belediyesince söz konusu mahallelerde 3194 sayılı İmar Kanununun 18'nci maddesine göre yaptığı imar düzenlemesi nedeniyle bahse konu Hazine taşınmazlarının filli kullanım durumlarının, üzerindeki yapıların kimlere ait olduğunun, ne amaçla kullanıldığının ve kamunun ihtiyacı olan yerlerle ilgili gerekli düzenlenmelerin yapılıp yapılmadığının tespiti amacıyla Defterdarlığımız Milli Emlak Müdürlüğünce basında yer alan haberlere konu tespit çalışmaları başlatılmıştır. Basında yer aldığı şekilde bugüne kadar mevcut yapıların Hazine adına tesciline yönelik Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde herhangi bir çalışma da yapılmamıştır. Bu itibarla, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazların yönetimi, tasarrufu ile ilgili olarak halen yasal bir düzenleme yapılmadığından, söz konusu Hazine taşınmazların hak sahiplerine devrine yönelik bir işlemde yapılamamaktadır. Defterdarlığımız Milli Emlak Müdürlüğünce yapılan çalışmalar tamamen yasal mevzuat çerçevesinde yapılan çalışmalar olup, halkımızın mağduriyetinin önlenmesi için gerekli özen ve hassasiyet gösterilecektir.” “Kanundan bahsedilmemesi dikkat çekti” İl Defterdarlığı'nın yaptığı bu açıklamayı değerlendiren Fahri Alimoğlu, açıklamada ilgili kanun ve bu kanunun 5. maddesinden bahsedilmemesine dikkat çekti ve açıklamanın bu halinin, bir şeylerin saklanmaya çalışıldığı hissi uyandırdığını vurguladı. Alimoğlu: “Defterdarlığın yaptığı basın açıklaması yeterince açıklayıcı olmadığı gibi problemin özüne de hiç dokunulmadığı için tatmin edici de değil. Şöyle ki; gazete ve internet ortamında çıkan haber ve yorumlardan söz edilerek bu haberlere bir açıklama getirmek amacı ile bu basın açıklamasının yapıldığı söylenmişse de yapılan açıklamanın içeriği buna uygun değil. Çünkü bu konu 4706 sayılı Hazine'ye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5. maddesinin son fıkrası nedeni ile haber olmuştu. 5. maddesin son fıkrasına göre 19.07.2003 tarihinden sonra hazine arazisi üzerine inşa edilen yapıların da hazine adına tescil edileceği ve kimsenin bu yüzden hak ve tazminat talep edemeyeceği yazmaktaydı. Basın açıklamasında 4706 sayılı kanundan hiçbir şekilde söz edilmiyor. Beşinci maddeye de değinilmiyor. Düzağaç'ta oturan Bingöllü hemşerilerime hangi tarihte yapılmış olursa olsun evlerinizi yeniden satın almak zorunda kalmayacaksınız denmiyor. Yani açıklamanın içeriği ile açıklamanın gösterilen nedeni arasındaki uyumsuzluk bir şeylerin açıklanamamasından kaynaklanıyor olabilir diye düşünüyorum. Defterdarlığın açıklamasına göre tespitler yapılmış, Hazine adına tescil edilmiş, şimdi fiili durumlarına göre değerlendirilmeleri, yani sözünü ettiğimiz 4706 sayılı kanuna göre satılmaları gündeme gelmiştir. O tarihten sonrakiler bu kanuna göre bina parası da verecekler, öncekiler ise sadece arsa parası vereceklerdir. Bu gerçeği açıklamalarında gizlemişler. Defterdarlık ve Milli Emlak Müdürlüğü'nün 4706 sayılı kanunun 5. maddesi ile ilgili olarak Bingöl'de bir tespit çalışması yapılıp yapılmadığını veya böyle bir çalışmanın planlanıp planlanmadığı ve bu yasanın Bingöl'de uygulanmasının muhtemel sonuçlarına ilişkin yeterli bir açıklama yapmasını umut ediyoruz” diye konuştu. Atalay: “Tapular kesilmeye hazır” Konuya ilişkin Bingöl belediye Başkanı Serdar Atalay'la da görüşüldü. Ankara'da bir takım temaslarda bulunduğunu belirten Başkan Atalay, belediye olarak parselasyon planlarını bitirip Tapu Kadastro'ya tapuların kesilmesi için gönderdiklerini söyledi. Bu konu için geçtiğimiz günlerde Ankara'ya gidip Maliye Bakanlığı Müsteşarı ve Milli Emlak Genel Müdürü ile görüştüğünü anlatan Başkan Atalay: “Müsteşar ve genel müdür ile üçlü bir görüşme yaptık. Bu görüşmede konuyu tüm detaylarıyla anlattım. Müsteşar Bey, gerekli düzenlemelerin yapılması hususunda genel müdüre talimat verdi. Daha sonra genel müdür başkanlığında ilgili bürokratlarla bir toplantı yaptık. Bu haliyle satışın yapılıp yapılamayacağı değerlendirildi. Ben de, o tapular üzerinde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nca konulan şer'i, uzun uğraşlar neticesinde Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazısıyla kaldırttığımı anlattım. Bizler belediye olarak parselasyon planlarını bitirdik ve Tapu kadastro'ya tapuların kesilmesi için gönderdik. Tapular Hazine adına kesildikten sonra satışa sunulması gerekiyor. Biz, bu noktada satışın ister bizim, ister Maliye tarafından yapılabileceğini söyledik. Bunun için de her türlü riski almaya hazır olduğumuzu ve satış yetkisi alabileceğimizi belirttik. Milli Emlak Genel Müdürü de, Bingöl Defterdarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ile görüşerek nihai kararı bize ileteceklerini söylediler. Bingöl halkının önemli bir kısmının bu konudan ötürü mağdur olduğunu, bu nedenle konunun gereğinin en kısa sürede yapılmasını talep, her türlü fedakârlığa da hazır olduğumuzu ifade ettik” diye konuştu. Atalay: “Kanun değişikliği şart!” 19 Temmuz 2003 tarihinden itibaren geçerli olan “Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”nun doğuracağı zararlara ilişkin soruları yanıtlayan Başkan Atalay, kanun değişikliği gerektiğinin altını çizdi. Atalay: “Bu sıkıntı sadece Bingöl'ü değil, Türkiye'nin birçok bölgesini ilgilendiriyor. Gerekli değişiklikler yapılmazsa çok ciddi mağduriyetler doğar. Yasanın çıkış amacını net olarak bilmiyorum ama gerçek manada uygulanırsa vatandaşa haksızlık yapılmış olur. Bunun önüne geçmek lazım. Sayın Bakan Cevdet Yılmaz ve milletvekillerimize durumu aktardım. İlgileneceklerini söylediler” diye konuştu. Milli Emlak İl Müdürlüğü'nden gönderilen yazı sonrası Düzağaç bölgesindeki inşaatların durdurulması yönünde ilgililere tebligatta bulunduklarını ve birçok inşaatı mühürlediklerini söyleyen Atalay, şehirdeki yapılaşmanın sıkıştığını, yeni yapıların yapılacağı alanlara ihtiyaç olduğunu ifade etti. Düzağaç'a yapılan konutların ticari anlamda yapılmadığının altını çizen Atalay: “İnsanlar başını sokabileceği bir yer yapmak zorunda kalmışlar. Ciddi bir zorunluluktan dolayı bu konutlar yapılmış. Bingöl'ün neredeyse büyük bir kısmı orman arazisi. Şehir büyüyemiyor ancak ihtiyaç her geçen artıyor. Bu nedenle kanun tasarısı hazırlanıp sıkıntılar çözülmeli” şeklinde konuştu. Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN
|
|