Konut yapımına köy ağaları engel oldu!Bu iddiayı aktaran köy sakinleri: 'Evlerimiz yıkılmak üzere. İçerde yatmaya korkuyoruz. Ağalardan dolayı evlerimizi yapamıyoruz. Eğer bizler bu devletin vatandaşlarıysak bu derdimize çare bulsunlar. Yok, çare bulmuyorlarsa hepimizi toplayıp yaksınlar'Genç İlçesi Gerçekli köyü sakinleri, 8 Mart 2010'da merkez üssü Elazığ ili Karakoçan ilçesi Başyurt Beldesi olan 6,0 büyüklüğündeki depremde evleri hasar zarar ve yapılan tespitte yüzde 80 ağır hasar raporu verilen evlerinin yakılıp kendilerine çıkan deprem konutları yaptırılmadı gerekçesiyle çadırda yaşamlarını sürdürüyorlar. Konut yapımının engellenmesindeki sebebi ‘köyün ağaları konut yapımına izin vermiyor” sözleriyle özetleyen köylüler: “Konutlarımız için yer tespiti yapıldığında köyün ağaları hazine arazisinin kendilerine ait olduğunu iddia ederek, müteahhitleri, 'Bu ihaleye girmeyin, arazi bizim. Size konut yaptırmayız' gibi tehditlerle engellediler” iddiasında bulundular. Köy sakinlerinden Kasım Bozateş isimli vatandaş, deprem sonrası evlerinde oluşan çatlakları göstererek, "Evlerimiz yıkılmak üzere. İçerde yatmaya korkuyoruz. Allah'tan korksunlar! Hepimizi baskı altına almaya çalışıyorlar. Ağalardan dolayı evlerimizi yapamıyoruz" dedi. “AĞALARIN ELİNDE KALDIK” 90 yaşlarında olan Hanım ve Hasan Sezen çifti ise, "Buradan Başbakan ve yetkililere sesleniyoruz; yazıktır, günahtır bu halimize bir çare bulunsun. Ağaların elinde kaldık" diyerek içerisinde bulundukları durumu özetledi. Köy sakinlerinden Hanım Demirkıran da "Bu dert bize Allah'tan geldi. Ancak bu çevrede bizimkiler hariç herkesin konutları yapıldı. Eğer bizler bu devletin vatandaşlarıysak bu derdimize çare bulsunlar. Yok, çare bulmuyorlarsa hepimizi toplayıp yaksınlar. Biz de rahat edelim onlar da rahat etsin" diyerek sitem etti. “YOLUMUZ BİR TÜRLÜ KÖY MERKEZİNE GETİRİLMEDİ” Köy sakinlerinden Fidan Sezen, bölgede zarar gören tüm köylerin konutlarının yapıldığına dikkat çekerek, "Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, oy kullanıyoruz. Derdimize derman olsunlar. Madem konut hakkımız var. İnsanlar ‘üzerimize çöker' diye evlerinin önünden geçmeye korkuyor. Biz içinde yaşamaya çalışıyoruz" dedi. Köylülerden Mehmet Ali Delibaş ve Nazım Bozateş ise köyün konut sorunun yanı sıra yolunun da yaklaşık bir buçuk kilometre köyün dışında kaldığını belirterek şunları aktardı: "Yıllardır müracaat ediyoruz. Yolumuz bir türlü köy merkezine getirilmedi. Kışın eşya veya yükümüz olduğunda bir buçuk kilometrelik yolda yükleri sırtımızda götürüyoruz. Kışın buralara 3-4 metre kar yağıyor. Bir hastamız olduğunda ancak kızakla veya sırtlayarak yola getirebiliyoruz" diye konuştu. “3 YILDIR DEVLET BİZE KONUT YAPACAK, HALEN BİR ŞEY YOK” Yollarının köye bir buçuk kilometre kala ağalar tarafından engellendiğinden dolayı yapılmadığını kaydeden Köy Muhtarı Musa Demirkıran, sadece yaz aylarında köye araçla gidebildiklerini söyledi. Diğer mevsimlerde suların yükselmesi ve kar yağışı olduğundan dolayı köye bir buçuk kilometre kala yürümek zorunda kaldıklarını ifade eden Demirkıran, "2010 yılı Mart ayında meydana gelen depremde köyümüz de hasar gördü. Hasar tespiti için gelen heyet köyümüzdeki birçok evin ağır hasarlı olduğunu tespit etti. 3 yıldır devlet bize konut yapacak, halen bir şey yok. Bu yıl içerisinde 3 kez ihaleye çıkardı. Her ne hikmetse her 3 ihale de dosyadaki evrak eksikliğinden dolayı iptal edildi. Ayrıca konutlarımız için yer tespiti yapıldığında köyün ağaları hazine arazisinin kendilerine ait olduğunu iddia ederek müteahhitleri 'Bu ihaleye girmeyin, arazi bizi. Size konut yaptırmayız' gibi tehditlerle engellendiler” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN
|
|