Devlet Su işleri (D.S.İ.) Elazığ Bölge Müdürlüğü'nde başladığı kamu görevini daha sonra D.S.İ. 94. Şube (Bingöl) Müdürü olarak sürdüren ve son olarak 2009-2011 yılları arasında D.S.İ. Eskişehir Bölge Müdürlüğü'nde Bölge Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan Kemal Tartar, 2 kız öğrencinin yaşamını yitirdiği Çapakçur Çayı'ndaki acı olaya dair değerlendirmelerini sosyal medya hesabından paylaştı.
Çapakçur Çayı'ndaki riskleri irdelediği paylaşımında çözüm yollarını da aktaran Tartar; “Çapakçur kontrol altına alınırsa Bingöl için büyük bir nimettir. Kontrol dışı kalırsa büyük bir faciaya dönüşebilen bir vadidir! İyi bir planlama, koordinasyon, uygulama projeleri, finansman, uygulama safhası, iyi bir denetim ve işletme safhasına getirilerek, mutlu bir son ile taçlandırılmalıdır” dedi.
“Doğal yapısı tahrip olmuş bir bölge”
Çapakçur Çayı'nı “Bingöl şehir merkezinden geçen, Bingöl'ü ikiye bölen, sağ sahili eski Bingöl'ün yerleşim alanı olup, zaman içerisinde defalarca su baskınları ve taşkınlar ile gündeme gelen, Gayt suyu ile birleşen Göynük suyunun bir yan koludur” sözleriyle özetleyen Tartar, doğal yapısı tahrip olmuş bu bölgede, havza planlaması içerisinde, menba ve mansap tedbirleri alınması gerektiğini vurguladı.
Bölgeyi, “göze hitap etmesi gereken, iptidai bir görünümden kurtulması gereken bir vadi” olarak nitelendiren Tartar; “Bingöl için çok amaçlı faydalanması gereken, halk için önem arz eden bir bölge konumundadır” dedi.
“Depolama tesisinin inşa edilmesi önem arz ermektedir”
Vadinin Planlamasında göz önünde bulundurulması gereken hususlara da değinen Tartar; “Erozyon ve Rusubat önleyici, havza planlamasının yapılması, menba ve mansap tedbirlerinin alınması, gerekli imalatların gerçekleştirilmesi gerekir. Vadide sürekli bir suyun akışının sağlanması ve taşkın koruma amaçlı depolama tesisinin inşa edilmesi önem arz ermektedir. İki mahallenin birbirlerine bağlanması için, geçişlerin sağlanmasına yönelik sanat yapılarının inşa edilmesi, halkın önem verdiği bir konudur. Çevre ve altyapı düzenlenmesi, yapısal ve bitkisel peyzaj projelerinin hazırlanması ve uygulaması Bingöl için büyük bir özlem haline gelmiştir. Sosyal ve kültürel faaliyetlere yönelik, fiziki altyapıların tesis edilmesi ve işletme safhasının gerçekleşmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Tahripkâr bir özeliğe sahip”
Çapakçur Vadisi'nin bugünkü konumu ile kontrolsüz bir şekilde tehlikelere açık, can ve mal tehlikesini içeren, ağlatan ve ağlatmaya namzet bir yapısal durumuyla, ortada çözüm bekleyen bir problem olduğunu aktaran Tartar, Çapakçur suyunun aşırı rusubat getiren, düzensiz bir akış ile yıkıcı, aşındırıcı ve tahripkâr bir özeliğe sahip olduğunun altını çizdi.
Yerleşik bir alan için aşırı meyilli olan, kontrolsüz ve stabilitesini kaybetmiş, taşkın neticesinde yayılabilen, hayati ve çevresel tehlikeler oluşturan bir potansiyele sahip olan Çapakçur suyunun barındırdığı sorunun çözümü için Devlet SU İşleri (DSİ) sekreteryasında, Mülki idare, Belediye, Orman Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden müteşekkil bir komisyon kurulması önerisini de paylaşan Tartar: “Herkesin kendi alanında gerekli planlamalarını yaparak, hedef, çözüm ve önerilerini ortaya koyma durumundadır. Devletimizin kamu kurumları bu problemi çözme ve üstesinden gelmeye muktedirdirler. Bugünkü bilgi ve birikimiyle, gerekli altyapılarıyla ve finansman gücü ile çözüm getirebilecek bir konumdadırlar” şeklinde görüşlerini aktardı.
“İlgisi bulunan kurumlar elini taşın altına koymalı”
“Her şeyden önce üst havzada erozyonu, rusubat akışını minimize etmeli, bitki örtüsü ile gerekli ıslah çalışmaları yapılmalı, depolama tesisleri yapılmalıdır” diyen Tartar, çözüm konusundaki görüşlerini şöyle sıraladı;
“Üst Havza planlamasında, taşkın koruma, malzeme depolama amaçlı ve Çapakçur vadisini sulama amaçlı bir gölet veya baraj inşa edilmelidir. Bu projenin gerçekleştirilmesinde, finansmanının sağlanmasında ve kamulaştırma maliyetleri ile ilgili, ilgisi bulunan kurumlar elini taşın altına koymalı, ortak bir bütçe oluşturularak yapım aşaması gerçekleştirilmelidir. Çapakçur eski köprünün menbasından Sanayi Sitesinin yerleşim alanının bitişine kadar, iç içe iki kesit bulunduran, normal debinin akışını ve bunu bütünleyen maksimum ortalama debiye göre taşkın kesiti tayin edilmelidir. Taban aşımını engelleyici kaplamaları ile birlikte, estetik durumu da göz önünde bulundurularak, düşü havuzlarıyla suyun hızını azaltmaya yönelik sanat yapılarıyla, bir bütünlük içerisinde, sağ ve sol sahillerde koruyucu tedbirleri içerecek şekilde, bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yani şehir içi mansap tedbirleri, bütün teknik yönleriyle ve işletme safhası da göz önünde bulundurularak, bütün tehlikeleri önleyici koruyucu tedbirleri ile köklü bir çözüme kavuşturulmalıdır. Bu aşamadan sonra, Belediye bu bölgede, çevre ve Altyapı düzenlemesini, işletme tesislerini, ulaşım tesislerini, kapsayacak şekilde geniş bir planlama ve uygulama safhasını gerçekleştirmelidir. Vadi taşkın koruma tesislerini müteakiben, teknik ve altyapılarıyla, yapısal ve bitkisel peyzaj düzenlemesiyle soysal ve kültürel faaliyetler alanında halkımızın hizmetine sunulmalıdır. Bu vadinin bulanık sularında istenmeyen acı sonuçlar yaşanmamalıdır. Kontrol ve denetim altına alınarak güvenli bir bölge haline getirilmelidir. Çapakçur kontrol altına alınırsa Bingöl için büyük bir nimettir. Kontrol dışı kalırsa büyük bir faciaya dönüşebilen bir vadidir! İyi bir planlama, koordinasyon, uygulama projeleri, finansman, uygulama safhası, iyi bir denetim ve işletme safhasına getirilerek, mutlu bir son ile taçlandırılmalıdır.