Artan enflasyon gerekçesiyle zam furyasının başladığı emlak sektöründe canı yanan kiracılar oluyor. Piyasayı manipüle edenlerin sayısı azımsanmayacak ölçüdeyken, karşılıklı suçlamalar da devam ediyor. Eski kiracı diye tabir edilenler ise yüzde 100'ü bulan zamlar karşısında çaresiz!
KİRALAR İKİ KATINI BİLE AŞMAYA BAŞLADI
İkamet ettikleri meskenlerde geçen yılın ortalamasıyla barınan vatandaşlar, mülk sahiplerinin yüzde 100'ü aşan zam talepleriyle karşı karşıya kalmaya başladı. Enflasyonu gerekçe gösteren mülk sahipleri, diledikleri kirayı alamadıkları kiracıları ise “oğlum gelecek, kızım evlenecek” gibi gerçek dışı beyanlarla kapı dışarı edip mülkünü, yeni kiracıya beklediğinden de yüksek meblağlarla kiraya veriyor.
“Kervan geçmeyen yer” olarak tabir edilen bölgelerdeki kiraların 10 Bin lirayı bulduğu söylemleri üzerine “Orası bu kadar ediyorsa benimki daha merkezi, daha çok para eder” diyerek başlayan manipülasyonla kiralar hemen her bölgede yükselişe geçiyor.
HERKES BİRBİRİNİ SUÇLUYOR AMA SONUÇ DEĞİŞMİYOR!
Yapılan piyasa araştırmalarında vatandaşlar emlakçıları, emlakçılar mülk sahiplerini, mülk sahipleri ise enflasyonu gerekçe göstererek devleti suçluyor. Yüzde 25 zam sınırlaması getiren devletin yeterli kontrolü sağlayamadığı ise genel kabullerin başında yer alıyor.
Emlakçıların ‘daha fazla kâr elde etmek amacıyla fiyatları yüksek tuttuğu' iddialarına karşı alınan görüşlerde, mülk sahiplerinin de emsal göstererek yüksek rakamlar istediği öne sürülüyor. Birçok mülk sahibinin “Bir sokak ötede bu kadar isteniyorsa benim mülküm de o kadar eder” diyerek yüzde 100'ü aşan zam yaptığı öne sürülürken, bir diğer gerekçelerinin de “Enflasyon ortada. Paranın kıymeti kalmadı, bu kiralara nerde mülk var?” denerek iki katı zam dayatmasında bulundukları kaydediliyor.
Zam talepleri karşılanmayan mülk sahiplerinin dükkanlar için “Boşaltın, oğluma iş kuracağım” diyerek, evler için de “Oğlum gelecek, kızım evlenecek” diyerek mevcut kiracıları çıkmaya zorladığı, yeni kiracılara ise belirlenen rakamların da üstünde kiraya verme yoluna gittiği vurgulanıyor.
Bazı emlakçıların da mülk sahiplerine “Neden bu fiyata veriyorsun ki, yan taraf şu kadar veriyor” diyerek mülk sahiplerini etkilediği iddialar arasında…
DEVLET DENETLEMİYOR, KİMSE VERGİSİNİ VERMİYOR!
Zam furyasına devlet eliyle müdahale edilmediği savunulurken, devlet kurumlarına ait işyerine de enflasyon oranında zam yapıldığı, bunun da mülk sahipleri için emsal niteliği taşıdığı belirtiliyor.
Denetimlerin yapılmadığı, ev ve işyerlerindeki kiraların muhasebe kayıtlarında çok çok düşük gösterilerek mülk sahiplerinin vergi ödemediği de önemli ayrıntılardan biri olarak aktarılıyor. Maliye'nin ise bugüne kadar gerçekçi bir denetimine şahitlik edilmiş değil!
TOKİ'LER ÇARE OLUR DİYE BEKLENİYOR AMA…
Bingöl'deki yapı stokunun talebi karşılamadığı görüşü ifade edilirken, Kültür Mahallesi'ndeki TOKİ konutlarının tamamlanmasıyla bu anlamda bir boşluk oluşabileceği, bir nebze de olsa kiraların düşebileceği beklentisi dillendiriliyor ancak bitme aşamasındaki TOKİ'ler için dahi uçuk rakamlarda kira talepleri şimdiden piyasada dolaşmaya başlamış bile…
KİRACILARIN DERDİNE DERMAN YOK!
Emlakçı, mülk sahibi ikilisiyle yürütülen piyasa manipülasyonu karşısında çaresiz kalan ve özellikle mülk sahiplerinin “Buradan çıkarsa yeni yerde daha fazla kira ödemek zorunda kalır” kozuyla dayatılan yüksek zam talepleri karşısında çaresiz kalan kiracılar ise çoğunlukla zam dayatmalarını kabul etmek zorunda kalıyor.
Emlakçının “biz işimizi yapıyoruz”, mülk sahibinin ise “Onca para verip aldığım evi niye düşük kiraya vereyim” ya da “enflasyon ortada” söylemleri ve bilinmez bir ‘emsal' gösterişiyle yükseltilen kiralar karşısında hiç şüphesiz en büyük sıkıntıyı ise asgari ücretle geçinmek zorunda kalıp en az 4-5 Bin lira kira ödemek zorunda kalan çalışanlar yaşıyor. Fakat kimsenin de umurunda olmuyor, herkes alacağı paraya bakıyor!