Kaya, 33 er olayında ihmal var!25 Mayıs 1993'teki ‘33 er olayı' ile ilgili görüştüğümüz dönemin Belediye Başkanı Selahattin Kaya, 33 er olayında somut olarak bir ihmal olduğu kanısında olduğunu söyledi.25 Mayıs 1993'teki '33 er olayı' bir gizli tanığın anlattıklarıyla Ergenekon soruşturmasının iddianamesine girdi. Ardından katliamdan yaralı kurtulan erlerle yapılan röportajlar, olayla ilgili soru işaretlerine neden oldu. PKK'nın ateşkes ilan ettiği, bugünkü 'Demokratik Açılım'a benzer bir sürecin yeşermeye başladığı bir sırada teröristlerin 33 eri şehit etmesi sorgulanmaya başlandı. Katliamdan yaralı kurtulan gaziler, Malatya'dan koruma verilmeden apar topar Bingöl'e gönderildiklerini, otobüs şoförlerinin yolda sık sık mola vererek, bir yerlere bilgi verdiklerini anlattı. Erler, Osman Partal, Erkan Omay, Erdal Özdemir, verdikleri röportajlarda “Teröristler, askerlerin silahsız olduğunu biliyorlardı. Bizi bekliyorlardı” dediler. Gazi erlerin olaydaki şüpheli noktalar üzerinde durması ve “Bizi PKK'ya kim teslim etti?” sorusu hala tartışılıyor. 33 er olayı ile ilgili dönemin belediye başkanı ile görüştük İşte o haber: Dışişleri Bakanlığı Emekli Ataşesi ve Bingöl Eski Belediye Başkanı Selahattin Kaya O olayın ayrıntılarını anlattı. İşte o çarpıcı açıklamalar. PKK EYLEMLERİNİ AKŞAMIN ÇÖKMESİNE 1 SAAT KALA YAPIYORDU! Olay günü yatsı namazında çatışma çıktığı haberini aldığını kaydeden Dışişleri Bakanlığı Emekli Ataşesi ve Bingöl Eski Belediye Başkanı Selahattin Kaya, “Biri beni telefonla arayarak Bilaloğlu mevkiinde çatışma çıktığını söyledi. Sabaha kadar orada ne olduğunu kimse bilmiyordu. Diğer günün sabanında işe gittim. Orada 33 er olayını öğrendim. Olaydan birgün sonra orada asker sevkiyatının yapıldığını öğrendik. Şuan da 33 erle ilgili çok süpekilasyonlar ortada dolaşıyor. O zamanı iyice değerlendirmek gerekli. 1993'te PKK'nin ateşkes yaptığı bilgileri var. Hemen sonrasında 33 er olayı. Şunu demek istiyorum aslında. Ortada bir şuçlu yok bence. O yıllarda hem askerde hemde PKK'de rehavet hakimdi. Tamda barış yapılacağı sırada PKK tek taraflı olarak ateşkesi bozuyor. Dikkat edilirse öyle bir zamanlama yapılıyor ki PKK daha evvel böyle yöntem kullanmamış. Normalde PKK eylemlerine bakıldığında akşamın çökmesine 1 saat kala yol kesiyor. Ancak 1993'teki 33 er olayında ise ikindi vakti PKK'liler yolu kesiyor. Ben olayda somut olarak bir ihmal olduğu kanısındayım. DEMOKRATİK AÇILIM PAKETİ! Demokratik açılım sürecinin çok karmaşık bir hal aldığını söyleyen Kaya, bu paketin kaç kez isim değiştirdiğini belirtti. Kaya, “Demokratik açılım süreci kaç aydır gündemde. Önce Kürt açılımı denildi. Sonra Demokratik açılım ve daha sonrada Milli Birlik Projesi diye adlandırıldı. Hükümet bununla da gösterdi ki tam ne yapacakları da belli değil. 1993 yılından önce rahmetli Özal'ında Kürtlerle ilgili çeşitli söylemleri vardı. Ben şuna eminim ki ne Rahmetli Özal'ın ne de bu hükümetin Kürt sorununu çözme gibi bir dertleri yok. Bu açılım sürecinde halen tek millet ifadelerini kullanıyorlarsa ve halen bir ırkı inkar etme zihniyeti taşıyorlarsa bu sorun devam edecektir. Ben sorunun zihniyet sorunu olduğunu düşünüyorum. Kültürel hakların çözüme yönelik olmadığını söyleyen Kaya, “Şuan ki paket ‘Demokratik Açılım Paketi' değildir. Dikkat edilirse Türkiye'nin bölgede ki denge politikasını değiştirme ve Enerji hatlarının Türkiye üzerinden Avrupa veya diğer yerlere gitmesi konusunda sıfır sorun istenmesidir. Tabii dediklerim sadece tahmin. Demokratik açılımın Kuzey Irak'ta hazırlandığı önünde bilgiler var. MİT müsteşarlığı ve Kuzey Iraklı yöneticilerle hazırlandığı konuşuluyor. Buda bizim görüşümüzü teyit ediyor. Ancak işin tamamı böyledir demek yanlış olur. Kültürel haklar çözüme yönelik işler değildir. Şuan ki Demokratik açılımın dağdan adam indirme planı olduğunu söyleyebilirim. PKK bunu görünce geri adım attı ve sonrasında Tokat olayı meydana geldi” şeklinde konuştu. Mehmet Ali Yıldırım Bingolonline Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|