Anayasa Mahkemesi'nin 367 ve üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren düzenlemeyi iptal etmesine dair kararının, milletin yargıya güvenini ortadan kaldırıp, vatandaşın emniyet duygusunu bitirdiğini belirten Eğitim Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava: “Hem 367 kararı hem de bu son karar, artık tuzun koktuğunu ayan beyan ortaya sermektedir” dedi.
‘Anayasa Mahkemesi'nin son iptal ve yürütmeyi durdurma kararı ise ayrıca Anayasa Mahkemesinin Anayasa'yı çiğnemesi ve Mahkeme Üyelerinin Anayasa suçu işlemeleri manasına gelmektedir' diyen Kava, bu kararla Anayasa Mahkemesi'nin artık kendini yasamanın yerine koyduğunu, kuvvetler ayrılığı prensibini yok ettiğini ifade etti.
Kava: “Verilen son karar, herhangi bir düzenlemenin iptalinden ziyade, devletin yönetim biçiminin değişmesi anlamına gelmekte ve zaten kendisi de bir darbenin ürünü olan Anayasa Mahkemesi'nin, yapmış olduğu bir darbeden başka bir anlamda ifade etmemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti; 1960 darbesinden başlayarak bütün darbe ve sonuçlarıyla hesaplaşmadan gerçek bir demokrasiye asla kavuşamayacaktır. Özellikle 1960 darbesi sonuçları, önemle de oluşturulan kurumlarıyla, tekrar gözden geçirilmeden bu gibi antidemokratik çıkışlardan kurtulmak mümkün değildir. 12 Eylül darbesiyle Anayasa'nın ortadan kaldırılıp, hâlihazırda ortada bir Anayasa olmamasına rağmen, o günün şartlarında bir kara mizah örneği olarak varlığını devam ettiren Anayasa Mahkemesi ve Üyeleri, artık kararlarını, hangi Cumhurbaşkanı tarafından atanmışlarsa onun misyonu doğrultusunda vermektedirler. Özal döneminde atananlarla, Demirel ve Sezer döneminde atananların oy biçimleri artık davalardan önce bütün halk kesimlerince bilinmekte, vatandaşlarımız nezdinde verilen kararların hukukiliğini tartışmalı hale getirmektedir. Gelinen bu nokta Mahkeme'nin yapısının değişmesiyle ilgili aciliyeti ortaya koymaktadır. Bununla birlikte insanımızda adalet kurumlarına olan güven duygusunun tekrar oluşabilmesi için darbe artığı bütün kurumların tekrar gözden geçirilmesi siyasilerle beraber aydınların da bir sorumluluğudur” dedi.
Türkiye'de demokrasiden dem vuran bütün kesimlerin, sonuçları itibarıyla bu kararı gözden geçirmesi ve tepkisini buna göre ortaya koyması gerektiğini dile getiren Kava, bu kararın, sadece Anayasa'nın 10. ve 42. maddeleriyle ilgili bir düzenlemenin iptali manasına gelmemekle birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kendilerini yasa yapar konuma taşımaları, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmaları, Meclis'i ve onu oluşturan millet iradesini yok saymaları anlamına geldiğini vurguladı.
Kava, şöyle devam etti: “Ülkemizi muz cumhuriyeti seviyesine düşüren bu kararı; kabul etmediğimizi ifade ediyor, tekrar ülkemiz adına kaygıları olan sorumluluk sahibi bütün insanlarımızı; darbeleri özellikle de sonuçlarını tartışmaya ve ortadan kaldırmaya çağırıyoruz. Bunu gerçekleştiremediğimiz her gün darbeyle yaşıyoruz demektir.”
BingolOnline/Bingöl Kent Haber