İnsan hakları derneği (İHD) Bingöl Şube Başkanı Mehmet şirin yanılmaz, yaptığı açıklamasında terörden doğan zararların karşılanması için oluşturulan komisyonu, uygulamaları ve kararları eleştirdi.
27 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5233 sayılı kanununun, Olağanüstü Hal ilan edilen illerde yıllarca meydana gelen terör olayları veya terörle mücadeleden dolayı zarar gören vatandaşların zararlarını karşılamak amacını güttüğünü belirten Yanılmaz, kanun başvuru süresinin idare hukukundaki 60 günlük süre ile sınırladıktan sonra 17 Temmuz 1987 tarihinden beri meydana gelen OHAL kapsamındaki olaylardan kaynaklanan zararlar için başvuru süresini ise 1 yıl olarak belirlendiğini söyledi.
Bu 1 yıllık sürenin 27.7.2005 tarihinde sona erdikten sonra 5442 sayılı kanunla 03.01.2006 tarihinde yeni bir düzenleme yapılarak başvuru süresinin 1 yıl daha uzatıldığını aktaran Yanılmaz; “Kanun zararların tespit edilip tazmini için komisyonlar kurulmasını öngörmüştür. Bu komisyonların kimlerden teşkil edeceği 3. maddede düzenlenmiştir. Buna göre Zarar Tespit Komisyonu, Vali Yardımcısı başkanlığında Bayındırlık, Sağlık, Maliye, Tarım, Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü ve Baro temsilcisi bir Avukattan teşkil eder. Komisyonun Vali Yardımcısı ve maiyetindeki daire müdürlerinden oluştuğu nazara alındığında alınan kararların komisyon kararı olmaktan ziyade Vali Yardımcısının kararları olacağı endişesi haklı olarak her zaman var olacaktır. Tek istisna Baro temsilcisi avukattır. Dolayısıyla başta mağdurların olmak üzere herkesin gözü baro temsilcisindedir.5233 sayılı kanun, daha sonra çıkarılan yönetmelik ve genelgelerle kavuşturulmak istense de uygulamada iller, hatta aynı ildeki değişik komisyonların farklı yöntemlerle karar aldıklarını müşahede ettik. Uygulamada birlik olması için defalarca toplantı ve seminerler düzenlenmesine rağmen uygulama birliği maalesef oluşmamıştır. OHAL ilan edilmiş olan tüm illerde komisyonlar kurulmuştur. Özellikle Komisyon başkanı Vali Yardımcısının tavırlarına göre komisyon uygulamaları da değişebilmektedir” dedi.
Bingöl'de bu güne kadar 40 bin civarında başvuru yapıldığını ve bu başvurulardan 6 bin'e yakınının sonuçlandırıldığını ifade eden yanılmaz, komisyonların uygulamalarının adil olmadığı yönünde toplumda çok ciddi kaygılar oluştuğunu öne sürdü.
İçişleri Bakanlığı'ndan Valiliklere (Komisyonlara) başvuruların yargıya gerek kalmaksızın çözümlenmesi için talimatlar geldiğini söyleyen Yanılmaz, şöyle devam etti. ”Komisyonlar, vatandaşın muhtaç ve dava masraflarını karşılamaktan yoksun olduğunu, verilecek tazminat çok az olsa bile insanların bunu kabul edip yargı yoluna gitmeyeceklerini anladığı için gittikçe rakamları düşürmekte ve böylece amacından uzak kararlar verebilmektedir. Komisyonların uygulamalarına, verilen kararlarına bakıldığında bu kanunun vatandaşların zararını karşılamaktan çok Avrupa Birliğine yaranma amaçlı çıkarıldığı duygusu ağır basmaktadır. Zarar Tespit Komisyonlarının insanlara yargı yolunu göstermeksizin yargı ulusal ve uluslar arası yargı yoluna gerek kalmaksızın başvuruları, kanunun ruhuna uygun adil şekilde çözmeleri gerekmektedir. Başvurucuların da yargı yolundan kaçınmaksızın adil bulmadıkları ret veya kabul kararlarını hem ulusal hem de uluslar arası yargı mercilerine taşıyarak haklarını aramaları gerekmektedir”
BİNGÖL KENT HABER