Kamu çalışanlarının mağdur edilmemesinin altı çizildiği açıklamada Türk Sağlık-Sen Bingöl İl Temsilcisi Salih Kızılboğa, tasarıda yer alan bazı düzenlemelerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı tarafından açıklanan taslakla, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda nelerin değiştirilmek istendiğinden tüm kamu çalışanlarının haberdar olduğunu belirten Türk Sağlık-Sen Bingöl İl Temsilcisi Kızılboğa: “Her şeyden önce hükümetin bu tasarı hazırlanırken çalışanların temsilcileri olan sendikalarla görüşmemesi, sendikaların öneri ve eleştirilerini almaması büyük bir eksiklik ve yanlışlıktır. Diyalogdan kaçan ve sadece kendine demokrat olan hükümetin bu tutumunu kınıyoruz. Önce çalışanların temsilcilerine göndermesi gereken taslağı, TBMM'ye sevk eden hükümetin bu tutumuyla kamu çalışanlarına bakış açısı, bir kez daha net bir biçimde görülmüştür. Söz konusu yasa tasarısına baktığımızda izin ve bazı sosyal haklar da iyileştirmeler yapıldığı görülmektedir. Doğum izninin 10 güne çıkarılması, ölüm izinlerinin sürelerinin uzatılması, çocuk yardımında sınırın kalkması, emekli harcırah ödemelerinin arttırılması gibi değişiklikler vardır. Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen sendikalı memura her ay ödenen 10 TL sendika priminin yeniden getirilerek 3 ayda bir 30,9 TL olarak verilecek olması da önemlidir. Burada bir hususa dikkat etmek gerekmektedir. Hükümetin yeni verdiği hak gibi gösterilen bu iyileştirmeler toplu görüşmelerde mutabakata varılan haklardır. Zaten sendikalar bu hakları çalışanlar için kazanmışlardı. Fakat hükümet bir türlü uygulamaya geçirmiyordu. Şimdi hükümetin ulufesi gibi sunulması popülizmden başka bir şey değildir. Burada aslında bunların hala yasalaşmaması nedeniyle çalışanların mağduriyeti söz konusudur” dedi.
“KEYFİYETE YÖNELİK CEZALAR VERİLMESİNİN ÖNÜ AÇILMIŞ”
Tasarıda yer alan bazı düzenlemelerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kızılboğa, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Bunlardan birisi memurlara verilen disiplin cezalarının arttırılarak, çalışanları memuriyetten atmanın kolaylaştırılmasıdır. Tasarıda memurların disiplin cezaları ağırlaştırılmış, yılda iki kez kademe ilerleme cezası alan çalışanların memuriyetten atılması öngörülmüştür. Tasarının yasalaşması halinde de kendini geliştirme, sorun çözme, planlama konularında yeterli gayret ve çaba göstermemek, verilen emirlere itiraz etmek, görevleri tam ve zamanında yapmamak, hizmetin yürütülmesinde kurumlarca belirlenen usul ve esaslara uymamak, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak, görev sırasında amirlerine hal ve hareketleri ile saygısız davranmak, kurumların çalışma ortamını ve düzenini bozmak, kademe ilerleme cezasına girecektir. Yani memuru işten atmak idarecilerin keyfine sunulmuştur. Objektif olmayan değerlendirmelerle çalışanlara bu suçlamalar yöneltilerek ceza verilebilir. Bunun kıstası yoktur. Tamamen keyfiyete yönelik cezalar verilmesinin önü açılarak devletin memuru adeta idarecinin memuru yapılmaya çalışılmaktadır. Mevcut durumda idareci ve siyasetçi baskısına maruz kalan çalışanlara bir de kanunla baskı eklenecektir. Çalışanları mağdur edecek olan bu düzenlemeden vazgeçilmelidir. Yasa tasarısında bir diğer olumsuz düzenleme ise kamuya özel sektörden yönetici transferinin önünün açılmasıdır. Kamuyu bir şirket olarak gören ve kamu yöneticiliğini tamamen siyasetçinin keyfine bırakacak olan düzenlemenin kabul edilmesi mümkün değildir. Bu hükümetin kadrolaşmasının yeni bir adımıdır. İktidar partisinin dışarıdan gelen bu yöneticileri ile kamuda çalışanların üzerinde siyasetin baskısı çok daha ağır bir şekilde hissedilecektir” ifadelerini kullandı.
“YENİ DÜZENLEMELER KABUL EDİLEMEZ”
‘Bu aynı zamanda yıllardır kamuda üst düzey görev almak için çalışanlara karşı haksızlıktır' diyen Kızılboğa: “Kamuda memuru sözleşmeli yapan, yönetimini de özel sektörden gelenlere devreden bu anlayışın varacağı nokta kamudan devlet memurunun tasfiyesidir. Ayrıca tasarıda sicil düzenlemesinin kaldırılırken yerine ne getirileceğinin belirtilmemesi de önemli bir eksikliktir. Kısacası çalışanları mağdur edecek düzenlemelerin hayata geçirilmek istenmesi kabul edilemezdir. Hükümet kaşıkla verip kepçeyle almak huyundan vazgeçmelidir. Söz konusu taslak TBMM'de yeniden gözden geçirilmeli, kamu çalışanlarının temsilcileri sendikaların, talepleri değerlendirilmelidir. Tasarıdan çalışanları mağdur edecek düzenlemeler çıkarılmalıdır” şeklinde konuştu.
Bingöl Online Haber Servisi