Kahve dedikodusuyla üniversitenin yıpratılmaya çalışılması doğru değilBingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, kahve dedikodularıyla üniversitenin yıpratılmaya çalışılmasının doğru olmadığını söyledi.![]() Gelişen ve Bingöl şehriyle paralel bir şekilde büyüyen Bingöl Üniversitesi, sportif alanlar, sosyal tesisler, kültürel tesisler ve şehir güvenliği bakımından tercih edilebilecek üniversiteler arasında yer alıyor. Emniyet verilerine göre Türkiye'nin en huzurlu ve asayiş olaylarının en az yaşandığı illerin başında yer alan Bingöl şehri, yeni öğrencilerini bekliyor. Tüm bu iyi gelişmelere rağmen üniversite ile ilgili yapılan dedikodular Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş'ı da rahatsız etmeye başladı. Bingöl Üniversite'si ile ilgili iddialar basında veya kamuoyunda daha önceden de yer almıştı. Üniversitenin bir ailenin güdümünde olduğu ve üniversitenin Rektör Baydaş'ın ailesi ile dolduğu dedikoduları en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Bu dedikodularla ilgili açıklama yapan Rektör Baydaş, üniversitenin kesinlikle bir ailenin güdümünde olmadığını ve kendi ailesinde müteahhitlik yapan kişileri ihalelere sokmadığını söyleyerek, bu dedikoduların asılsız olduğunu ve bu tür dedikoduların üniversiteyi yıpratılmaya çalışılmasından dolayı doğru bulmadığını ifade etti. BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ EN HIZLI BÜYÜYEN ÜNİVERSİTE Akademisyenlerin yaptığı araştırmaya göre üniversitelerinin yeni kurulan üniversiteler arasında en hızlı büyüme kaydeden üniversite olduğunu söyleyen Bingöl Üniversitesi Rektörü Gıyasettin Baydaş, "Yeni kurulan üniversiteler içerisinde akademik kadrolaşmasını en hızlı yapan üniversitelerden bir tanesi de Bingöl Üniversitesi'dir. Malum, öğrencilerimizi geleceğe hazırlayacak olan öğretim üyeleridir. Dolayısıyla Bingöl Üniversitesi öğretim üyesi kadrosunun zengin olması bizim için çok sevindirici bir durumdur. Yeni kurulan birçok üniversite öğretim üyesi sıkıntısı çektiği halde bizim öyle bir sıkıntımız görünmüyor” dedi. 500 ÖĞRENCİ KAPASİTESİNDEN 3 BİN ÖĞRENCİ KAPASİTESİNE ULAŞMAK ÜZEREYİZ Bingöl Üniversitesi'nin kendisiyle yarıştığını ve hızlı bir yükseliş ivmesi yakalayarak, 500 olan öğrenci sayısını, iki yıl içerisinde 2 bin dolaylarına çıkardığını belirten Rektör Baydaş, üniversitenin fiziki altyapısı, ekibi, akademisyenleri ve idari personeliyle de bir bütün olduğunu ifade ederek, “Üniversitemiz 2007 yılında kuruldu ve bir dönem Fırat Üniversitesi'ne bağlı kaldı, sonra da 2008 yılında burada göreve başladım. 2008 yılından önce lisans düzeyinde üniversitemiz öğrenci almıyordu. İlimizde 25 yıl önce Fırat Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan bir meslek yüksek okulu vardı. Biz onu devraldık. Şuan itibari ile ikinci yılımızda 500 öğrenci kapasitesinden 3 bin öğrenci kapasitesine ulaşmak üzereyiz. Yeni kurulan üniversitelerde temel olan iki sıkıntı vardır. Birincisi alt yapının yetersiz olması, ikincisi de hem sayısal hem de nitelikli öğretim üyesi bulunamamasıdır. Çünkü 41 tane yeni üniversite açıldı ve bu üniversiteler açıldığında öğretim görevlisi bulmakta sıkıntı çektiler. Ama buna rağmen yeni kurulan üniversiteleri göz önüne bulundurduğumuzda Bingöl Üniversitesi olarak hem fiziki alt yapı hem de öğretim üyesi açısından çok ciddi bir ilerleme kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Bingöl Üniversitesi olarak kendi kampüsümüz içerisinde modern yapılmış binalarda öğrencilerimize ders vermekteyiz. Herhangi bir kurumun bize tahsis ettiği bir binada değil, tamamen kendi binamızda eğitim öğretim veriyoruz. Sosyal açıdan baktığımızda Bingöl Üniversitesi'nin yeterli kütüphanesi, merkezi kantini, kafeteryası, sportif faaliyetlerin yapılması için sahaları modern bir şekilde yapılmıştır. Bunlara ilaveten öğrenci sadece bunlara bakarak, karar vermiyor. Öğrenci yine, üniversitede kendi geleceğini yetiştirecek öğretim üyelerine de bakıyor. Bu açıdan baktığımızda; bizim şuan itibariyle 75 tane öğretim üyemiz var ve üniversitemizde açılmış olan bölümlerin tümünde yeterli sayıda akademisyenimiz bulunuyor. Şuan itibariyle 5 profesörümüz, 7 tane de doçentimiz var. Sonbaharda profesör sayımız 7 olacak. Dolayısıyla bu açıdan baktığımızda Bingöl Üniversitesi tercih edilebilir üniversiteler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu. ÖĞRENCİLERİMİZİN SOSYAL AKTİVİTELERİNİ KARŞILAYACAK ALT YAPIMIZ DA HAZIR Üniversiteye gelecek olan öğrencilerin sosyal aktivitelerini karşılayabileceği alt yapının hazır olduğunu ifade eden Rektör Baydaş, “Üniversite kampüsünde futbol, voleybol, hentbol ve basketbol sahamız hizmete açılarak, öğrencilerimizin hizmetine sunulmuştur. Öğrencilerimizin sosyal aktivitelerini karşılayacak alt yapımızda tamamlandı Üniversite kampüsümüzde inşaatı devam eden ve bu yıl bitecek olan merkezi yemekhane, merkezi kantin ve kafeterya binaları da yılsonunda bitmiş olacak. Toplantı gibi faaliyetlerin yapılabileceği bir kongre merkezi inşaatı devam ediyor ve yılsonunda inşaatı bitecek. Ayrıca inşaatı hala devam eden merkezi araştırma merkezi de bu yılsonunda bitmiş olacak. Aynı zamanda misafirhanemizde bu ay içerisinde teslim edilecek. Sosyal faaliyetlerin yapıldığı alanlara baktığınızda Bingöl Üniversitesi; bütün bu bahsettiğimiz alanların tamamlanmasıyla bu alanlardaki ihtiyaçları karşılamış olacak. Üstelik eski üniversitelerden farkı bu alanların yeni, modern ve çağın gereklerine uygun binaların olmasıdır. Öğrencilerin Bingöl Üniversitesi'ni tercih etmesinde çok önemli faktörlerin olduğuna inanıyorum. Yeni kurulan üniversitelerde kendi kampüs alanlarında eğitim vermediklerini görmek mümkün” ifadelerini kullandı. BİNGÖL, TÜRKİYE'NİN EN HUZURLU ŞEHRİ Emniyet verilerine göre Bingöl'ün Türkiye'nin en güvenilir illeri arasında olduğunu vurgulayan Rektör Baydaş, "Bu açıdan da öğrencilerimiz Bingöl Üniversitesi'ni içleri rahat bir şekilde tercih edebilir. Yerleşke alanımızda özellikle spor merkezlerimiz tamamlanmış, öğrencilerimizin ve personelimizin hizmetine sunulmuş durumda. Bunun dışında yine öğrencilerin ve personelin çok dikkat ettiği sosyal tesislerimiz yapılıyor. Yılsonuna kadar merkezi yemekhanemiz ve kantinimiz hizmete açılacak. Modern bir kongre ve kültür merkezimizi de hizmete açacağız. Öğrencilerimizin çok dikkat ettiği konaklama konusunda ise üniversitemizin 300 kişilik yurt projesi var. 750 kişilik kredi yurtlar kurumu kompleksinin ise bu yıl temeli atılacak ve hizmete sunulacak. Böylece bir öğrencinin bir üniversiteden beklediği bütün altyapı üniversitemizde mevcut olacak" şeklinde ifade etti. YAPICI ELEŞTİRİLERE HER ZAMAN AÇIĞIZ Bingöl Üniversitesi'ni yeni kurulan üniversitelerle kıyaslanmasını isteyen Rektör Baydaş, Bingöl halkının üniversite ile ilgili eksiklikleri tespit etmelerini, yapıcı eleştirilerde bulunmalarını ve eleştirilere her zaman açık olduklarını vurgulayarak, “Bizim eksiklerimizi tespit ettikleri anda biz onların bu eleştirilerini üniversitemizin gelişmesi açısından yorumlar olarak kabul ederiz ve o eksikleri gidermeye çalışırız. Kahve köşelerinde yapılan dedikodularla halkımız önyargılarda bulunuyor ve bu doğru değil. Üniversiteye yönelik olarak yapılan yanlış yorumlar, Bingöllüler dışında olan insanların yanlış anlamasına neden olacak. Bu türden sadece dedikodulardan ibaret olan söylentiler, üniversitemizin diğer kamuoyu nezlinde başarısız olduğu imajını doğurur. Gerçekçi olmayan, sadece dedikodulardan ibaret olan söylentiler, ilimize zarar verir. Ama yapıcı eleştirilere her zaman açığız” ifadelerine yer verdi. FARKLI BİR İSİM ADI ALTINDA MEKTUP ALDIM Kendisine farklı bir isim adı altında bir mektup gönderildiğini ve bu mektupta yazılanların yetersiz bilgiden kaynaklanan yanlışların olduğunu belirten Rektör Baydaş, kendisine gönderilen mektup ile ilgili şu sözleri kullandı: “Geçenlerde bana farklı bir isim altında bir mektup geldi. Mektupta; üniversiteye alınacak olan daimi işçilerin alınmasının kura ile olması doğru ancak kurs verilmesini yanlış buluyoruz deniliyordu. Bunun İş-Kur'a bırakılması gerektiği vurgulanıyordu. İş-Kur'un işçi alımı ile ilgili yönetmeliği vardır. Bu yönetmelikte işçi nasıl alınır, kurum alım için nasıl talep eder yönetmeliği vardır. Bu yönetmeliğin dışında almamız mümkün değildir. İş-Kur bu kurslarda kendisi kurs vermez. İş-Kur, diğer kamu kuruluşlarıyla protokol yaparak, onların uzman ekiplerince kursların verilmesini sağlıyor. İş-Kur kendisi bu kursları düzenlemiyor. Mektubu gönderen kişi aldığı bilgiler yetersiz ve bu bilgiler doğrultusunda eleştirilerde bulunmuş. Bildiği doğru değildir. Bu konu ile ilgili bizden veya İş-Kur'dan bilgi alırsa doğru bilgiye ulaşmış olacak. Biz İş-Kur ile açtığımız kursları belirlenen sayıda tutmadık. Bu kurslarımıza isteyen müracaat etti. Bu kurslarımıza yaklaşık 130 kişi katıldı. Bu kurslar başka bir kurumda açılmış olsaydı sınırlı sayıda tutulurdu.” ÜNİVERSİTENİN MENFAATİNİ BİR AİLENİN MENFAATİNDE KULLANIYORSAK, BİZ HATA YAPMIŞ OLURUZ Üniversitenin belirli bir ailenin güdümünde olduğuna dair bazı söylentilerin kendisinin de duyduğunu ve kendisine gönderilen mektupta da bu konulardan bahsedildiğini ifade eden Rektör Baydaş, “Üniversitemizde bahsedilen o aileden bir tane mühendis ve öğretim üyesi almışız. Bu mühendisi biz mühendis yapmadık. Bu arkadaşımız TEDAŞ'ta 8-9 yıl şube müdürlüğü yapmış ve Bingöl'de hiç kimsenin dürüstlüğü hakkında olumsuz şeyler söylemediği bir şahıstır. Biz göreve başladığımızda teknik elemanımız yoktu. Hatta en ufak bir ihalemizin hazırlığını yapabilecek teknik ekibimiz yoktu. Bu talebimizi Bayındırlık Müdürlüğü'nden talep ediyorduk. Bu dönemlerde bu arkadaşımız TEDAŞ'ta çalışıyordu. Bize geçmeyi talep etti ve biz de hemen aldık. Bir mühendisin bir üniversiteye alınmasıyla üniversite nasıl olurda o aile ile yönetilir diye bir karar alınır. Bu arkadaşımızın dürüstlüğü konusunda herhangi bir kanaatleri olmamasına rağmen, kahve dedikodusu olarak üniversiteyi yıpratmaya çalışmaları doğru değildir. Üniversiteye güvenlikçi, temizlikçi alınırken, bu aileden almadım. Üniversitede 40 Milyon TL ihale yaptık. Bu ihaleleri, bu aileden bir tek kişi bile almamıştır. Hatta bırakın bu aileyi, onların ortak olduğu adamları ve yakınları dahi üniversitede ihale almamıştır. Bu ailenin tek bir ihale bile aldığı ispatlanırsa ben istifa etmeye hazırım. Bu aileden aldığımız arkadaşımız ise Peyzaj Mimarlığı Bölümü'ne bakan öğretim üyesidir. Bu öğretim üyemiz olmasaydı biz bu bölüme 50 tane öğrenci alamazdık. Hala da bu bölüme müracaat etmedi. İlk açtığımızda bu arkadaşımız tek müracaat eden kişiydi. Daha sonraki dönemlerde de bu bölüme öğretim üyesi istedik ancak kimseyi bulamadık. Keşke bir kişi daha olsaydı da o da o aileden olsaydı. Bu çok önemli değil. Ama maalesef bu alanda öğretim üyesi bulamıyoruz. Dolayısıyla kişilere veya aileye yönelik kendi kurumumuzun menfaatlerini o ailelerin veya o kişilerin menfaatleri doğrultusunda kullanıyorsak, biz hata yapıyoruz demektir. Ama böyle bir şey olması mümkün değildir” dedi. BENİM SOYADIMI TAŞIYAN MÜTEAHHİTLERİ İHALELERE SOKMADIM Kendi soyadını taşıyan müteahhitlerin olduğunu ve bu müteahhitleri hiçbir zaman üniversitede yapılan ihalelere sokmadığına vurgu yapan Rektör Baydaş, “Benim soyadımı taşıyan kişilerden müteahhitlik yapanlar var. Ben bu kişileri üniversitede yapılan hiçbir ihaleye sokmadım. Üniversitenin ihalelerine asla girmeyin demişimdir. Yasal olarak da bu ihalelere girebilirlerdi. İhalelere girip de kazansaydılar; Bingöl kamuoyu, kazandı demezlerdi, ihaleler verildi derlerdi. Dolayısıyla asla kendi soyadımı taşıyan kişilerin müracaatlarını dahi kabul etmedim. Nedense kahve köşelerinde veyahut bu aileyle ilişkileri iyi olmayanlar, bundan dolayı bizi suçluyorlarsa bu da bir hatadır. Bu sorun kendi aralarındaki bir sorundur ve bize taşımaları doğru değildir. Üniversitenin menfaatlerini kendi ailenizin menfaatleri doğrultusunda kullandığımızı gösteren bir tek gerekçeleri yoktur. Bir tanesini ispatlasınlar biz gereğini yaparız. Bu kadar net konuşuyorum. Yeni kurulan üniversiteler arasında Bingöl Üniversitesi'nden daha iyi performans gösteren çok az üniversite bulursunuz. Bunun takdir edilmesi lazım. Bingöl halkı olarak kendi üniversitemizi dışarıya karşı iyi göstermiş oluruz” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|