Kadınlar meslek öğreniyorAile Destek Merkezi bünyesinde açılan kurslara katılan kadınlar, hem sosyalleşiyor hem de meslek sahibi oluyor. El becerileriyle ürettiklerini satışa çıkaran kadınlar, ev ekonomisine de katkıda bulunuyor.Bingöl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) tarafından kadınlara yönelik meslek sahibi edindirme amaçlı açılan Aile Destek Merkezleri, yoğun ilgi görüyor. Bingöl Halk Eğitim Merkezi Akşam Sanat Okulunca görevlendirilen eğitmenlerce düzenlenen makine nakışı, ahşap boyama, deri çanta yapımı ve kuaförlük gibi kurslara katılan kadınlar, el becerilerini geliştirerek meslek öğreniyor. “MASRAFLARI BAKANLIK KARŞILIYOR” Yeni Mahalle, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan Aile Destek Merkezinde 4 eğitmen kontrolünde 72 kursiyer eğitim görüyor. Projenin 2012 yılında hayata geçirildiğini belirten Aile Destek Merkezi Koordinatörü Fatma Buldağ, “2012 yılından itibaren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından destekleniyor. Şu an bizim, makine nakışı, ahşap boyama, deri çanta yapımı ve kuaförlük modülünde 4 kursumuz var. Kurslarda toplamda 72 tane kursiyer eğitim görüyor. Aile Destek Merkezi bünyesinde aynı zamanda ana sınıf kreşimiz de bulunuyor. Bu kurslara gelen kursiyerlerimizin çocukları ana sınıf eğitimi alıyor. Bu projeler tüm illerde olduğu gibi özellikle yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bölgesinde yürütülen projelerdir. Burada yapılan bütün ürünlerin masrafları kurum tarafından bakanlığın vermiş olduğu bütçeden karşılanıyor. Yapılan bütün ürünler kursiyerlere veriliyor. Geçtiğimiz yıllarda burada yapılan ürünlerin satılması için Sanat Sokağı'nda bizim beş günlük bir sergimiz oluyordu. Kursiyerlerin yapmış olduğu bütün ürünleri satışa çıkarıyorduk. Bu yıl itibarıyla almış olduğumuz bir karar var. Yapılan ürünlerden bir tanesi kursiyerlere diğer bir üründe kuruma kalıyor. Çünkü yılsonunda bizde sergimizi yapıyoruz. Bütün bir yıl olarak yapmış olduğumuz, ürün, emek ve çabalarımızın hepsini sergiliyoruz” dedi. “KADINLARIMIZI TOPLUMA KAZANDIRIYORUZ” Kadınların meslek sahibi olmanın yanında sosyalleştiğini de vurgulayan Buldağ, şunları söyledi: “Kadınlar burada arkadaşları ile sosyalleşiyor. Bilmediği bir şeyi öğreniyor. Toplu halde yaşamayı öğreniyor. Bu çok güzel bir şey. Çünkü biz kendi evimizde üç, beş kişi ile yaşıyoruz ki bazen onlarla da geçimsizliğimiz oluyor. Biz şu anda bir binanın içerisinde dört tane farklı sınıfımız ve 72 insanı bir arada tutmaya çalışıyoruz. Toplu halde yaşamayı kadınlarımız dışarıya da taşıyacak. Kadınlarımızı topluma kazandırıyoruz. Bir şey yapıp onun karşılığını almak muazzam bir duygu kadın bunu tatsın. Bunu yapan kadın topluma katılacak. Bir özgüven gelecek. Elini attığı işin devamı gelecek. Kadın burada bir şey öğreniyorsa bunu işe dökmeli ve kendi ayakları üzerinde durmalı. Sürekli evinde oturan, kısıtlı sosyal çevre ile yaşayan bir birey olmasın. Kadın evde sadece eşi, çocuğu ve yan komşusu ile ilgileniyor. Burada kendi kültüründen çok farklı insanlarla muhatap olabiliyor. Bir özgüven geliyor. Bu durumda bir kadın için çok önemli. Bingöl kültüründe özellikle çeyiz ön planda olduğu için kadınlar desteklenip sahip çıkılsın. Kadın bir eştir, kadın bir komşudur, kadın bir annedir.” “KADINLARA PSİKOLOJİK DESTEK VERİLMELİ” “Bir kadını eğitirsen toplumu eğitirsin” diyen Buldağ, “Özellikle bireysel olarak, sosyal olarak, psikolojik olarak da kadınların desteklenmesi gerekiyor. Çünkü toplumu ayakta tutan kadındır. İyi bir komşuluk ilişkisi yoksa kadın çevredir. Kadın her konumda olduğu gibi manevi olarak da desteklenmeli. Kadın 40 yaşına kadar hiçbir şey görmemişse biz alıp bir yerden bir yere götürmeye çalışıyoruz ama olmuyor. İlk bir 40 yılı hasarlı olduğu için önce bir onu tamir edilip onarılması gerekiyor. Zaten 40 yılını tamir eden bir kadın kendi ayakları üzerinde durabilir. Kısa vadeli projeler oluyor. Biz burada maddi olarak destekliyoruz ama psikolojik olarak çökmüş. O zaman ne yapacak? Kadın eğitilmeli bunlar çok zor şeyler değil. Uzun vadeli projeler yapılırsa kesinlikle bunlar aşılacak sorunlar. Çünkü biz erkek egemen bir toplumuz. Hatta erkek bir adım önde yürür. Bu durum hep toplumumuzda vardı. Bunu yıkmaya çalışalım. Ben bir bireyim. Ben belki bir erkekten daha etkili olabilirim. Bilinçli bir kadının kesinlikle bir erkeğe bağımlı olmaması gerekiyor” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN
|
|