Özel ve resmi kuruluşların personeline eğitim verilerek kurumlarda kayıtlı istihdama yönelik duyarlılık oluşturularak proje eğitimlerine başladıklarını ve sektörel bazdan öğrenci eğitimlerine kadar birçok alanda eğitimler verildiğini belirten İnan, proje kapsamında yapılan yarışma ve etkinlikleri de anlattı.
Kayıtsız istihdamın olduğu alanlar üzerine görüşlerini paylaşan kurul üyeleri, en fazla kayıtlı istihdamın inşaat sektöründe olduğunu belirtirken en az kayıtlı istihdamın ise tarım ve hayvancılık alanında olduğunu belirttiler.
İnşaat yapımında ruhsat ve yapı denetim işlemlerinden dolayı belirlenen gün sayısından dolayı işçi primi ödeme zorunluluğundan yapılan tüm inşaatlarda muhakkak sigorta primlerinin ödendiğinden dolayı kayıtlı istihdam sağlandığını belirten kurul üyeleri, ancak bazı firma veya şahısların kendi yakınlarını veya primlerini ödeyen şahısları da gösterek inşaat sektöründe kayıtlı istihdamın bir kısmını oluşturduğu da paylaşıldı.
Hizmet sektöründe kayıtlı istihdamın az olduğunu belirten kurul üyeleri, burada kayıtsız istihdamın ekonomik gelirler, vatandaşların bilinçsizliği ve primlerin yüksek olmasının da neden olduğunu belirtiler.
“İŞVEREN, MAAŞIN YARISI KADAR DEVLETE ÖDÜYOR”
Kurul üyeleri, “Kayıtlı istihdam sayesinde sektörel bazda çalışma oranının ülke ekonomisindeki yeri ve mesleki eğitim alanında kayıt altına alma konusunda fayda sağlamış oluyor. İstihdam var ancak kayıtlı olmamasından dolayı işsizlik oranı da yüksek görülüyor. Bir işveren çalışana asgari ücret öderken işçi bu kadarını biliyor ancak işveren kayıtlı istihdam yapıp prim ödediğinde işçiye ödediğinin yarısı kadar da vergi ve primlere ödemek durumundadır. Bu da 2 bin TL'den fazla bir maliyete geldiğinden dolayı işverenler bunu göze almıyor. İşveren maliyetten dolayı bundan uzak kalırken çalışan da 1400 TL almaktansa 200 TL daha fazla verilmesi durumunda fazla kazançtan dolayı prim ödenmesini istememe durumuna geliyor. Çalışana ödenenin yarısı kadar da prim ve vergilere gitmesinde dolayı işveren bunu bir yük olarak görüyor ve buna yanaşmıyor. Sosyal güvence devlet tarafından sağlanınca veya bu oran alt seviyelere çekilince kayıtlı istihdam yeterince artar. Ekonomik kalkınma, kayıtlı istihdamdan daha çok önemsendiği için kayıtsız istihdamın üzerine çok gidilmiyor ve denetimler yürütülmüyor. Genel olarak denetim mekanizması yerine getirilmiyor. İşçinin çalışana vergi ve prim borçlarından dolayı maliyetinin yüksek olması kayıtlı istihdam yapmamasına neden oluyor. Gelir vergisinin düşürülmesi veya alınmaması, devletin teşvik ve desteklerinin vatandaşlara iyi anlatılması ve bundan faydalanmalarının sağlanması, çalışanın sigorta primi ödenmesi konusunda bilinçlendirilmesi hususları önemlidir. Her çalışan günlük geçim kaygısı ile hayata baktığı için gelecek ile ilgili fazla bir plan yapılmamaktadır. Bu bilincin vatandaşa verilmesi kadar işverene de imkânın sunulması gerekiyor. Kayıt dışı çalışanların bilgilendirilmesi çalışmaları yapılmalıdır. Kayıt dışı çalışanlar bilinçlendirilerek haklarını öğrenince bunu talep etme durumu söz konusu olur ve bu da kayıtlı istihdamın artışına sebep olur.” İfadelerini kullandılar.