Işte 2007 bütçe sonuçlarıMaliye Bakanı Unakıtan açıklıyor...
Unakıtan, Hilton Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Dünya borsalarında yaşanan düşüşler ve piyasalarda yaşanan dalgalanmalar konusunu değerlendiren Unakıtan, kimsenin herhangi bir paniğe kapılmasına gerek olmadığını kaydetti. Unakıtan FED'in faiz indiriminin de piyasalarda olumlu etki ettiğini söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: "FED'in faiz indirimine gitmesi piyasaları rahatlattı. Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmadan etkileniyoruz. Burada önemli olan paniğe kapılmadan gelişmeleri izlemektir. Türkiye'de kredi krizi olmamıştır. Bu kriz gelişmiş ülkelerde söz konusu Bunun başı da Amerika. Onun etkileri bize geliyor... Biz ekonomimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Ekonomimiz dış etkenlere karşı dirençli bir hal kazandı. Cari açıktan dolayı sıkıntıya girebilir miyiz? Hayır. Çünkü bizim uygulamakta olduğumuz özelleştirmeler var. Mesela yakında TEKEL'i özelleştirmeyi düşünüyoruz. Buradan gelecek miktarı düşünün. Petkim'i 2 milyar 40 milyon dolara sattık. Onaylandığında bu paralar peşin olarak kasamıza girecek. Bu sene otoyolları, köprüleri, Milli Piyango'yu özelleştireceğiz. Mikroekonomik tedbirlerin de neticelerini alacağız. Küresel dalgalanmalar şimdiye kadar çeşitli boyda olmuştur. Zaman zaman da olacaktır. Paniğe kapılmaya gerek yok. ABD ekonomik durgunluğa sebep vermemek için radikal kararlar alıyorlar. Onlar bu krizin altından kalkacaktır. Avrupa en fazla etkilenecekler arasındadır. ABD'ye göre Avrupa'daki dalgalanmanın boyu az olacaktır. Bizim ABD ile ticari ilişkimiz çok. 2006'da onlarla ihracatımız yüzde 6 idi. 2007'de yüzde 4 oldu. O nedenle büyük bir derdimiz yok. AB ile olan ticari ilişkimiz daha fazla. Onlarda da büyük bir resesyon olabileceğini zannetmiyorum. Etkilenmemek için mali disiplini elden bırakmayacağız. Yapısal reformlara devam etmek ekonomimizi daha güçlü bir hale getirecektir. Nedir bu? Enflasyonu düşürmemiz, cari açığı sürekli halde tutmamamız lazım. Dünyadaki şoktan etkilenmemiz mümkün değildir. Ancak çok dikkatli olacağız. Özellikle belirtmek isterim ki paniğe kapılmaya hiç gerek yok. Ekonominin önünü açmamız gerekiyor. Ekonominin hızını kesecek tedbirler almamamız lazım. Buna göre hareket edilirse ülkemiz çok güzel günler görecektir. 2002 yıllarının değil 2007 yıllarının Türkiye'si var önümüzde. 'Büyüme yavaşladı' diyenler var. Bazı şeylerle karşılaşabiliriz. Mühim olan devmalılığı sağlamak. Kalıcı büyümeyi sağlamak önemli. Türkiye tarihinde ilk kez sürekli büyüyor. 4 yıldan beri enflasyonu tek haneye indirdik. Şu anda tek hedefimiz enflasyonu düşürmek... Türkiye borçlarını nominal olarak düşürmeye başladı. Bu önemli bir husustur. Eskiden Türkiye'de borç döndürülmesi, bütçe açıkları büyük bir kırılganlıktı. Şimdi o yok! Bir daha o dönemlere dönülmeyecek. Enflasyon düşüyor, faizler düşmüş. Biz geldiğimizde faizler yüzde 65'ti. Şimdi yüzde 16'lardan bahsediyoruz. Ama bunun da düşmesi gerekiyor. İthalatı artıran ara malları üretemiyor diye bir dert yok. Fakat rekabet gücüne bakınca fiyata bakınca daha ucuz alımla karşılaştığımız için ithalatçılarımız dışarıdan almayı tercih ediyor. Türkiye kendi ara malını kendi ürettiği zaman rahatlayacak. Türkiye doğrudan yabancı sermaye almaya devam edecektir. Yabancu sermaye girişi 20 milyar doları buldu. 2007 sonuna kadar 25,3 milyar dolar özelleştirme yapmıştır. TMSF ve Ulaştırma Bakanlığı'nın da yaptıklarını düşündüğünüzde 40 milyar özelleştirme yapıldı. Bundan sonra da aynen devam ediyoruz. TEKEL için ihale sürecinin Mayıs ayında başlanması hedeflenmektedir. Özelleştirmelerimiz aynı kararlılıkla devam edecektir. Türk Telekom'un yüzde 15'inin halka arz işlemi tamamlanmıştır. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 75 milyar dolar civarındadır. Reel sektörün fonlanması bankların alıcılık fonksiyonu açısından devam etmektedir. 2007'inin ilk yarısında azalma görülmüştür. Ama daha sonrasında yükselişe geçilmiştir. Bankacılığımız güçlenmiştir. Kredilerin mevzuatlara oranları, hatırlayın o günleri, bankalar yalnız devlete borç verirdi. Oranlar yüzde 36'ydı, şimdi bu oran yüzde 86 idi. Yabancı bankaların payı yüzde 34.4 rakamına ulaşmıştır. Türkiye çok büyük kazanımlar elde etmiştir. Bu kazanımlarla hesaplamak lazım. Küresel dalgalanmalara karşın Türk ekonomisi güçlü bir hale gelmiştir. Ama almamız gereken her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz. Özek sektör de tedbirli olmalı.Geliri döviz olan YTL ile borçlanmasın, YTL ise döviz ile borçlanmasın. Herkes hesabını iyi yapsın. Ödeme gücü olmayan kredi olmamalı. Kalenizi sağlan tutun. Biz kalemizi sağlamlaştırmak zorundayız. Başka yolu yok. Kimse şapkadan tavşan çıkartamaz. Akıl neyi gerektiriyorsa onu yapmalıyız. Aralık ayındaki sonuçlara bakınca Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri 14 milyar 930 milyon. Bütçe açığımız 4 milyar 169 milyon. Faiz harcamalarımızı indirmemiz gerekiyor. Herkes kendine düşen vazifeyi yerine getirebilir. Vergi affı yoktur! Toplanan vergilerde ise artış sağlamaktayız. Başarılı performansımızı artırma çalışmalarımız devam edecektir. Adımlarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye'de son yıllarda değişiklikler yapıyoruz. Ayrıcalıkları kaldırıyoruz. Eskiden mevduat faizlerinden alınan vergilere partiler, sendikalar tabi değildi. Artık herkes tabi. Daha fazla geliri nasıl elde edebiliriz? Kusura bakmayın! Avrupa'nın hiçbir yerinde ayrıcalık yok. Bizde de olmayacak. " HABERTURK.COM YORUM YAZIN
|
|