Istanbul 2010 ecc için aday olduAB ile üyelik müzakarelerine başlayan Türkiye, kültür alanında da önemli bir girişimde bulundu. İstanbul 2010 yılında Avrupa'nın kültür başkenti olmaya aday.kültürlülüğü, ayrımcılığı ve dışlamayı mı yoksa kültürel uyum ve barış içinde birlikte yaşamayı mı tercih ettiğini göstermesi bakımından önemli olduğunu söyledi. 2010 ECC adayı olan İstanbul için hazırlanan dosya, Vali Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul 2010 Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili ve 2010 Denetleme Kurulu Başkanı Egemen Bağış ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Nilgüm Mirze tarafından Brüksel'de AB Komisyonu'na teslim edildi. Daha sonra bir basın toplantısı düzenleyen heyet üyeleri, sinevizyon gösterisi eşliğinde kültür ve sanat açısından İstanbul'un önemini vurgulayan konuşmalar yaptılar. İstanbul 2010 Denetleme Kurulu Başkanı Egemen Bağış, doğu ve batının tarihi buluşma noktası olan İstanbul'un aynı zamanda dinamik bir kültür ve sanat şehri olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Avrupa yüzyıllardır kültür ve sanat alanında İstanbul ile kuvvetli bağlara sahip olmuştur. Tarih boyunca farklı kültürlerden insanlara güvenli bir liman olan İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi, dünyadaki milyarlarca insanın gözünde Avrupa'nın tek kültürlülüğü, ayrımcılığı ve dışlamayı mı yoksa kültürel uyum ve barış içinde birlikte yaşamayı mı tercih ettiğini göstermesi bakımından önemlidir.'' Avrupa'nın İstanbul ile yakınlaşmasının kendi kültürel mirasına sahip çıkması anlamına geleceğini kaydeden Bağış, ''21'inci yüzyıl sadece Avrupa değil, tüm dünya için farklı dinler ve kültürlerin bir arada varlıklarını sürdürebilmeleri anlamında zor bir döneme işaret ediyor. Bu kapsamda Avrupa'da sınırların nerede başlayıp nerede bittiği konusunda sancılı bir tartışma yaşandığını gözlemliyoruz'' şeklinde konuştu. -AVRUPA'DA 5 MİLYON TÜRK- Bazılarının ''Avrupa'da mevcut sınırların dışarıya kapatılmasıyla ve kıtanın adeta bir kaleye döndürülmesi beraberinde sağlanacak baskın bir kültür ve dinle'' sorunların çözüleceğine inandığını anlatan Bağış, Avrupa'da yaşayan milyonlarca Müslüman dikkate alındığında bu önerinin çözüm üretmekten uzak olduğunun görüleceğini bildirdi. Bağış, Avrupa'da yaşayan Türklerin sayısının 5 milyona yaklaştığını da hatırlatarak, ''Fransa'daki son olaylarda gerilim artınca, Başbakanımız yaptığı çağrıda Türk kökenlilerden yerel yönetimlerine yardımcı olmalarını ve toplumlarında arabulucu görevini üstlenmelerini istedi. Tarih, son olaylar sırasında da Türkiye'nin yatıştırıcı ve uyum sağlayıcı yanını gösterdi'' dedi. Vali Muammer Güler ise Brüksel'e gelmelerinin ''İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti adaylığına devlet olarak verdikleri desteğin göstergesi olduğunu'' belirterek, projede en az hükümet kadar, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının da payı bulunduğunu söyledi. İstanbul'da son yıllarda çok önemli uluslararası kültür ve sanat etkinliklerinin başarıyla gerçekleştirildiğini anlatan Güler, ''Avrupalı dostlarımızın da bunları daha yakından görmelerini istiyoruz. Bu kapsamda desteğimiz ve çabalarımız devam edecektir'' şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da konuşmasında, İstanbul'un kültürel zenginliğinin üzerinde durdu. ''Aynı sokakta sinagog, kilise ve caminin bulunduğu, aynı apartmanda farklı dinler ve kültürlerden insanların yaşadığı İstanbul, gerçek bir dünya kenti'' diyen Topbaş, 2010 kültür başkenti ilan edilmesi halinde sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin ve bölgenin bundan olumlu etkileneceğini vurguladı. Topbaş, ''İstanbul, sabah güneşini Asya ve Avrupa'ya aynı anda yansıtan bir kent olarak, geçmişin mirasının da geleceğe yansıtılmasında etkili olacaktır'' dedi. İstanbul 2010 Yürütme Kurulu Üyesi Cengiz Aktar ise Türkiye'de ilk kez sivil toplum kuruluşlarının böyle bir organizasyonun kaynağı olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin AB üyeliğinde de bunun model olarak alınmasını istedi. HABER7 YORUM YAZIN
|
|