Işadamlarına 'yurt yapın' çağrısıÖğrencilerin barınma sorununa dikkat çeken Çapak, Kredi ve Yurtlar Kurumu çok güzel bir uygulama başlattı. Yurdu yapın bize 20 yıllığına kiralayın diyor. Bu çok kazançlı, işadamlarımız niye yapmıyor bilmiyorum. İşadamlarımızı göreve davet ediyoruz dedi. Çapak, kent müzesi konusunda da ilgililere gönderme yaptı.![]() Bingöl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, kentte görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çapak, Bingöl basının önemine vurgu yaptı. “Bilimsel gözlemler ve bizim kişisel gözlemlerimizde Bingöl basının çok güzel işler yaptığını ortaya koyuyor” diyen Çapak, “Bingöl basının çok önemli olduğunu düşünüyor ve biliyorum. Geçen yıl gerçekleştirilen Cumhuriyet Dönemi Bingöl Sempozyumu oturumunda Kıbrıs'tan gelen bir akademisyen vardı. Orada Bingöl basınıyla ilgili bir sunum yapmıştı ve sunum gerçekten dışarıdan bakarak, basın taranarak hazırlanan bir metindi. Orada Bingöl basının son derece duyarlı, yapıcı ve memlekete hizmet edici fonksiyonlarını icra ettiği ve önemli bir takım faaliyetler sergilediği ortaya koymuştu. Bilimsel gözlemler ve bizim kişisel gözlemlerimizde Bingöl basının çok güzel işler yaptığını ortaya koyuyor. Bingöl basını çok iyi biliyor ve çok önemsiyoruz” dedi. “ASIL MESELE ÖĞRENCİLERİN BARINMA SORUNU” Öğrencilerin barınma sorununa değinen Çapak, ev sahiplerinin öğrencilerden astronomik para istediğini söyledi. Çapak, “Bingöl'de asıl mesele öğrencilerin barınma sorunu. Çok az sayıda yurt var. Barınma dediğim sadece öğrencinin yatıp kalktığı yer değildir. Çalışma ortamının olduğu, başındaki kaliteli yöneticilerin olduğu, aynı zaman da yurdun da bir eğitim kurumu olarak bulunduğu mekânı kastediyorum. Öğrencilerin yüzde 9'u kredi yurtlarında kalıyor. Kredi yurtları artık çok lüks durumda ve buralarda değer eğitimleriyle ilgili bir takım çalışmalar yapılıyor. Arzumuz öğrencilerin kalabileceği kaliteli ortamlar oluşturmak. Eğer biz bunu oluşturabilirsek Bingöl'ün iyi yönde etkileneceğini düşünüyorum” dedi. Yurt konusu direk üniversite ile bağlantılı olabilecek bir konu değil ama dün yapılan bir toplantıda Kredi ve Yurtlar Kurumu'na dahil edilebilecek 5 bin civarında öğrencinin barındırılabileceği yurtların sağlanacağı söylendi. 2017'nin sonlarında ise bu sayının 6 bin 500 civarına çıkacağı söylendi. İnşallah daha da artar. Bu konuda işadamlarımızdan beklentilerimiz var. Kredi ve Yurtlar Kurumu çok güzel bir uygulama başlattı. Yurdu yapın bize 20 yıllığına kiralayın diyor, çok kazançlı bir iş. Aslında param olsa ben yapardım. İş adamları niye yapmıyor bilmiyorum. İşadamlarımızı göreve davet ediyoruz. Yurt sayısı artsın diye özel bir çaba sarf edeceğim” diye konuştu. “EV KİRALARINDA ÖĞRENCİLERDEN ASTRONOMİK PARA İSTENİYOR” Yurt sorunu yaşayan öğrencilerden yüksek miktarda kira bedeli istendiğini belirten Çapak, şunları söyledi: “Tabi şunu da unutmamak lazım, sadece Bingöl'de değil, Türkiye'nin her tarafında öğrenci kaynaklı değil, toplum kaynaklı sorunlar da var. Öğrenci ev ararken, sırf öğrenci olduğu için astronomik para istiyorsak burada halkın veya ilgililerin kendisini sorgulaması lazım. Evli olan bir aileye verdiğimiz kira ile öğrenciye verdiğimiz kira arasında çok bariz farklar var. Bunu da yapmamak lazım. Öğrenci seçelim, iyi olsun, zararlı olmasın ama öğrenciye ev verirken sırf öğrenci diye, öğrenci başına ücret istemek de doğru değil. Bu dokuyu bu durumda ilgili kişiler bozuyor. Buna da karşılıklı bakmak lazım. Sadece tek taraflı değil. Biz inşallah üniversitede sosyal aktiviteleri, kültürel faaliyetleri arttırarak öğrencilerimizi kaliteli yetiştirme çabası içerisindeyiz.” “BESYO'YU AKTİF HALE GETİRMEK İSTİYORUZ” Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'nu (BESYO) en yakın zamanda aktif hale getirebilmek arzusunda olduğunu ifade eden Çapak, “Beden eğitimi ile ilgili bölümümüz var ama öğretim üyesi olmadığı için öğrenci almıyor, öğrenci olmayınca faaliyetler yürümüyor. Biz orayı aktif hale getirebilirsek öğrencilerimizi sporda da diğer alanlarda da yetiştirme imkanımız var. Bu alanda Bingöl'den dışarıya giden yaklaşık 300 öğrenci var. BESYO açılırsa bu öğrencilerimizi de burada tutmuş olacağız. Bir diğer arzum sürekli eğitim merkezini aktif hale getirmektir. Burada bağlama, ney, dil kursları dahil olmak üzere talep edilecek bütün kursları sertifika karşılığında vermek istiyoruz. Sadece öğrencilere değil, Bingöl halkına, arzulayan herkese bunu yapmak istiyoruz. Böylece dokuya olumsuz değil, olumlu katkılarımızın olacağını düşünüyorum.” “KEŞKE DEVLET HASTANEMİZİ ARAŞTIRMA HASTANESİNE DÖNÜŞTÜREBİLSEK” Diş Hekimliği Fakültesi'nin açılması için de çabalarının olduğunu ifade eden Çapak, “Öğretim üyesi olmadığı için diş hekimliği fakültesi öğrenci alamamış. Diş hastanesini Bingöl Üniversitesi'ne entegre ederek Bingöl'e öğretim üyelerinin gelmesi için uğraşacağız. Bu yıl biraz zor. Üniversite sınavı yapıldı, öğretim üyesi alımı süreci var. Bu yönde çalışmalarımız var. Keşke devlet hastanemizi araştırma hastanesine dönüştürebilsek. Böylece eczacılık fakültesi için de ilerleyen süreçlerde altyapı oluşturulabilir. Tabi bunlar uzun soluklu işler, hemen olmaz. Bunun çabası içinde olacağız” diye konuştu. “İLGİLİLER MÜZE KURMAZSA BEN KURACAĞIM” Bingöl'de bir müze kurulması konusunda üniversitenin ne gibi bir katkısının olabileceği yönündeki bir soru üzerine Çapak, şunları söyledi: “Eğer ilgililer kurmazsa ben üniversite bünyesinde kuracağım. Gerekli olduğuna inanıyorum. Arkeoloji bölümü zihnimde duruyor. Mesela Kalaköy'de kale gidiyor, tarihi mekânlarımız su altında kalacak. Oradaki tarihi dokuyu korumak lazımdı. Mezar taşları vesaire. Kaç yıl önce bir sempozyumda dile getirdik, o günkü siyasilere de söyledik, ‘yazıktır, tarihi yapılar su altında kalacak' diye. Herhangi bir mesafe alamamıştık. Yakın zamanda oralar su altında kalacak. Arkeoloji bölümü bir ihtiyaç. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ne baktığımızda Bingöl'e dair tarihi mekanlardan bahsediyor. Ancak bu tarihi mekanlar günümüzde yok, varsa da kayıp. Bazıları tahrip edildi, defineciler bazı alanları patlattı. Onun için müzeyi önemsiyoruz. Kent müzesi mutlaka olmalı. Bu işin sorumluluğunun da yerel yönetimlerde olduğunu düşünüyorum. Başkan beye iletiriz, bir adım atacağına inanıyorum. Olmazsa biz üniversite içerisinde yapabiliriz. Üniversitede olursa biraz daha bilimsel ağırlıklı olur ama dışarıda olursa herkesin gidebileceği, akşam açık kalabileceği bir müzeye ihtiyacımız var. Onun için belediye diyorum, yoksa sorumluluktan kaçtığımızdan değil.”
YORUM YAZIN ![]()
|
|