Bağımsız Denetçi Bayram Keskin, taşeron işçilerle ilgili yapılan düzenlemeye ilişkin yaptığı açıklamada, sürekli işçi pozisyonuna alınan taşeron işçiler açısından 20 yılı aşkın bir süredir devam eden belirsizliğin sona erdiğini belirtti.
Taşeron işçilerin sürekli işçi statüsüne kavuşurken, kamu kurumlarının da ihale süreci, sözleşme, muayene, kabul komisyonları, işin sevk ve takibi gibi ağır sorumluluklardan kurtulduğunu kaydeden Keskin, yasa ile gereksiz bürokrasi ve her yıl adet haline gelen sözleşme yenileme işlemlerinin de rafa kaldırıldığını ifade etti.
“KAYBEDEN TARAF İSE TAŞERON FİRMALAR OLDU”
Türkiye genelinde yaklaşık 20 Bin civarında taşeron firmanın bu alanda faaliyet gösterdiğini ifade eden Keskin, şunları söyledi: “Yine 20 yılı aşkındır birçoğu kurumsallaşıp sağlam bir altyapı ile geleceğe hazırlanırken, yeni yasa ile adeta işsiz kaldılar. ellerinde bulunan mevcut araç-gereç, makine ekipman ve bürolarında istihdam ettikleri personel ile birlikte maalesef işsiz kaldılar. Şirketlerin kurumsallaşma süreçleri uzun zaman aldığı gibi, birçok firma bu işlerini geliştirmek için ipotek, rehin ve teminat mektupları gibi bankacılık sektöründe de önemli maliyet unsurları ile karşı karşıya kaldılar.”
“KAYBEDEN BELEDİYELER OLDU”
Belediyelerin temizlik, ulaşım, zabıta, güvenlik ve çeşitli iş kollarında istihdam ettikleri taşeron işçilerin, yine belediyelerin kuracakları şirketlerde istihdam edilecek olan işçilerin devamlı hale gelmelerinin belediyeler için maddi kayıp olduğunu ifade eden Keskin, “Ancak, şimdiye kadar ihale yoluyla hizmet satın alan belediyelerin sözleşme giderleri, KDV, müteahhit karı gibi zorunlu giderler müteahhitlere ödenmeyeceği için bu hususta kazançlı oldukları söylenebilir” dedi.
Keskin, “Sadece ücret ve ücrete bağlı sosyal haklar ile karşı karşıya kalan kurumların, Sözleşme giderleri, KDV, müteahhit karı gibi taşerona bağlı sözleşmelerde ilave bir maliyet oluştururken, yeni düzenleme ile kurumların giderleri saha spesifik ve daha lokal ve minimize hale getirilmiş oldu. Gereksiz bürokrasi, komisyonların ağır sorumlulukları, çalışmaların her an için işine kaybetme korkusu gibi tehditler de bu sayede önlenmiş oldu” ifadelerini kullandı.