Ince: tasarı yetersizdirKürtçe savunma tasarısının yetersiz olduğunu savunan İHD Bingöl Şubesi Başkanı İnce: Özellikle de anadilde ifade konusunda, tercüman ücretinin sanıktan alınacak olması tam bir skandaldır. Bu konuda, tercüman ücretinin de devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirtmek istiyoruz dedi.![]() İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi, Kürtçe savunma tasarısı hakkında açıklama yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan İHD Bingöl Şubesi Başkanı Mehmet Can İnce: “64 gündür açlık grevinde bulunanların taleplerinden biri de kendi anadillerinde savunma vermek istemeleridir. Hükümet, bu konuda girişimde bulundu ve hazırladığı tasarıyı meclise gönderdi. Tasarının yetersiz olduğu apaçık ortadadır. Özellikle de anadilde ifade konusunda, tercüman ücretinin sanıktan alınacak olması tam bir skandaldır. Bu konuda, tercüman ücretinin de devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Genel merkezimiz bu tasarıyla ilgili fikrini meclis adalet komisyonuna sundu, bizde bu fikirleri kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz” dedi. Tasarıyla ilgili bilgiler veren İnce: “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın birinci maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 202. maddesine 4. fıkra eklenerek "meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanığın iddianamenin okunması, esas hakkındaki mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabileceği" düzenleniyor.” ‘Biz, bu düzenlemenin eksik olduğunu düşünüyoruz' diyen İnce açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Kovuşturma aşamasında delillerin ikamesi, tanık ve bilirkişi dinleme ve diğer muhakeme işlemlerinde sanığın kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği dilde konuşmasına izin verilmesi gerekir." "Ayrıca şüpheli veya sanığın gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında başta savunması olmak üzere delil değerlendirmesi gibi muhakeme hususlarında dilediği dilde yazılı dilekçe vermesine de imkan tanınmalı." "Tercüman giderlerinin devletçe karşılanması gerekir. Aksi halde, uygulamada ekonomik sebeplerle sorunlar yaşanır." "ADLİ TIP ONAYI ARANMAMALI" Tasarının ikinci maddesinde, 5275 sayılı kanunun 16. maddesine 5. fıkra eklenerek "ağır hasta mahpusların" infazlarının geri bırakılmasıyla ilgili düzenleme yapılıyor. İHD olarak bu düzenlemenin de iki yönden eksik ve yetersiz olduğunu düşünüyoruz. İHD olarak, bu işlem için Adli Tıp Kurumu'nca ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine infazın geri bırakılmasının sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. Uygulama için tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurul raporlarının yeterli sayılmasını öneriyoruz. "AĞIR HASTALARIN CEZASI ŞARTSIZ ERTELENMELİ" Tasarı metninde maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeni ile ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahpusun tahliyesi öngörülüyor. İHD olarak, maddenin bu haliyle yasallaşması durumunda hiçbir hasta mahpusun tahliye edilmeyeceğini belirtmek istiyoruz. "Ağır hasta olduğu halde infaz kurumunda yaşamını yalnız idame ettirebilen mahpuslar da var. Madde metni düzeltilerek sadece maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık ifadesi ile yetinilmeli." YORUM YAZIN ![]()
|
|