Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Erzurum programının ardından memleketi Bingöl'e gelen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Bingöl Şube Başkanlığı tarafından polisevinde verilen kahvaltıya katıldı. TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu ve dernek yönetim kurulu tarafından verilen kahvaltıya; Bingöl Valisi M. Hakan Güvençer, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Bingöl Milletvekilleri Yusuf Coşkun, Kazım Ataoğlu, Belediye Başkanı Serdar Atalay, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, vali yardımcıları, Genç İlçe Belediye Başkanı Abdurrahim Ariç, Solhan İlçe Belediye Başkanı Niyazi Çavuşoğlu, Emniyet Müdürü Ahmet Akbal ve çok sayıda işadamı katıldı.
İlimizde güzel şeyler yapacağımıza inancımız tamdır
Dernekleri ile ilgili bilgi veren TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu, TÜMSİAD'ın 2005 yılında açıldığını, AB ülkelerinin birçoğunda dernek şubelerinin olduğunu, Ortadoğu ve Kafkaslarda da dernek şubelerinin açılma aşamasında olduğunu ifade ederek, derneklerine kayıtlı olan işadamı sayısının yaklaşık 10 bin olduğunu ve derneklerinin her geçen gün büyümeye devam ettiğini aktardı.
TÜMSİAD Şubesi'nin kurulduktan sonra şube başkanı olarak diğer illerin şube başkanlıklarına ziyaretlerde bulunduklarını ve bu ziyaretlerde diğer şubelerin yapmış olduğu çalışmaları yerinde incelediklerini söyleyen TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı Alimoğlu, “Yaptığımız ziyaretler sonrası kendi ilimizde birçok eksiklikler olduğunu ve bu eksikliklerin suçlusu sadece siyasetçiler değil, sivil toplum kuruluşları olduğunu diyebilirim. Ülkemizde sadece siyasetle yönetilmez, burada sivil toplum örgütlerinin de çok büyük bir etkisi vardır. TÜMSİAD Bingöl Şubesi olarak Sayın Bakanımız Cevdet Yılmaz, Sayın Valimiz M. Hakan Güvençer ve milletvekillerimizin desteğini alarak, ilimizde güzel şeyler yapacağımıza inancımız tamdır. İnşallah bu kararlıkla, ilimize yatırımcıları getirerek ve Bingöl'deki işadamlarımızı Batı'daki tüm işadamlarımızla iş ortaklığı sağlayacağız” ifadelerine yer verdi.
Polisevinde verilen kahvaltıda Başkan Yardımcıları Raif Demir, Bilal Ayrancı, Alaettin Tunç, Emrullah Buyankara ve Şube Genel Sekreteri Veysel Bürkük de hazır bulundu.
Devlet her şeyi yapmamalı
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz işadamlarına yönelik yaptığı konuşmasında ise devlet işletmeciliğini benimsemediğini ifade etti. Devletin her şeyi yapmaması gerektiğini dile getiren Bakan Yılmaz, komünist veya sosyalist bir düzenden yana olmadıklarını söyledi. Bakan Yılmaz, "Devlet her şeyi yapmamalı. Devletin bir misyonu, yapması gerekenler var, topluma ve iş dünyasına bırakması gereken işler var. Her şeyi devletin yaptığı düzenlere nasıl bir isim verildiğini hepimiz biliyoruz. Sosyalist, komünist bir düzen, biz böyle bir düzenden yana değiliz. Bizim anlayışımız, zihniyetimiz devlete düşen görevler var, topluma ve iş dünyasına düşen görevler var. Devlet altyapıyı yapacak, yol yapacak, hastane yapacak, sosyal ve fiziki altyapıyı gerçekleştirecek. Eğitim kurumları açacak, hastaneler açacak, içme suyu getirecek, insanlara huzur, güven, asayiş sağlayacak. Adalet getirmeyi sağlayacak, devletin yapması gereken temel fonksiyonlar bunlardır. Bunun ötesinde de devlet çok sınırlı alanlarda bazı faaliyetler yürütebilir" dedi.
Uzun vadede sürdürebilir gelişmenin bu şekilde sağlanabileceğini belirten Bakan Yılmaz, devletin işletmecilik yaptığı ülkelerin ne hale geldiğini herkesin bildiğini söyledi. Bakan Yılmaz, "Devletin işletmecilik yaptığı ülkelerin ne hale geldiğini hep birlikte 20. yüzyılda gördük. Uzun süre devam edemiyor. Çünkü devlet işletmeciliği her zaman zarar ediyor. Peki o zararı nerden karşılıyor devlet? Tabii ki milletten aldığı vergilerden karşılıyor. Devlet işletmeciliği olan yerlerde siyasi müdahaleleri, adam kayırmaları, adam işe almaları, hepsini biliyoruz. Dolayısıyla o işletmeler rekabetçi ve verimli bir şekilde çalışamıyor, uzun vadede iflas ediyor, batmaya mahkum işletmeler haline geliyor. Halbuki özel sektör mantığı ile çalıştığı zaman daha sürdürülebilir, daha karlı, daha yenilikçi işletmeler doğuyor. Bu bölgelerde de pekala işletmeler olabilir. Bu yörelerin potansiyelini bazıları küçümsüyor. 2010 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ihracat yaklaşık 5 milyar dolar olmuştur. 1980 yılında tüm Türkiye'nin ihracatı 3 milyar dolar değildi. Nereden nereye geldi. En geri kalmış bölgemiz olarak bilinen yerde bile 5 milyar dolar ihracat yapmışız" şeklinde konuştu.
"Bingöl'deki huzur ve güven ortamı, canlılığı arttıracaktır"
Bingöl'ün de son yıllarda yakaladığı huzur ve güven ortamı ile atağa geçtiğini belirten Bakan Yılmaz, her geçen gün önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Bakan Yılmaz, "Bingöl bir istisna değil. Bingöl'e baktığımızda Organize Sanayi Bölgesi canlanıyor, tarım ve hayvancılık canlanıyor. Önümüzdeki dönem meyvecilik ve süt sığırcılığı anlamında da ilerlemeler olacaktır. Yeter ki bu huzur ve güven ortamı devam etsin. Bingöl çok şükür huzurlu bir şekilde kaç yıldır devam ediyor. Bu huzur ve güven ortamı devam ettiği sürece yeni yeni işletmeler, yeni yeni yatırımlar artacak ve insanımıza daha fazla aş ve iş imkanı sunacağız. Bizim de önümüzdeki döneme ait temel önceliğimiz bu" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye'de her şeyin değiştiğine dikkat çeken Bakan Yılmaz, Bingöl ve tüm vilayetlerde görev yapan valilerin anlayışlarının da değiştiğini söyledi. Bakan Yılmaz, eskiden protokol ve güvenlik valiliklerinin yapıldığı makamlarda artık kalkınmacı vali anlayışlarının olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Altyapı haricinde devlet olarak sağladığımız teşviklerle, motivasyonla, bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması ile insanlarımıza aş ve iş imkanı sağlayacağız. Türkiye genelinde artık kalkınmacı bir vali anlayışımız var. Protokol valiliği yerine bütün valilerimiz bölgelerinin kalkınması için yoğun çaba sarf ediyor. Bingöl ve bütün illerdeki valiler bu anlayışla çalışmalarını sürdürüyor."