'İleri demokrasi istiyoruz'Türkiye'nin son 10 yılda birçok farklı alanda reformlar gerçekleştirdiğini belirten Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz: Türkiye'nin yaşadığı ekonomik başarılar özellikle küresel kriz zamanında Türkiye'yi daha fazla ön plana çıkardı dedi.Bakan Yılmaz, Bahçeşehir Üniversitesi ile Türkiyem Vakfı ortaklığında bu yıl 14.'sü düzenlenen ''Global Liderlik Forumu''nun açılışı nedeniyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Üniversitenin Beşiktaş Kampüsü'nde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Yılmaz, soğuk savaşın sona ermesiyle teknolojik dönüşümlerle, ticaretin ve entegrasyonun artmasıyla hızlı değişim sürecinden geçildiğini kaydetti. Yılmaz, dünyada eski yapıların yerini yenilerine bıraktığını, ancak yenilerin daha tam olarak şekillenmediğini, içinde bulunulan dönemin daha fazla diyalog kurulması, etkileşimde bulunulması gereken, ''yeninin'' şekillendiğini bir dönem olduğunu ifade etti. Zihinlerdeki birtakım kalıpların, gerçeklerden daha inatçı olduğunu ve gerçeklerin fikirlerden daha hızlı değiştiğini dile getiren Yılmaz, hayatın ve gerçeklerin daha dinamik olduğunu belirtti. Yılmaz: “Ben, liderlik derken gerçeklerin kişiyi bazı adımlar atmaya zorlamadan, başka çare kalmadığı için birtakım değişiklikler yapmak yerine önceden bazı şeyleri görüp, alternatifler oluşturup, tercihler ortaya koyup bunu başarabilmeyi, değişimi tercihler yaparak gerçekleştirmeyi anlıyorum'' dedi. Yılmaz, yapılması gereken şeyin zor da olsa sürekli olarak dünyayı ve ülkeyi tartışmak, fikirleri sorgulamak, alışılageldik kalıpların dışına çıkabilmek ve alternatifleri çoğaltmak olduğunu dile getirdi. “Türkiye ekonomik başarılardan daha fazla bir şey başardı” Bunu sadece siyasetçilerin değil sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün, kısacası bütün kesimlerin yapması gerektiğini anlatan Yılmaz, bu durum zor da olsa başarıldığı zaman, katma değer üretildiğini anlattı. Türkiye'nin son 10 yılda yaşadığı değişime ve gerçekleştirdiği reformlara dikkati çeken Yılmaz: “Bugün geldiğimiz noktada, iftihar ettiğimiz, dünyanın da konuştuğu başarılar var. Özellikle ekonomik başarılarıyla dikkat çekiyor Türkiye. 10 yıl öncesine gittiğiniz zaman 200 milyar dolar mertebesinde bir ekonomiyken, bugün 800 milyar dolarlara yaklaşmış bir ekonomiden; diğer ülkelerde borçların milli hasılaya oranı artarken borçlarını düşüren, küresel krizde bir tek bankası batmamış, bütçe disiplininden taviz vermeyen, teknoloji ve Ar-Geye eskisine nazaran çok daha fazla önem veren bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ekonomik başarılar özellikle küresel kriz zamanında Türkiye'yi daha fazla ön plana çıkardı. Kriz zamanında Türkiye bir anlamda 2002 sonrası izlediği politikaları kriz ortamında test etme fırsatı yakaladı. Türkiye testten geçerken bazı ülkeler bu ortamda döküldü. Bu krizi en hafif etkilerle atlatıp, en hızlı şekilde krizden çıkan ve bunu fırsata dönüştüren bir ülke oldu Türkiye. Türkiye ekonomik başarılardan daha fazla bir şey başardı. Türkiye bu ekonomik performansı birtakım sosyal maliyetler ödeme pahasına gerçekleştirmedi. Tam tersine, Türkiye aynı dönemde sosyal bünyesini de güçlendirdi. OECD ülkeleri arasında gelir dağılımını düzelten ender ülkelerden birisi Türkiye. Hem hızlı şekilde büyüyüp, gelişip hem de eşanlamlı olarak sosyal dengelerinizi iyileştirmek, daha adil bir gelir dağılımı sağlamak çok daha çarpıcı bir başarıdır. Çevresel açıdan da çok büyük başarılara imza atıldı. Türkiye, çevre mevzuatını geliştirdi, şehirlerini yeniden imar etmeye başladı” Türkiye'nin başarılı olduğu başka bir alanın ise sosyal boyut kadar önemli olan hukuk reformu olduğunu belirten Yılmaz, insan hakları alanında ve demokrasinin derinleşmesi alanında alınan mesafelerin 10 yıl öncesine göre tahmin edilemeyecek seviyelere geldiğini söyledi. Yılmaz, demokrasinin normal seviyelere geldiğini, ancak bunun yetmediğini ve ileri demokrasi istediklerini dile getirerek, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade etti. “Farklı alanlardaki reformları aynı anda gerçekleştirdik” Bakan Yılmaz: “Adalet sistemimiz hala reforma ihtiyaç duyuyor. Şu veya bu sebeple belki de en geri kaldığımız alanlardan birisi adalet reformu oldu. Yaşam memnuniyeti anketimizde vatandaşlara memnuniyetlerini soruyoruz. Sağlık alanında yüzde 40'tan 70'lere geldik, ulaşım ve asayişte, sosyal güvenlik ve eğitimde yüzde 60'ların üzerindeyiz. Ama adalet alanında istediğimiz noktada değiliz. Fazla ilerleme kaydedemediğimiz bir alan burası. Burada da son dönemlerde yeni yeni paket ve reformlarla bu açılımı yapmaya çalışıyoruz. İnanıyorum ki bunları gerçekleştirdiğimiz zaman, bu alanda da çok farklı bir alana geleceğiz. Yani Türkiye, ekonomik büyümeyi, sosyal gelişmeyi, sosyal adaleti, hukuk ve demokrasi reformlarını eş zamanlı olarak gerçekleştirdi son 10 yıllık süreçte. Bunların aslında birbirlerini destekler nitelikte olduğunu da göstermiş oldu. Artık bugünkü dünyada sınırların gittikçe gevşediğini, iç ve dış arasındaki sınırların gittikçe belirsizleştiğini görüyoruz. İçerde yaptığınız her şey dışarıyı, dışardakiler de içeriyi etkiliyor. Türkiye, Avrasya'da önemli bir merkez olarak yükseliyor. Türkiye 'ya o ya da bu' diyebilecek bir konumda değil. Türkiye doğuyu da batıyı da kuzeyi de güneyi de aynı anda görmek zorunda. Coğrafyası ve tarihi bunu zaten zorunlu kılıyor. Türkiye at gözlüğüyle bakarsa hiçbir zaman arzu ettiği noktaya gelemez” ifadelerini kullandı. “Avrupa Birliği'nden vazgeçmeyiz” Türkiye'nin AB ile iyi ilişkiler kurması halinde kendi komşularıyla da Avrasya ve Kafkasya'da bulunan ülkelerle de daha iyi ilişkiler kuracağını ifade eden Yılmaz, AB'de alınan mesafelerin ülke yararına olduğunu, Türkiye'nin doğusunda bulunan ülkelerle alınan mesafelerin de AB'de Türkiye'yi değerli hale getirdiğini söyledi. Bunların birbirinin zıttı olamayacağını vurgulayan Yılmaz, bazı AB üyelerinin komada olduğunu, bu durumun kendileri için AB'den vazgeçecekleri veya AB'nin birikimini reddedecekleri manasına gelmediğini, bu hedeften vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Yılmaz, Amerika ile ticari ilişkilerin yetersiz olduğuna da değinerek, Amerika deyince akla sadece güvenlik ve siyasi konuların gelmemesi, teknoloji ve eğitim alanlarında da işbirliği yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. YORUM YAZIN
|
|