Ilçe sakinlerini işe uğurlayan belediyeİsmi ilçe yaşayanların tarafından bile yeni yeni kabul edilen ve insanların algılarında eski isimlerin baskın çıktığı bir Sancaktepe'nin ilk Belediye Başkanı olma ünvanını da eline alan İsmail Erdem'le ilçe adına herşeyi sorduk.İstanbul'un yeni ilçesi Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem ile Cafesiyaset makamında görüştü. Belediye Başkanı erdem ailesiyle bile birçok kez faaliyetlerde buluşup hasret gideriyor. Yoğun bir tempoda çalışan başkanın ise dinamizminin ardında ise temposuna ayak uyduran aktif başkan yardımcıları ve müdürleri var. Sabah namazında başlayan mesai vatandaşı işe göndermekle başlıyor. İlçede mesai ne zaman bitiyor dersiniz? Sancaktepe adına merak edilen her şeyi bu röportajda sorduk: Cafesiyaset(C): Sancaktepe'ye gelirken aslıan bakarsanız adresi bulmakta zorlandık. Sancaktepe eskiye olan kanıksanmış isimleri hala değiştirememiş gözüküyor. Bunun size getirdiği sıkıntılar neler? İsmail Erdem(İ.E): Birçok yerde Sancaktepe tabelası var bunun yanında Yenidoğan, Sarıgazi, Samandıra tabelası da var. Yerleşik isim olduğu için kalıcı olması lazım. Çekmeköy'de gelen vatandaş Sarıgazi'ye ulaşması gerekiyor. Sancaktepe yeni kurulan bir ilçe olduğundan kimse tanımıyor. Sancaktepe 8 aylık konuşulan bir ilçe. Sarıgazi 40 yıllık bir yerleşim, Samandıra 150 yıllık bir köy. Bu noktada Sancaktepe'nin tanıtımına ağırlık veriyoruz. Bunun yanında Sancaktepe bilincinin hemşerilik bilincinin oluşması noktasında da çalışıyoruz. C : Adı sonradan değiştirilen ve 40 yıllık bir yerleşim merkezi olan bir ilçede belediye başkanı olmanın zorlukları var mı? Yerel yönetici gözüyle bu zorlukları nasıl değerlendiriyorsunuz? İ.E : Bu bölgede üç belde belediye vardı. Samandıra, Sarıgazi,Yenidoğan. Üç belediyenin en eskisi Samandıra. Bizans döneminde bir yerleşim var. O döneme ait Bizans Damatris Sarayı ve kalıntıları bulunuyor. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Projesi kapsamında değerlendirilmesi için girişimlerimiz devam ediyor. Samandıra köy olduğunda nüfusu 400'e yakın iken 60'lı yıllardan sonra İstanbul dışarıdan göç aldığında nüfusu uzun süre 10 bin civarında kalmış.1985'ten bu tarafa nüfusu 110 bine çıktı. Buraya yerleşen herkes Samandıralı olmuş. Sarıgaziye gelen Sarıgazili,Yenidoğan'a gelen Yenidoğanlı olmuş. Burada bizi ilk karşılayan sıkıntı şu oldu. Sancaktepe adı da yeni. Sancaktepe İlçesi kimliğini buraya geldiğimde vatandaşımızda göremedim.Nerde oturuyorsun? Sarıgazi'de otuyorum diyor. Sarıgazi'nin altı mahallesi var ama hala Sarıgazi'de otuyorum diyor. Bizde buradaki merkez Mahallesi'ni Sarıgazi Mahallesi yaptık. Bütün mahallelerin bir bütün olarak düşünerek, bir ilçede toplanması karar verdik. Yenidoğan'nın da bir mahallesinin ismini Yenidoğan olarak düzeltildi. Samandıra'da böyle bir şey olmadı. Burada kültürel farklılıklarda çoktu. Şekli, biçimi, hayat bakışı,ekonomik imkanlar gibi.Tamamını hamur hale getirip bir ilçe statüsüne getirerek vatandaşın tüm bu hadiselere bütünsel bakması en büyük sorunlardan birisi. Bu zaman alacak bir süreç. C :Şunu düşünüyor musunuz? Üç belde bir araya geldi ama başkanlık makamı bir belde de. Diğer beldelerde hizmet binaları var. İnsanlar makam binası bizim belde de olsun diye size sitemde bulunuyorlar mı? Samandıra'da Belediye Sarıgazi'de Kaymakamlık binası İ.E: Seçim öncesi bize soruldu. Başkan seçildikten sonra hangi beldede oturacaksın. Bizim buna cevabımız tüm belediyelerimizin açık olacağı yönündeydi. Hepsinde ilgili müdürlüklerimiz kalacaktı. Ancak Sarıgazi'deki binamız üç aylık binaydı. Sarıgazi merkez binamız olur ama diğer beldelerdeki binalarımıza yerleşik olarak gelir gideriz. Şu ana kadar irtibatı kesmedik. Seçim öncesi de seçim sonrası da Kaymakamlık binası da Sarıgazide belediye binamızda Sarıgazi'de olunca gücenme oldu elbette. Siyasetende bundan nasiplendik, tepki aldık. Vatandaş olayı şöyle değerlendirdi. Samandıra'dan gelmiş Sarıgazi'nin mahallesi mi olur. Kaymakamlık ve belediye orda diyor. Nüfus olarak Samandıra 110 bin Sarıgazi 75 bindi. Yenidoğan'nın nüfusu 50 bin, burası daha küçük. Ama biz yapacağız yatırımla vermiş olduğumuz hizmetle Samandıra'dan Yenidoğan'dan ayrıldık, oraları terk ettik buraya yerleştik niyetinde değiliz. Önce dedik adaleti sağlayalım, hizmette eksik olan mahallelerin eksikliklerini giderelim. 18 Mahalle bir köyümüz var. Hepsine eşit olarak aynı yaklaşımı sergileyelim. Şu ana kadar büyük bir tepki almadık ancak Samandıra halkı şunu bekliyor. İleride belediye binası bizim beldeye gelecek mi? Büyük ihtimale geliyor diye bir kanat var. Bizimde farklı çalışmalarımız var. Samandıra merkez coğrafi olarak ilçenin merkezi. Belediye binası orda olmuş olsa siyasi dengeler korunmuş olur. Diğer taraftan kaymakamlık binası Sarıgazi'de, belediye binası da Samandıra olsa vatandaşın ulaşımı ve memnuniyeti açısından faydalı olacağı kanaatindeyim. C:Üç tane belde yaşan süreçte birleşerek bir ilçeyi oluşturdu. Sekiz ay gibi süreçte insanlar ilçe olmanın avantajını görebildi mi? Kısa süreli vaatlerini hayata geçirdiniz mi? İ.E:Burada vatandaşlarımız ilçe olmanın avantajını sekiz aydır yaşıyor. İstanbul'da daha önceki belde yönetimleri profesyonel olmayan şekilde beldeleri idare etmiş. İlçe olunca da kurumsal bir ilçe kimliği yapısı oluştuk. Her şey sisteme bağlandı. Zamanı da aktif kullanma şansına sahibiz. Hem biz yönetiliciler hem vatandaş. İlçe kimliğinin bir ağırlı bir nüfuzu var. Devletten gelecek yatırımlar noktasında, hükümetten, il özel idareden, büyükşehir'den gelecek yatırımlar veya yapılacak talepler noktasında ilçenin nüfuzunun varlığını insanlar gördü. Ayrıca bizimde siyasette çok uzun yıllar var oluşumuz, devlet tecrübemizin de ilçeye katkı sağladığını düşünüyorum. Beş yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesinde meclis üyeliği yaptım. İl özel idare il genel meclis üyeliği yaptım. 33 yıldır aktif siyasetteyim. Ak Parti'nin İstanbul il kurucusuyum. Yerel yönetimlerden sorumlu il başkanı yardımcılığı görevinde bulundum. On yıldır yapılamayan hastane projesini başlattık Büyükşehir Belediyesi ile irtibatlarımız son derece iyidir. Sayın başkanımızla uzun yıllardır aynı çizgide siyaset yaptık. Şimdi onun meyvelerin topluyoruz. Aday olduktan sonrada seçilmeden, bölgenin hastane projesi vardı. On yıla aşkındır uğraşılıyor. Bir türlü netice alınamamıştı. İl özel idaredeki başta Valimiz olmak üzere il özel idare genel sekreteri,Ak Parti grup başkanımız ile yaptığımız temasallar sonucu büyük bir devlet hastanesinin yapımını programa aldırdık. Şu anda da 2010-11-12-13 yıllarına yönelik stratejik plan çerçevesinde bütçesi yapıldı. Bundan öncede hazırlandı meclisten geçti. Hastane için 50 milyon ödenek ayrıldı. Sağlık Bakanlığı projelerini yaptı. Üç hafta önce projelerini aldık. Şu anda keşif bedelleri hazırlanıyor. Takriben bu yılın, aralık ayının sonuna doğru ihaleye çıkarılacak. Ocak ayında da yüksek bir ihtimalle ihalesi yapılmış olup 400 yataklı araştırma eğitim hastanesi kazandırmış olacağız. Şu anda bir spor kompleksi projemiz var biz yapıyoruz. Yüzme havuzlu yarı olimpik 3 bin kişilik kapalı salon, yine bir kongre solonu üçü bir arada. Bunda il özel idaresi'nin 2010 yatırım programında aldırdık. Projelerini teslim edeceğiz yakında da ihaleye çıkacak. İlçenin bütçesini cimri harcayan başkan C: Size şehrin bütçesini harcamadan hizmet getiren başkan mı demeliyiz? Ya da iş bilen başkan? (Gülüşmeler oluyor) İ.E:İlçe belediyesinin bütçesi sınırlı. Hastanenin bütçesi 55 milyon ayrıldı ama takriben 70 milyonu aşacak. Spor kompleksinin maliyeti 20 milyon lirayı aşacak. Belediye olarak 20 milyon lirayı kullanarak oraya bir spor kompleksi yapma şansın yok. Ama bunu il özel idaresi imkanları geniş, ilçeler bazında yatırım yapıyor. Burada istemek, koparmak ve diyalog meselesi önemli olan. Eğitim alanında hükümetle görüştük teknik lise yapım sözü aldık. Arsasını hazırlıyoruz. Yine belediyemize ait bir arsamız var. O arsayı da Sağlık Bakanlığına tahsis ettik. 200 yataklı bir hastaneyide Sağlık Bakanlığımız yapacak. Bu hastanemizde programa girdi.iki hastanemizde hizmete girecek. Bir hastane diye yola çıktık iki tanesini ilçemize kazandırıyoruz. Yenidoğan'da Çamlıca tepesine benzeyen sefa tepesi diye bir arsamız var .110 dönüme yakın. Bu tepeye de büyük bir sosyal tesisi büyükşehir programına yazdırdık. Kadir Başkanımızdan bunun sözünü aldık. C:Fiziki projeler bir şekilde yürütülüyor. Sosyal proje olarak Sancaktepe halkına seçildiğiniz günden bu yana neler yaptınız? Planlarınızda daha neler var? İ:E:Seçim beyannamemiz 56 projeden ibaretti. Söz verdiğimiz bu projelerin hepsini de yapacağız. Bunların başında planlar vardı, 5 binlik planlar Bunları yaparak Ekim'de meclisten geçirdik. Yakında binlik planları yapacağız. Aralık ayı sonu gibi Büyükşehir Belediyesine sunacağız. Böylece plan işini bitireceğiz. Kırkpınar'ın rövanşı Sancaktepe'de alınıyor Seçim döneminden sonra okullar tatil olduğundan çok farklı sosyal projeler gerçekleştirdik. 218 bekar çifti toplu nikah şöleni ile evlendirdik. 820 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Geleneksel Samandıra yağlı güreşlerini ‘15.Sancaktepe Yağlı güreşleri' diye devam ettirdik. Yaklaşık 10 bin kişi katıldı. 500 yakın güreşçi katıldı. Kırkpınarın rövanşı Sancaktepe gerçekleşmiş oldu. Yine yaz akşamı programları düzenledik. Gezici sahne tırı yaparak, her akşam bir farklı mahallemize gittik. Orda çocuklarımıza yönelik eğlence programları düzenledik. Akşam saatlerinde Hacivat Karagöz, Nasrettin Hoca, Orta oyunu vs. akşam hava karardıktan sonrada açık havada yazlık sinema keyfi yaşandı. Sancaktepe'de insanların yüzde biri sinemaya gitmiştir. Sinema nedir bilmez. tiyatro nedir bilmez, böyle bir imkan yok. Maalesef Sancaktepe'nin Sultanbeyli'nin Tuzla'nın Kartal'ın Ümraniye'nin yarısını da sayın Sultan Ahmet Meydanı'na gören insan sayısı çok az çıkar. Kaç kişi gördü deseniz nufusün yüzde onu görmüştür ancak. Ramazan gelince de her akşam bir mahallemizde de bir program yaptık. Biz vatandaşa gittik. İftar programı oldu. Üç kültür merkezi'nde de programlar gerçekleştirdik. 10 bin kişiye Çanakkale, Bursa, Edirne, Konya kültür turları düzenledik. 2010'da özelikle tarihe ve kültürel mirasımız olduğu her yere ulaşmak ve buralarla genç kuşağı bulaştırmak istiyoruz. Milletimizin birbirini tanıması adına bu kültür turlarının düzenlenmesi lazım. Ayrıca Güneydoğu'dan Karadeniz'den insanlarımız İstanbul'a getirip gezdirmek gerekiyor. Önümüzdeki yıl kültür turlarımıza farklı bir anlam kazandıracağız. Sosyal projeler eşliğinde kültür turları dışında İşkur'la yapmış olduğumuz bir anlaşma vardı.Bu projede 2000 kursiyerimiz oldu.Bunlara 26 branşta farklı eğitimler verildi.İlçe sınırları içerisinde bulunan 5 teknik okulda kurslar düzenlendi.Lise öğretmenleri ek maaş olarak bu kurslarda eğitim verdi. Kursiyere günlük 15 lira yevmiye ayda 330 lira artı 6 aylıkta sosyal güvenlik primini de İş-kur yatırdı. Böylece işsizliği bir çare diyerek mesleği olmayan insan kalmasın dedik. Şu anda ev kadınlarına yönelik meslek atölyesi oluşturuyoruz yakında hizmete girecek. Halıcılık, berberlik, aşçılık kursları açılacak. Halıcılıkta da kurstan sonra iş yapmak isteyenlerin evine bir tezgah hediye ediyoruz. Halı tüccarlarıyla kursiyerlerimizi tanıştırıyoruz. Tüccar malzemeyi kursiyere teslim ediyor. Halı ne zaman biterse halısını alıyor parasını veriyor yerine malzemesi teslim ediyor. Ramazan'da da aşevi projemiz vardı. Bölgemizde fakirlik hat safhada. Özellikle inşaat sektöründe çalışıp da işsiz kalanlar çok. Sosyal güvenliği olmayan mağdur insanlar var. Şu anda 280 kişiye her gün sıcak yemek veriyoruz ve yemeği adresine teslim ediyoruz. Sabah kahvaltılık veriyoruz. Öğlen akşam yemek sefer taslarıyla dört çeşit yemek dağıtıyoruz. Hayır çarşısı Sacaktepe Sevgi Mağazası açtık. Burada da yine başta yetim, şehit, gazi ailelerinin çocukları yediden yetmişe fakir fukaraya ayakkabıdan çoraptan montuna varana kadar, gömlek, ceket, kazak yardımı yapıyoruz. Bu mağazamızın açılışını yaptık. 650 ilköğretim çağındaki öğrencimize de kıyafet dağıtım yaptık. Bu projeler 365 gün boyunca devam edecek. Diğer taraftan evde sağlık hizmeti de yapıyoruz.4 adet hazır şekilde bekleyen tam donanımlı doktoru, hemşiresi bakıcısı ambulansımız var. Hasta nakil hizmeti de veriyoruz. Kısa bir süre önce Sancaktepe Özürlüler Merkezi'nde açmış olduk. Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla işletmeciğini büyükşehir yapacak, yeri ise biz hazırladık. Tüm hazırlığını biz yaptık.Kirasını biz ödüyoruz.Büyükşehir Belediyemizle müşterek olarak bu projeye imza attık. Burada bin 800 engelli çocuğumuza hem eğitim hem de rehabilitasyon hizmetini ücretsiz veriyoruz. Çocuklarımla çoğu zaman faaliyetlerde görüşüyoruz çoğu zaman C:Bunların yanında birde babalık göreviniz var. İlçenin yöneticisi olarak bu kadar işi yaparken özel hayatınıza ailenize çocuklarınıza ne kadar vakit ayırıyorsunuz? İ.E:Uzun yıllardır siyasetin içinde kaldığımız için çocuklarımız babalarından ayrı yaşamayı öğrendiler. Eşimde dahil. Aktif zamanımızı siyasette kullandık. Başarılı olmak ve hizmet vermek adına. Belediye başkanı olduktan sonrada özel hayatımız bitti. Bunun yanında çocuklarımız belediyemizin faaliyetlerine katılıyor. Zaman zaman çocuklarımız geliyor birlikte hareket ediyoruz. Bu vesileyle de programlarda aile bir araya geliyor. Cumartesi ve Pazar günleri belediye başkanın trafiğinin en yoğun olduğu dönemler çünkü çok sosyal faaliyetler bu günleri dolduruyor.Hafta içi de mesainiz var.. Mesaimizde en erken akşam saat dokuz gibi bitiyor. C:İnsanlar size ulaşabiliyor mu? İ:E: Bizde bir sıkıntı yok. Sekiz aydır kapımız vatandaşımıza hep açık oldu. ilk iki ayda günde 2 bin kişi ile görüştüm. İllaki benimle bir işi varsa benimle görüşür.Vatandaşın belediyede ufak bir işi vardır, belediye başkana gideyim de halletsin diyor. Halbuki ilgili müdüre şefe gitse halledecek. Böyle halkla ilişkileri sıkı tutunca belediye ile ilgili işleri de saat beşten sonraya öteliyoruz. Ondan sonra gece saat ona onbire kadarda bu hizmetleri yürütüyoruz. Sabahlar şafak yürüyüşü programlarımız var.Sabah namazında her hafta farklı mahallerde buluşuyoruz. Başkan yardımcılarım ve birim müdürlerimle birlikte sokak aralarında caddelerde 8 km yürüyoruz. Parkları, çevre temizliğin kontrol ediyoruz. Fen işler çalışmalarını yerinde takip ediyoruz. Asfalt kesik mi kırık mı? Kaldırım bozuk mu? Nerde neye ihtiyaç var bunları kontrol ederken iki bucuk saat yürüyoruz. Vatandaşla da görüşüyoruz. İşine giden vatandaşla okula giden öğrencilerimizle. Servisinden otobüsünden el salayanlar, açık fırınlar, börekçiler, çorbacılar ve kahveleri ziyaret ediyoruz. Bu halkın içinde olmak anlamına geliyor. Halkımızla temasımıza önem veriyoruz. Birde sabahın altısında yedisinde erken saatlerde bizi karşılarında görünce vatandaşımız hayretle bakıyor. İnanamıyor. Sabah toplantılarında farklı zamanlarda Sancaktepe'li hemşehrilerimizi işine gönderiyoruz. Çoğu hemşerimizde yatağında uyurken biz onların sokaklarında gerekli incelemeyi yapıyoruz. www.cafesiyaset.com YORUM YAZIN
|
|