Bingöl Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi arasında dün imzalanan iş birliği protokolünün ardından, sosyal tesislerde bir kahvaltı programı düzenlendi.
Programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Vali Kadir Ekinci, AK Parti Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ve Hacettepe Üniversitesi yetkilileri katıldı.
Burada 2019 yılına dair açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye genelinde 2019 yılında çok önemli gelişmeler yaşandı. Her şeyden önce ekonomimizde bir dengelenmeye yılı oldu. 2013 yılı ile başlayan gezi hadiseleri, 17-25 Aralık, Çukur hadiseleri gibi birçok saldırıyla karşı karşıya kalan ülkemiz, ekonomimiz 2019 yılında önemli bir direnç ortaya koydu. Ve finansal göstergelerimizin önemli oranda iyileştiği, istikrarın güçlendiğini bir yıl yaşadık. Bir önceki yıl yüzde 20'lerin üzerine çıkmış enflasyon inşallah bu yıl 12'nin altında bir rakamla kapanmış olacak. Faiz anlamında ciddi olarak gerilemeler oldu. Son dönemlerde merkez bankamız 12 puan civarında çeşitli zamanlarda yaptığı indirimlerle politika faizini 12 puan düşürdü ve önemli bir değişim oldu. İnşallah önümüzdeki yıl gerek enflasyonda gerekse faizlerde tek haneleri yeniden göreceğiz. 2019 yılında özellikle ihracat ve turizm ekonomimizde çok önemli bir rol oynadı. İhracatımız bu yıl 180 milyar doların üstünde bir rakamla kapanmış olacak. Diğer taraftan turizmde tarihi bir rekor kırdı Türkiye. 50 milyonun üzerinde turistle bu seneyi kapatmış olacağız” dedi.
“Hiçbir zaman rehavete kapılmıyoruz”
Terör operasyonlarının aralıksız bir şekilde süreceğine değinen Yılmaz, “Güvenlik konularında da çok önemli gelişmeler yaşandı. Gerek içerde gerek dışarda önemli gelişmelere sahne oldu 2019 yılı. İçerde DAEŞ'le, FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleriyle çok kararlı bir mücadele yaşamış oldu ve önemli mesafeler aldığımız yıl oldu. Huzur ve güven ortamının çok ciddi anlamda değiştiği bir yıl yaşadık. Bölgemiz başta olmak üzere tüm ülkemizde terör konularında çok rahat bir noktadayız. Ama hiçbir zaman rehavete kapılmıyoruz. Aralıksız bir şekilde yaz-kış mevsimine bakmadan bu mücadeleyi kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz inşallah” şeklinde konuştu.
“Türkiye, dünyada en fazla mülteciyi barından ülke konumunda”
Suriye ötesine yapılan operasyonlarla 365 bin mültecinin ülkesine döndüğünü ve hedeflerinin 1 milyon olduğunu söyleyen Yılmaz, “En önemli gelişmeler arasında tabi Barış Pınarı Harekatı var. Türkiye daha önce Fırat Kalkanıyla, Zeytin Dalı'yla Suriye'de sınırımızın ötesinde önemli operasyonlara imza attı. Çok etkili müdahalelerde bulundu. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarından sonra 365 bin mülteci kardeşimiz memleketine geri dönmüş oldu. Barış Pınarı Harekatı gerçekleştirildi ve ardından ABD ve Rusya ile çeşitli mutabakatlar yapıldı. Türkiye artık geniş bir coğrafyada etkili bir şekilde varlığını ortaya koymuş durumda. Suriye'de tabi en önemli amaçlarımızdan bir tanesi orada güvenli bir bölge oluşturup Suriyeli kardeşlerimizin oraya gönüllü olarak ve insan haysiyetine yakışır bir şekilde geriye dönmelerini sağlamak. 1 milyon civarında bir hedefimiz var. Bu çerçevede de çalışmalar başlamış durumda. Türkiye, dünyada en fazla mülteciyi barından ve onlara ev sahipliği yapan ülke konumunda. Maalesef uluslararası alanda yeterli bir destek görmedik ama önümüzdeki süreçlerde yine bir konferans var ve daha fazla destek talep ediyoruz” dedi.
“Hem Libya'nın hem de Türkiye'nin çıkarları açısından çok önemli bir adım atılmış oldu”
Türkiye ve Libya arasında imzalanan anlaşmaya da değinen Yılmaz, “Libya ile son dönemde 2 önemli anlaşma gerçekleşti. Bir tanesi denizlerde ekonomik bölge dediğimiz anlaşma. Kıta sahanlığımızdan kaynaklanan haklarımız var zaten. Ama bir taraftan da ikili anlaşmalarla mavi vatan dediğimiz bölgelerde münhasır ekonomik bölgeleri belirleme çalışmaları yapılıyor. Bu anlaşmada aslında Doğu Akdeniz'deki oyunları bozmuş oldu. Türkiye'yi ve KKTC'yi dışlamaya çalışan farklı bir ittifak oluştu biliyorsunuz ve oradaki kaynakları Doğu Akdeniz'deki kaynakları belirli bir yere kullanmaya dönük bir çaba gördük. Türkiye yine oradaki oyunu da bozmuş oldu. Hem Libya'nın hem de Türkiye'nin çıkarları açısından çok önemli bir adım atılmış oldu” şeklinde açıklamalarda bulundu.