Içimdeki canavarı besliyorumKısa süre önce "Kendi Halinde" adlı bir albüm çıkaran yazar Tuna Kiremitçi, Tempo dergisine verdiği röportajda "İçimdeki canavarı besliyorum ben! Canavar, benden yeni yem istiyor, yeni bir şarkı, yeni bir öykü için" dedi.
![]() Albüm, 10 yıl boyunca yaşadıklarınızın notalara dökülmüş hali gibi duruyor sanki. - "Kendi Halinde" albümü, bir nevi kendime vermiş olduğum 35'inci yaş hediyesi aslında. 1997'den bu yana ürettiğim, yazmış olduğum 10 besteden oluşuyor. Zaman içinde, müziği hiç çıkarmadım hayatımdan. Zaman zaman arkadaşlar arasında çaldığım ya da nasıl olduğunu görmek amacıyla kaydettiğim demolar oldu. Fakat kitaplarımla ilgili konuşurken, müziği işin içine sokmak istemiyordum. Sebebi ise, kitaplarımla insanlara ulaşmak istememdi geçmiş dönemde. Müzikle ilgili bir kırgınlığım vardı. Geçmişte, müzikle ilgili yaptığım uğraşların karşılığını alamamamdan kaynaklanan bir şeydi bu. Sonrasında, bu kırgınlığın saçma olduğunu fark ettim. Bir de imza günlerinde, "Kumdan Kaleler"in albümüyle gelip, "Ne zaman albüm çıkaracaksınız?" soruları arttıkça, müziğe olan içimdeki özlem iyice artmış oldu. Popülaritenizin artmasından dolayı, 'Kumdan Kaleler', dağıldıktan sonra adı duyulan tek grup belki de. - Evet, grubun böyle bir özelliği var! 1990'lı yılların grubu olmasına rağmen, 2000'li yıllarda meşhur oldu. Aslında bu albümü 10 yıl önce yapmam gerekirdi. 10 yıllık rötarın sebebi neydi sizce? - Araya edebiyat girdi. Yazmaya yoğunlaştım bu zaman içinde. Albümün adını müzikteki solo kariyerinize mi, yoksa ruh halinize mi yormak lazım? - İsim, çift anlama sahip! Müziğe grupla başlayıp solo olarak devam etmemden dolayı; bir de kendi halinde bir insanın yaptığı müzikler olmasının anlamı var. Şarkılarınız da kitaplarınızın hissettirdiği buruk hüznü fazlasıyla hissettiriyor. - 35 yaş hüznü olsa gerek! Hüzne meyilli bir adamım zaten. Bunun, kendime verdiğim bir 10. yıl hediyesi olması da hüzünlendiriyor ister istemez. Albümde fazlasıyla 'yaşanmışlık' hissi var... - Annem ölmüş; "Mucize"yi yazmışım. Oğlum olmuş; "Evvel Zaman"ı yazmışım. Ayrılıklar, aşklar, sevinçler... Baktığım zaman, albümde kendi hayatımın retrosunu görüyorum. Bu yüzden de yaşamış olduğum her şeye minnettar olmam gerektiğini düşünüyorum. Rutin bir hayat, üretkenliğinizi engellemez mi o zaman? - Oğlum Can olduktan sonra, rutin bir hayat düşünemiyorum. Onun enerjisi sayesinde, hayatımız oldukça renkli! Bir acıyı sözlere, notalara dökme sonrası hafifleme anı oluyor mu? - İçimdeki canavarı besliyorum ben! Canavar, benden yeni yem istiyor, yeni bir şarkı, yeni bir öykü için. Hayatım daha anlam kazanıyor sanki. Kendimle daha barışık, etrafıma ve kendime daha iyi davranan bir insan oluyorum. YORUM YAZIN ![]()
|
|