Içeriden kaynaklanan bir risk görmüyoruzKalkınma Bakanı Dr. Cevdet Yılmaz, şu an itibariyle Türkiye'de önemli bir sıkıntı, içeriden kaynaklanan bir risk görmediklerini söyledi.Kalkınma Bakanı Yılmaz, Ömer Cihad Vardan başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini Bakanlıkta kabul etti. MÜSİAD ile yakın işbirliği içinde olmaktan duyduğu memnuniyetini dile getiren Bakan Yılmaz, derneğin hazırladığı raporlar, stratejiler ve çalışmalarla politika oluşturma sürecine önemli katkıları olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine değinen Bakan Yılmaz, Türkiye'nin 2023'e giderken bölgeler arasındaki farklılıkları azaltmanın da temel hedeflerden biri olmaya devam edeceğini bildirdi.
Bu çerçevede GAP, Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Projesinin (DOKAP) öncelik verecekleri bölgesel gelişme projeleri olacağını anlatan Bakan Yılmaz, GAP Bölge İdaresine ilave olarak DAP'a Erzurum merkezli olmak üzere DAP Bölge Kalkınma İdaresi, KOP'a Konya merkezi olmak üzere KOP Bölge Kalkınma İdaresi ve Doğu Karadeniz'e de DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi kuracaklarını ifade etti.
Bunların proje bazlı yapılar olduğunu 5 yıllığına oluşturacaklarını ve 5 yıl daha ilave etme imkanı getireceklerini belirten Bakan Yılmaz, "Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de bölgelere çok daha fazla nüfuz eder bir şekilde politikalarımızı uygulayacağız" dedi.
26 bölgede 81 ili kapsayacak şekilde kalkınma ajansları kurduklarını hatırlatan Bakan Yılmaz, ajansların kurumsallaşmasını aşağı yukarı tamamladıklarını, 800'ün üzerinde nitelikli kadro ile görev yapıldığını, bunun da yeni bölgesel politikanın bir yansıması olduğunu söyledi.
Bakan Yılmaz, "Kalkınma ajansları ile sadece nispeten ortalamanın altında kalan bölgeleri değil, kalkınmada tüm bölgelerimizi kapsadık. Çünkü amacımız tüm bölgelerimizin potansiyelini harekete geçirmek, rekabet gücünü artırmak, aksi takdirde 2023 vizyonuna gidemeyiz" diye konuştu.
Bakan Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı olarak ülkenin yörelerin kalkınması için sivil toplum örgütleri, iş dünyası ile işbirliği içinde çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
İÇERİDEN KAYNAKLANAN BİR RİSK SÖZ KONUSU DEĞİL
Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Yılmaz, ekonominin gayet iyiye gittiğini, dünyanın yaşadığı krizden en az etkilenen ekonomilerden birinin Türkiye olduğunu, ülkenin krizi bir anlamda da fırsata dönüştürdüğünü söyledi.
Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasında girme hedefinin bulunduğunu bildiren Bakan Yılmaz, bunun geçmişe göre daha başarılı olmanın ötesinde rakiplere göre daha başarılı olmayı gerektiren bir hedef olduğunu kaydetti.
Burada da yüksek katma değerli ürünlere geçişin, teknoloji üretiminin son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, gerçek anlamda kalkınmış ülkelerin bilgi üretimi yapan ve bunu bilginin teknolojiye katma değere dönüştüren ülkeler olduğunu söyledi.
Bu çerçevede hükümetin ARGE'ye çok önem verdiğini ve ARGE çalışmalarında özel sektörün de katkısının önemli olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, özel sektör ve kamu sektörünün birlikte araştırma geliştirme çalışmaları yaptığı zaman gerçek anlamda katma değer üretileceğini savundu.
İş gücü piyasası ile ilgili Türkiye'nin önemli bir gündemi olduğuna işaret eden Sayın Bakan, 2010 yılında 1 milyon 317 bin insanın, sadece GAP bölgesinde ise 218 bin insanın iş bulduğunu, bunun muazzam bir başarı olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin, çok yakın komşularında bile gerek siyasi gerekse ekonomik sorunlar yaşanırken, güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini belirten Bakan Yılmaz, ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrar nedeniyle de olabilecek gelişmelere karşın gerekli tedbirlerin alınabilecek durumda bulunulduğunu kaydetti.
Bakan Yılmaz, konuşmalarının devamında:
"Şu an itibarıyla Türkiye'de önemli bir sıkıntı, içeriden kaynaklanan bir risk görmüyoruz. Çok şükür siyasi istikrar var, mali istikrar var, bankacılık sistemi güçlü, tüketici ve yatırımcı güvenimiz üst düzeyde. Kamu-özel sektör yatırımlarımız devam ediyor. Reformlarımız, reform irademiz devam ediyor. Dolayısıyla şu anda Türkiye'nin içeriden kaynaklanan herhangi bir riski söz konusu değil. Dış konjonktürün, dış ülkelerde yaşanan gelişmelerden kaynaklanan elbette etkilenmeler olabilir. Ama bunlar dönemsel etkilenmeler. Krizde de bunu gördük, bir anlamda Türkiye'nin ekonomisi test edildi, bir sınav verdi ve bu sınavdan yüksek başarıyla çıktı. Aynı sağlam temeller üzerinde kaldığımız sürece, etkili politikalarımız devam ettiği sürece, yaşanacak yeni gelişmelerden de farklı netice beklememek gerekir. Türkiye sürdürülebilir bir büyüme performansıyla, refahı topluma yaygınlaştırma hedefiyle yoluna devam edecek."
Ekonomi ve demokrasi ilişkisinin de çok önemli bir gündem maddesi olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, demokrasinin kalkınmaya paralel giden bir süreç olduğunu, kalkınmanın sadece büyüme ve ekonomiden ibaret olmadığını ifade etti.
Bakan Yılmaz, asıl kalkınmanın demokraside, sosyal alanda alınacak mesafelerle, insan haklarına dayalı bir ortamın pekişmesiyle gerçekleşecek bir süreç olduğunu, bu çerçevede de çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Ziyaret sonrasında Ömer Cihad Vardan, MÜSİAD'ın "Stratejik Dönüşüm" raporunu Bakan Yılmaz'a takdim etti.
YORUM YAZIN
|
|