İHD Bingöl Şube Başkanı Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada hükümetin açıkladığı programında 'insan hakları' başlığının bulunmadığını söyledi.
Aksoy, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hükümet programının ana başlıklarından Avrupa Birliği, Yeni Anayasa, İleri Demokrasi, Güvenlik, Yönetim Reformu, İstihdam, Çalışma Hayatı, Eğitim ve Sosyal politikalar bölümlerinde insan hakları ile ilgili değerlendirmemiz kısaca şöyledir:
Avrupa Birliği bölümünde sadece Avrupa Birliği Bakanlığı'nın kurulduğunu, bunun dışında somut hiçbir program öngörülmediğini görmekteyiz. Avrupa Birliği tam üyelik müzakere sürecinde, müzakerelerin yürütüldüğü başlıkların ne zaman tamamlanacağı, Kopenhag siyasi kriterlerine uygun demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık hakları konusunda ne gibi standartlara kavuşturulacağı ve daha önce yayınlanan ulusal program hedeflerine ne kadar uyulacağı belirtilmemektedir.
61. Hükümetin, Türkiye'nin bu dönem Avrupa Birliği'ne tam üye olmasıyla ilgili somut bir hedefinin olmadığını gördük. Yeni anayasa bölümünde, yeni bir toplum sözleşmesinden bahsedilmekte, çoğulculuğa vurgu yapılmakta, toplumsal çeşitliliğin bir zenginlik olduğu belirtilmekte ve demokratik hukuk devletinin tüm unsurlarını içeren bir anayasa yapılacağı belirtilmektedir. Bu bölümde belirtilen vaatler olumlu ancak yeni anayasanın tam olarak neleri içereceğine dair daha ayrıntılı nitelendirmeler yapılmamıştır.
İleri demokrasi bölümünde adı tam olarak konmasa da dil, din, mezhep ve etnik köken gibi konularda ortaya çıkan çok boyutlu ve kalıcı çözüm arayışlarının devam edeceği ama bu çözümümün neyi içereceği belirtmemektedir. Milli birlik ve kardeşlik projesinin takipçisi olunacağı ifade edilmiştir. Oysa bu projenin özellikle Kürtler ve toplumsal muhalefet odakları üzerinde tam bir yargı baskısı olarak devam ettirildiği gerçeği gözden uzak tutulmaya çalışılmıştır. Tek millet gibi ümmetçi kavramlar kullanılmıştır. Asimilasyonun bitirileceği yönündeki vurgular önemli olmuştur ancak bunu nasıl bitirileceği belirtilmemiştir. Ayrıca bu bölümde OHAL'in AKP hükümetleri tarafından kaldırıldığına dair vurgu gerçek değildir. OHAL 2002 de Ecevit hükümeti tarafından kaldırılmıştır.
Bu bölümde, özellikle Kürt sorununun çözümü için ne gibi somut adımlar atılacağı belirtilmemiştir. Toplumsal barışın tesis edilmesi ve Hakikat Komisyonlarının kurulması ile ilgili hiçbir şeye değinilmemiştir. Toplumsal barış için siyasal genel aftan bahsedilmemiştir. 61. Hükümet programı bu haliyle acelece yazılmış olup “Ustalık Dönemine” yakışmamıştır. Anlaşılan 61. Hükümet tüm umutlarımızı yeni anayasaya bırakmıştır.
İnsan hakları başlığı bulunmayan 61. hükümet programı gerçekçi değildir. Bu programda insan hakları kurumsallaşması ile ilgili olarak Paris Prensiplerine uygun Türkiye İnsan Hakları Kurumu, evrensel değerlere bağlı olarak ayrımcılıkla mücadele etmek için Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu, Kamu Denetçiliği, İşkenceye Karşı Sözleşmenin Seçmeli Protokolü uyarınca oluşturulması gereken Ulusal Önleme Mekanizması ve insan hakları savunucularının korunması konuları programda yer almamıştır.
Türkiye'nin insan hakları ve demokrasi sorunlarını çözecek ciddi bir hükümet programına ihtiyaç vardır. 61. Hükümet bu eleştirilerimizi dikkate almalı ve insan hakları sorunlarını giderecek şekilde programda acilen revizyon yapmalıdır.”