Hükümet büyüme hedefini revize edecekDevlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 2010 yılının ilk çeyreğinde Türk ekonomisinin çift haneli büyüyeceğini belirtirken, 'Bundan dolayı programımızı yeniliyoruz ve bunu Haziran ayının ortasında ilan edeceğiz' dedi.Bakan Yılmaz, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın (ÇKA) 2010 yılı proje sahiplerinin açıklandığı 'ÇKA Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kalkınma ajansları konusunda mesafe alınmaya başlandığını bildirdi. ÇKA'nın kurumsallaşma ve yatırım aşamasını tamamladığını belirten Yılmaz, 'Artık bu ajanstan sonuç almaya başlıyoruz. Aldığımız sonuçlardan bir tanesi de proje kabulleri' dedi. Yılmaz, kalkınma ajanslarının sadece proje teklifleri çağrısı yapan ve hibe destekleri sağlayan kurumlar olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: 'Oluşturulan kalkınma kurullarında, üniversiteler, belediyeler, sivil toplum ile kamu kuruluşları da bulunuyor. Bu nedenle kalkınma ajansları bölgelerdeki ilgili aktörleri bir araya getiren yerel platformlardır. Kalkınma sadece Ankara'da, İstanbul'da bir takım merkezlerde olan hadise değildir. Bir ülkenin kalkınması ülke çapında tüm yerel potansiyellerin harekete geçirilmesiyle mümkün olur. Anadolu gerçekten bu anlamda son derece zengin. Hangi yöreye giderseniz gidin bu konuda potansiyel var. Kalkınma ajanslarının birinci faydası, bulunduğu bölgenin vizyonu ile ilgili planlamalar yapmasıdır. Bir araya gelen aktörler bulundukları bölgeyi 10 yıl, 20 yıl sonra nerede görmek istedikleri yönünde vizyon geliştirip, önceliklerini tespit ederse bunu çeşitli araçlarla harekete geçirip gerçekleştirebilir. Çok değişik kanallardan bu stratejiyi gerçekleştirebilmek mümkün.' Bunu da merkezde yapmak istemediklerini belirten Yılmaz, 'Bunun sorumlusu sizsiniz. Bizim yapacağımız, ülkemizin genel vizyonunu belirlemek. Size düşen ülke vizyonuyla uyumlu vizyonları oluşturmak, stratejileri ve öncelikleri tespit etmektir' dedi. Yılmaz, kalkınmanın tek boyutlu süreç olmadığını ve sadece ekonomik, insanların cebinin para görmesi anlamına da gelmediğini ifade ederek, 'Bu geniş bir olaydır. Hükümet olarak kalkınmaya insan odaklı bakıyoruz. Biz kalkınmadan şunu anlıyoruz; İnsanımızın içinde bulunduğu durumdan daha iyi duruma geçmesi, refahının ve huzurun artması, hayatının değişmesi, yaşam kalitesinin artması. Bizim için kalkınmanın anlamı bu. Bu nedenle kalkınma sürecine çok boyutlu bakmak zorundayız' diye konuştu. TÜRKİYE KRİZİ EN HAFİF ATLATAN ÜLKELERDEN BİRİ Türkiye'nin küresel krizi en hafif atlatan ülkelerden biri olduğunu ifda eden Yılmaz, konjonktürel olarak etkilenildiğini, üretimde, ihracatta kayıplar olduğunu, istihdamda sıkıntılar yaşandığını, fakat yapısal yapının tahrip edilmediğini, bunun da çok önemli olduğunu kaydetti. 2002 yılında kamu borçlarının milli gelire oranının yüzde 73-74 seviyelerinde olduğuna işaret eden Devlet Bakanı, bu oranın küresel kriz öncesinde yüzde 40'ın altına indiğini, krizin ardından da yüzde 45'lere çıktığını, fakat hala Maastricht kriterlerinin altında olduğunu söyledi. YENİ ORTA VADELİ PROGRAM İLAN EDİLECEK Türk bankacılık sisteminin ve finansal yapısının çok sağlam olduğunu da vurgulayan Cevdet Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: 'Bu belki kriz anında çok fazla fayda sağlamadı. Bankalarımızı reel sektöre destek vermedikleri konusunda eleştiriyoruz biraz ama kamu bankalarını değil. Sağlam bankacılık sistemimiz, kriz sonrası dönemde hızlı toparlanmamız bakımından avantajımız oldu. Tarımsal kredilerde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artış var. Bunu diğer birçok alanda görüyoruz. Türkiye hızlı bir şekilde krizden çıktı ve 2009'un son çeyreğinde yüzde 6 büyüdü. 2010 yılında da orta vadeli programda yüzde 3,5 demiştik ama öncü göstergelere göre 2010 yılının ilk çeyreğinde Türk ekonomisi çift haneli büyüyecek ve yılın genelinde 3,5'un üzerinde bir büyüme sergileyecek. Bundan dolayı programımızı yeniliyoruz ve bunu Haziran ayının ortasında ilan edeceğiz. Yeni orta vadeli plan programımız 2010-2013 dönemini kapsıyor. TBMM'ye giden bir de mali kural var. Yasalaştırdığımızda, Türkiye ekonomisi çok sağlam bir makro ekonomik çerçeveye kavuşmuş olacak.' Mali kural ile mali disiplini iyice pekiştirmek istediklerini belirten Yılmaz, bu yapıldığı ve uzun vadeli perspektif yerleştirildiği zaman, fon kullanma maliyetlerinin düşeceğini kaydetti. Yılmaz, 'Bugün Türkiye tek haneli faizlere geldi. Nasıl geldi? Güven ve istikrarla geldi, mali disiplinle geldi. Dolayısıyla biz bunu sağlam temellere oturttuğumuz zaman tek haneli rakamlara doğru gidecek faizler. Bu olduğu zaman da hem kamu kaynak kullanırken düşük maliyetle kullanacak. Özel sektör düşük tek haneli faizlerle yatırımlarını finanse etme imkanı uzun vadeli kaynaklara erişme imkanı bulacak' diye konuştu. 2001'de merkezi yönetim bütçesinin yüzde 51'inin faize, yüzde 49'unun eğitim, sağlık ve savunmaya ayrıldığını, yollar, köprüler yapıldığını, personel maaşlarının ödendiğini ifade eden Yılmaz, istikrar olmanı sayesinde faiz oranlarının tek haneli rakamlara düşmesiyle bugün faizlere yapılan harcamanın toplam bütçenin yüzde 20'sine kadar indiğini, bunlar sayesinde de yeni mekanizmalar oluşturduklarını bildirdi. Mali kural yasalaştığı zaman kazanımların da pekiştirilmiş olacağını söyleyen Yılmaz, 'Buna bir partinin işi olarak bakmamak lazım. Bütün partilerimizin meslek kuruluşlarımızın sivil toplum kuruluşlarımızın mali kurala destek vermesi lazım. Bu bir toplumsal ve uzun vadeli bir mesele. Türkiye ekonomisi zaten önemli bir sıçrama yapmıştı. TBMM'ye gönderdiğimiz mali kuralla birlikte çok daha iyi hale gelecek' dedi. YORUM YAZIN
|
|