|
Hukukçulardan 'vicdani ret' değerlendirmesi'Vicdani ret' hakkı tanınmasıyla ilgili gazetemize değerlendirmede bulunan hukukçular, Türkiye'nin AB'ye üyeliği için şart koştuğu askerlik yapmak istemeyenlerin 'vicdani ret' hakkının tanınması ile ilgili düzenlemenin çıkarılması gerektiğini söylediler.Vicdani reddin tanımı uluslararası hukukta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun 8 Mart 1995'te aldığı karar doğrultusunda şekillendi. Kararda yer alan “Orduda görev yapanlar, orduda görev yapmaya vicdanen itiraz etmek hakkından mahrum bırakılmamalıdır” ifadesi, vicdani ret tanımını genişletti. Daha sonra bu tanım, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 1998 tarihli kararında teyit edildi. Karar metninde, “Orduda görev yapmakta olan bireyler vicdani itirazlar getirebilir” denildi. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ise 2004'ten beri vicdani reddi bir “insan hakkı” olarak görüyor. Avrupa Konseyi'nin üyesi olan ancak vicdani reddi kabul etmeyen üç ülke var: Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye. Türkiye, AB'nin de isteği doğrultusunda "vicdani ret"i tanımak üzere harekete geçti. Böylece askerlik hizmeti yapmak istemeyenler, başka kamu hizmetleri yaparak vatan hizmetini tamamlamış olacaklar. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'nin AB'ye üyeliği için şart koştuğu askerlik yapmak istemeyenlerin 'vicdani ret' hakkının tanınması ile ilgili çalışmalar sürüyor. Bugüne kadar toplam 176 başvuru yapılan vicdani ret ile ilgili olarak yapılan çalışmada, Avrupa Konseyi'nin şart koştuğu 'alternatif kamu hizmeti' ile ilgili bir madde konuldu. Buna göre, vicdani retçiler, askeri tesislerde ellerine silah almadan, geri hizmetlerde görevlendirilecek. Politik ya da dini sebeplerle vicdani ret yapan vatandaşlar, yine askeri tesislerde, hizmet sektöründe çalıştırılacak. Garson, berber ve hizmetli gibi görevlerde bulunacak olan vicdani retçiler, silah kullanılmayan birimlerde görev alacak. Askeri birliğin mutfağı, temizlik işleri gibi işleri yapacak olan vicdani retçiler bir anlamda patates ve soğan doğrayarak kamu hizmeti görevini yerine getirecek. Askeri birlikte görev yapanlar kışlada konaklamayacak, akşam evlerine gidecek. CEZALANDIRMA OLMAYACAK AİHM'in verdiği kararlar doğrultusunda Türkiye'ye Aralık ayı sonuna kadar süre veren Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, vicdani retçiler için kamu hizmetinin bir cezalandırma yöntemi olmasına karşı çıkıyor. Kamu hizmetinin mahiyetinin ne olacağı konusunda bir zorunluluk bulunmazken, 'sivil organizasyonlarda görev alması' ibaresi yer alıyor. Bu nedenle, vicdani retçilerin Milli Savunma Bakanlığı'nın askeri birliklerde hizmet vermesiyle ilgili kararının konseyde nasıl değerlendirileceği sorusu öne çıkıyor. 30 AY KAMU HİZMETİ Öte yandan, kamu hizmeti yapacak olan vicdani retçi vatandaşların görev yapacağı süre üzerinde de çalışmalar yapılıyor. Şu anda üniversite mezunu olmayanlar 15 ay askerlik yapıyor. Yedek subaylar 12 ay, üniversite mezunu er ve erbaşlar ise 6 ay askerlik yapıyor. Bu nedenle, AİHM karaları gereği, vicdani retçilerin kamudaki görevlerinin askerlik süresinin iki katı olan 28-30 ay arasında olabileceği belirtiliyor. HUKUKÇULAR, GAZETEMİZE VİCDANİ REDDİ DEĞERLENDİRDİ Vicdani red konusunda tartışmalar sürerken, hukukçular, gazetemize yaptıkları değerlendirmede 'vicdani ret' hakkı tanınmasıyla ilgili düzenlemenin çıkarılması gerektiğini ifade ettiler.
İSHAKOĞLU: KENDİMİ VİCDANI RET CEPHESİNDE GÖRÜYORUM Av. Cevat İshakoğlu: Son günlerde ülke gündemini işgal eden bedelli askerlik ve vicdani ret konularında dillendirilen görüşleri üzülerek takip ediyorum. Bedelli konusunu ülkenin gerçeği olarak kabul eden zihniyet, vicdanı reddi, ülkeye ihanet olarak görmektedir. Vicdani reddin savaş karşıtlığı olduğunu ve bunun aslında bir erdem ve insan hakkı olduğunun kabul görmesi ülkemizde uzun bir zaman alacaktır. Savaş koşullarının ve zorunlu askerliğin olduğu Türkiye'de vicdanı red için gerekli evrensel koşulların var olduğunu ve bu hakkin mutlaka yasallaşması gerektiğini düşünüyorum. Askerliğimi yapmış olmakla birlikte kendimi vicdanı ret cephesinde gördüğümü ifade etmek istiyorum.
NUSRETOĞLU: BÖYLE BİR ÇALIŞMAYI BAŞLATMIŞ OLMASI UMUT VERİCİDİR Av. Mucahit Nusretoğlu: Vicdani ret, bireyin; politik, ahlaki değerleri veya inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir. Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerden Türkiye ve Azerbaycan dışında vicdanî ret hakkını tanımayan ülke bulunmamaktadır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2007 yılından beri Türkiye'de vicdanî ret hakkını tanıması ve yasalarında değişiklik yapılması için çağrıda bulunan tavsiye kararları aldığı bilinmektedir. Ayrıca 2008 yılında DTP tarafından vicdani ret hakkı verilmesi konusunda kanun teklifi hazırlanmıştır. Bireyin ölme ve öldürmeyi veya savaşmayı red etme hakkı doğal haklardan olup bu hakkın kullanılmasının engellenmesi ahlaki ve vicdani olarak doğru değildir. Vicdani ret hakkının tanınması ve bunun karşılığında alternatif yaptırımlar uygulanabilir. Alternatif yaptırımlar hakkaniyet ilkelerine göre belirlenmelidir. Devletçi, milliyetçi reflekslerle değil evrensel kriterlere göre alternatif yaptırımlar belirlenmelidir. Türkiye'nin çok geç kalmış olmasına rağmen böyle bir çalışmayı başlatmış olması umut vericidir.
ALİMOĞLU: KİŞİSEL GÖRÜŞÜM BU DÜZENLEMENİN YAPILMASI GEREKTİĞİ YÖNÜNDEDİR Av. Fahri Alimoğlu: “Vicdani ret” bireylerin politik, ahlaki ve dini görüşleri sebebiyle zorunlu askerliği reddetmesidir. Herkesin asker doğduğunun iddia edildiği bizim gibi ülkeler de, askerliğin reddi ceza kanunlarında hapis cezasını gerktiren bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu yüzden ceza alan bir çok kişi AİHM başvurmuş ve davalar da Türkiye mahkum edilmiştir. Şimdi biraz da bu Avrupa müktesebatına uyma derdiyle vicdani ret hakkının yasal bir düzenleme içine alınmasından söz edilmektedir. Kişisel görüşüm bu düzenlemenin yapılması gerektiği yönündedir. Çünkü insanların askerlik yapmayı, silah kullanmayı, insan öldürmeyi red etme haklarının olması gerektiğine inanıyorum. Ancak vicdani ret kavramının sadece TSK karşıtlığının bayraktarlığına dönüştürülmesi de iki yüzlü ve samimiyetten uzak bir yaklaşımdır. Dağdaki şiddeti, silahı ve öldürmeleri destekleyip öte yandan da ben vicdani retçiyim diyenin vicdanı olmadığı için vicdani retçi olması da mümkün değildir. Vicdani retçi birinin tüm dünya da ve her platformda silaha şiddete karşı olması gereklidir. Asıl olan silah ve şiddet kavramının reddidir. Dünya da vicdani reddin birçok kişi ve kurum tarafından savunulabilmesindeki asıl neden budur.
DEVRAN: VİCDANİ RETTEN FAYDALANMAK, KAMU HİZMETİNDEN KARŞILIKSIZ YIRTMAK VE KURTULMAK ANLAMINA GELMİYOR Av. İlyas Devran: Vicdani retten faydalanmak, kamu hizmetinden karşılıksız yırtmak ve kurtulmak anlamına gelmiyor. Tersine askerlik süresince yada daha uzun süre kamu da, belediyelerde tercih hakkı olmaksızın hizmet vermeleri gerekiyor. Dolayısıyla bu anlamda vicdani ret, pek bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü askere giden bireyde ya belediye işçisi gibi mutfaktadır yada çay ocağındadır. Vicdani ret hakkı BM, İnsan Hakları Komisyonu ve AB Parlamentosu tarafından insani hak olarak kabul edilmiştir. Avrupa Bakanlar Konseyi, Türkiye'nin vicdani ret konusunda düzenleme yapmasını istemiştir. Avrupa Bakanlar Konseyi, vicdani ret hakkının sadece ülkemiz ve Azerbaycan tarafından tanınmamış olduğunu biliyor. Özgürlük içinde onurlu güvenliğin sağlanması için profesyonel askerliği hayata geçiren Avrupalı bizden daha iyi değildir. Profesyonel askerliğin olması gerektiğini doğru buluyorum. Nasıl ki, herkes polis olmuyor veya olamıyorsa, herkes de asker olmasın ve olamasın. VİCDANİ RET NEDİR? Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlakî değerleri veya dinî inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani reddin resmileşmesi yirminci yüzyılın başlarına denk gelmektedir. İngiltere, 1916'da vicdani reddi anayasasına dâhil etti. İngiltere'yi 1917'de Danimarka, 1920'de de İsveç izledi. Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insanî hak olarak kabul edilmiştir. AB üyesi Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İtalya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Portekiz, Slovakya ve Slovenya'da zorunlu askerlik hizmeti yok. Diğer ülkelerde ise alternatif kamu hizmeti uygulanıyor. Alman vicdani retçiler, askerlik süresi olan 9 ay boyunca gençlik, aile, kadın ve sağlık bakanlığına bağlı federal sivil servis ofisleri tarafından alternatif hizmet yerlerinde çalışıyor. YORUM YAZIN
|
|