KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
16 Kasım 2024 Cumartesi
°C

Hukuk ve siyaset kurumlarının Peker sınavı!

Eski Milletvekili Ataoğlu, Sedat Peker'in adeta suç ortaklarını ifşa ettiğini vurgularken, Avukat Sekin de 'Hukuki bir yönü olmakla birlikte esasen daha çok siyasi ve uluslararası yönü olan bir meseledir' değerlendirmesinde bulundu. İş insanı ve siyasetçi Karaarslan da, Erdoğan'ın mevcut tutumda ısrar etmesi durumunda olası erken seçimde siyasi hayatının sona ereceğini savundu.

Hukuk ve siyaset kurumlarının Peker sınavı!
01 HAZİRAN 2021 SALI 16:30
25
7107
12
AA aa

--- Bingöl Online Özel ---

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ardı ardına yayınladığı videoları izlenme rekorları kırarken, her videosunda önemli iddiaları da gündeme getiriyor. Şuana kadar yargı alanında herhangi bir adım atılmaması toplumda yargıya karşı güven sorunu yaratırken, siyaset kurumları arasındaki ithamlar da her geçen gün daha da sertleşiyor!

Bizler de Sedat Peker'in açıklamalarının neler getirdiğini ve yansımalarını Bingöl ölçeğinde sorduk;

Bingöl Eski Milletvekillerinden Kazım Ataoğlu, Peker'in iddialarını “Çarpıcı ve araştırılması gerekiyor” sözleriyle yorumlarken, adeta suç ortaklarını ifşa ettiğini de vurguladı.

Yargının geçen zamana karşın herhangi bir adım atmamasının da manidar olduğunu dile getiren Ataoğlu: “Bütün bu olanlardan sonra görmekteyiz ki, devlet ve siyaset kurumu güven kaybına uğramaktadır” dedi.

Sedat Peker meselesinin bir suç örgütü lideri ile bir İçişleri Bakanı arasındaki şahsi bir mesele olmayıp, bunun çok daha ötesinde ve çok yönlü bir mesele olduğunu vurgulayan Avukat Savaş Sekin ise “Hukuk karşısında güçlü ve güçsüz ayırımı olamaz. Hukuk ne güçlünün kılıcı, ne zayıfın korkutucusudur. Hukuki bir yönü olmakla birlikte bu mesele esasen daha çok siyasi ve uluslararası yönü olan bir meseledir” değerlendirmesinde bulundu.

İş insanı ve siyasetçi Ahmet Karaarslan da “Erdoğan mevcut paradigmada ısrar ettiği takdirde 2023 ten önce yapılacak seçimle siyasi hayatını sonlandırmış olacaktır. Adalet kurumu son gelişmelerle sınıfta kalmış,  itibar ve güven kaybıyla toplum nezdindeki değersiz konumunu sağlamlaştırmıştır” dedi.

ATAOĞLU:  “BİR SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ OLARAK EDATA SUÇ ORTAKLARINI İFŞA ETMEKTEDİR”

Bingöl Eski Milletvekillerinden Kazım Ataoğlu, değerIendirmelerini şöyle aktardı;

“Bir devletin devamlılığı, bir ülkenin düzeni, öncelikle yasama, yürütme ve yargı ile sağlanır. Bunlardan biri eksik olursa, o ülkede düzeni, huzuru sağlamak zorlaşır. Bir birinden ayrı ve bağımsız olan bu unsurlar, ülkenin düzenini korumak ve kollamak için biri diğerinden emir ve talimat almadan görevlerini yaparlar.  Konuyla ilgili değerlendirmemi esasen bu çerçevede yapmak istiyorum.

Sedat Peker'in açıklamaları oldukça dikkat çekicidir. Bir suç örgütü lideri olarak edata suç ortaklarını ifşa etmektedir. Ardı ardına çektiği videolarla Susurluk kazasından buyana Türkiye'de ticaret-siyaset ve mafya ilişkilerini ortaya koyan önemli itiraflarda bulunmuştur.

Eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Eğer bu itirafların binde biri bile doğruysa, ülkemiz için büyük bir felaket” olduğunu ifade etmiştir.

Bu videolardaki iddialar doğru mudur? Veya ne kadarı doğrudur, henüz bilemiyoruz. Ancak aradan 20-25 gün geçmiş olmasına rağmen bağımsız yargı tarafından bir soruşturma başlatılmamış olması da anlaşılır gibi değil.

Sedat Peker, daha düne kadar yeraltı dünyasının karanlık şahsiyetlerinden olmasına rağmen meydan meydan dolaşarak mitingler yapan siyasi bir figür olarak ortaya çıktı karşımıza. Toplum, bilhassa muhalif kesimleri yerden yere vuran konuşmalar yaptı. Kalkınma projelerinden bahsedecek değildi herhalde! Yaptıkları ve söyledikleri toplumda endişe ile karşılandığı halde Hükümetten ve yargıdan en küçük bir tepki görmediği gibi devletin resmi polisiyle korunması sağlanıyordu. Aynı Feto hadisesinde olduğu gibi açıklamaları tamamen gerçek dışı olsa bile bu gibilerin bir zamanlar sırtlarının sıvazlanmış ve makbul görülmüş olmaları, devlet ve siyasette çürümeye yol açmıştır. Bu olan bitenler karşısında devlet refleksiyle davranılmaması, bağımsız yargı ve Parlamento'nun işlevsiz kalması, çürümeyi daha da faci hale getirmektedir. Bütün bu olanlardan sonra görmekteyiz ki, devlet ve siyaset kurumu güven kaybına uğramaktadır.

Hatırlarsanız, Sayın Berat Albayrak istifasını açıklarken “At izi, it izine karışmış, Allah sonumuzu hayretsin” demişti. BU söze hak vermemek mümkün mü? Çünkü öyle şeyler anlatılıyor ki, kimin eli kimin cebinde belli değil.

İddialara verilen tutarsız ve inandırıcılığı olmayan cevaplar ise işin vahametini daha da arttırıyor. Ne yazık ki, suç örgütü elebaşı siyaset adamlarından daha inandırıcı ve heyecan verici olabiliyor.

Doğrusu şu günlerde ortalık öylesine toz duman ki, geleceğe dair nasıl bir değerlendirme yapılabileceğini kestiremiyorum. Buna rağmen demokratik nizam kendi tabii mecrasında işletilirse, halkımız feraset ve basiretiyle gerekli çözümü bulur ümidindeyim.

Son olarak diyeceğim; temennim odur ki, devletin karanlık işlerden ve yasa dışı ilişkilerden uzak durmasıdır. Aksi halde suç örgütleri bir gün o silahı size doğrultabilirler.”

SEKİN: “HUKUK NE GÜÇLÜNÜN KILICI, NE ZAYIFIN KORKUTUCUSUDUR”

Bingöl Online Hukuk Müşaviri Avukat Savaş Sekin ise yaşananların hukuksal çerçevesini ve toplumsal yansımasını irdeledi.

Sedat Peker meselesinin bir suç örgütü lideri ile bir İçişleri Bakanı arasındaki şahsi bir mesele olmayıp, bunun çok daha ötesinde ve çok yönlü bir mesele olduğunu vurgulayan Sekin, şunları kaydetti;

“Meseleye hukuk cihetinden bakıldığında, kamuoyunda bir suç örgütü lideri olarak vasıflandırılan bir insanın, bu zamana kadar rahatça bu ülkede boy gösterebilmesi dahi hukukun bir sorunudur.  Bu tarz kişilerin vatan, bayrak, millet gibi toplumun değer verdiği kavramlar üzerinden söylemler geliştirerek asıl kişiliklerini ve eylemlerini bu yolla perdelemeleri ve bunun üzerinden varlık ve meşruiyet alanı bulabilmeleri hem hukukun, hem de bu toplumun bir sorunu ve zaafıdır. Hukuk karşısında güçlü ve güçsüz ayırımı olamaz. Hukuk ne güçlünün kılıcı, ne zayıfın korkutucusudur. Hukuk adalete ulaşma gayretinin bir aracıdır. Bu teoriyi pratiğe dönüştüremeyen bir hukuk düzeninin adalete ulaşmasından bahsedilemez.”

“Hukuki bir yönü olmakla birlikte bu mesele esasen daha çok siyasi ve uluslararası yönü olan bir meseledir.”

Sedat Peker'in İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'ya yönelik iddiaları toplumda farklı bakış açılarının oluşmasına mahal vermiştir. Bir kısım insanlar bu iddiaların tamamen komplo ve iftira olduğu kanaatinde, bir kısım insanlar ise bu iddiaların ciddi olduğunu ve araştırılması gerektiği kanaatindedir. Sayın Soylu'nun hukuk önünde aklanması hem kendisi adına, hem hükümet adına, hem de toplumun bir kısmında oluşan şüphelerin dağılması ve de bu işleri organize edenlerin hedeflerine ulaşamaması adına önem arz ettiği söylenebilir. Burada göz ardı edilmemesi gereken bir diğer husus şudur ki; bazen zulümler, iftiralar ve buna benzer nice menfi fikir ve eylemler hukuk aracılığı ile amaçlarına ulaştırılmaya çalışılır. Gösterilen hedef ile murad edilen hedef birbirinden çok farklı şeylerdir. Hukuki bir yönü olmakla birlikte bu mesele esasen daha çok siyasi ve uluslararası yönü olan bir meseledir. Meselenin, Türkiye gündeminden ziyade uluslararası düzeyde oldukça ilgi çekmesi, mütemadiyen gündeme getirilmesi ve bunun üzerinden muhtelif siyasi söylemler ve ithamlar geliştirilmesi bunun bir göstergesidir.  Türkiye, bu coğrafyada tamamen kendi özgü şartları, ilişkileri, misyonu olan bir ülkedir. Üslendiği misyon ve attığı adımlardan ötürü siyaseten yalnızlığa itilmiş ve bu coğrafya üzerinde büyük hedefleri olan güçlerin hedefi haline gelmiş bir Türkiye var. Bu sebeple akla gelebilecek her silahla, her kişiyle, her grupla, her yolla asimetrik bir saldırı zincirinin olduğunu söylemek yanlış değildir. Niteliği, zamanı, şekli, yeri ve içeriği itibarı ile Sedat Peker'in ortaya koyduğu davranışların bu tablodan bağımsız olmadığı hususu kuvvetle muhtemeldir. Bu sebeple mesele gerek hukuki, gerekse siyasi yönü itibarı ile bir bütünlük içerisinde değerlendirilmeli ve gerekli adımlar buna göre atılmalıdır.”

KARAARSLAN: “ERDOĞAN MEVCUT PARADİGMADA ISRAR ETTİĞİ TAKDİRDE 2023'TEN ÖNCE YAPILACAK SEÇİMLE SİYASİ HAYATINI SONLANDIRMIŞ OLACAKTIR”

İş dünyasından bir isim olan ve siyasi kimliğiyle de bilinen Ahmet Karaarslan da, yaşananlar karşısında AK Parti'nin bir karar vermesi gerektiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tutumunda ısrar etmesi durumunda siyasi hayatının olası bir erken seçimde noktalanacağını vurguladı.

Karaarslan: “Vesayeti sonlandırmak, halkı iktidara taşımak hedefiyle iktidar olan AK Parti'nin, 7 Haziran 2015'e kadar bu yönde bir çaba sarf ettiği kanaatindeyim. 7 Haziran'dan ilk defa seçim kaybeden AK Parti, Nisan 2015-7 Haziran 2015 arasında vesayet sahipleriyle görüşmeye başladı. Dolmabahçe mutabakatından sonra Erdoğan, bu yapılarla ilişkide tüm gücünü paylaşmayı kabul etti. Celal Doğan'ın Saray'a yaptığı ziyarette, kendisine seçimi kaybedeceği iletildi. Seçimi kaybettiği için korkmaması gerektiği, vesayetle mücadele ve Kürt Meselesini Çözüm Süreciyle sonlandırma, Demokrasiyi taçlandırma çabaları şartıyla desteğini sürdüreceğini iletti. Erdoğan, ‘seçimden sonra sizinle görüşürüz' diyerek yönünü belli eti, mafyayla, derin çetelerle işbirliği yaptığı görülüyor. Bu, gizli bir durum değil, şuanda alenen görülüyor. Siyaseten Erdoğan iktidar olsa da, reelde tüm bu kesimlerin birlikte hareket ettiğini görebiliyoruz. Tüm bu gelişmeleri, Suriye'deki gelişmelerden ayrı değerlendirmek de doğru olmaz. Bir asırlık vesayet, kendi tahakkümünü devam ettirebilmek için en dinamik kesim olan ‘Kürtleri bastırmak, korkuyla teslim almak' yolunu seçti. Kürtlerin Türkiye'de yönetime ortak olmaları durumunda, Türkiye'nin temel meselesi olan Kürt Meselesinin biteceği ve kendilerine ihtiyaç kalmayacağını gördüler. Demokratik hukuk devletinde refahın yükseleceğini, kutsalların istismarının artık işe yaramayacağı ve istismar aracı olmaktan çıkacağını görerek müdahalede bulundular. Ne acıdır ki, şuana kadar başarılı oldular.  Bu, Erdoğan iktidarının 2002'den 2015'e kadar almış olduğu yolu tıkayarak, bugün yaşanan ekonomik kriz dahil olmak üzere, siyasi kriz ve Türkiye'nin AB perspektifi dahil olmak üzere birçok kayıplara neden oldu. Şimdi geldiğimiz noktada, vesayetçilerin bütün kirli çamaşırları ortaya dökülmüş oldu.”

Karaarslan, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü.

“Bugün her şeye rağmen bu kirli çetelerle, mafyayla mücadele etmeyi, yine de Erdoğan'ın yapabileceği bir iş olarak görüyorum.”

Artık mevcut paradigmanın sürdürülebilirliği çok zor görülüyor. Erdoğan liderliğindeki iktidar, yani AK Parti, artık karar verme aşamasındadır. Ya bu yapılarla yola devam edecek ve sorunlar devam edip ülke kaybedecek, ya da güçlü ve cesur liderlik gereği bu yapılar ifşa edilecek. Belki bir seçim kaybedilecek ama tekrar toparlanmak bir umut olma şansı devam edecek. Bugün her şeye rağmen bu kirli çetelerle, mafyayla mücadele etmeyi, yine de Erdoğan'ın yapabileceği bir iş olarak görüyorum. Türkiye toplumunun azımsanmayacak bir kesiminde sorgulanamayacak bir lider konumundadır. Bugün, çetelerin ve mafyaların ifşa edilen ilişkilerini zaten biliyorduk. Sadece bunların hukuk önünde hesap verdiklerini ve cezalandırıldıklarını görmek istiyoruz. Bu, demokrasimiz, geleceğimiz ve de ülkenin bekası açısından son derece önemlidir. Ortadoğu'da reel politik durum hesaba katıldığında mevcut paradigmada ısrar etmek, hem devletimize, hem halkımıza, hem de Ortadoğu halklarına kaybettirir.

“Olası erken seçimde Erdoğan'ın siyasi hayatı biter”

Başkanlık sisteminde bu kirli yapılarla baş etmek kolaydır. Sadece şeffaf bir şekilde halkı bilgilendirmek ve kararlı bir tutum sergilemek gerekir. Erdoğan'ın Soylu'ya sahip çıktığını düşünmüyorum, sadece zaman kazanacak bir hamle yaptı. ABD Başkanı Biden ile yapılacak görüşme Erdoğan'ın izleyeceği yol için önemlidir. Kürtlerle uzlaşma sağlandığı takdirde çetelerle mücadele farklı bir boyut kazanacak ve siyasette dengeler yeniden kurulacaktır. Erdoğan mevcut paradigmada ısrar ettiği takdirde 2023 ten önce yapılacak seçimle siyasi hayatını sonlandırmış olacaktır. Adalet kurumu son gelişmelerle sınıfta kalmış,  itibar ve güven kaybıyla toplum nezdindeki değersiz konumunu sağlamlaştırmıştır. Çeteler ve mafya konusunda muhalefetin izlediği yol umut yaratmamıştır. Daha cesur, daha esnek ve de işbirliğine açık bir tutum sergilenmiş olsa Erdoğan'ın çözüm konusunda bir irade ortaya koyması ya da toplum nezdinde bu kesimlerle ortak olduğu gerçeği anlaşılmış olacaktır. Sonbahar öncesi bu konular netleşmiş olacaktır”

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83540)
03 Haziran 2021 Perşembe 10:12
Sedat pekerin arkasındaki güce bakın kim ve niçin kullanılıyor, hedef devletimizdir burda yapılacak tek şey devlete sahip çıkmaktır.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83527)
02 Haziran 2021 Çarşamba 22:27
Teoride herkes mükemmeli çok güzel ifade ediyor.Ama aynı insanlara devleti teslim etseniz üç ay idare edemezler.Cumhuriyet tarihinin en pratize insanını Sayın Cumhurbaşkanını her bulduğunuz malzemede yıkmaya çalışmaktan vazgeçin bence.Kıymetini anlamak için Menderes ve Özal da olduğu gibi üstünden bi otuz kırk yılın geçmesine gerek yok.Hatalarıyla beraber samimi,üretken,icraatçı bir lider olarak hakkını teslim etmek lazım.
Pervasız (@Misafir_83516)
02 Haziran 2021 Çarşamba 10:38
Boşuna heveslenmeyin! Erdoğan bu saçmalıkların da üstesinden gelecektir. Ama 'dost düşman da' bu arada kendini izhar edecektir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83515)
02 Haziran 2021 Çarşamba 05:47
Reise laf söyleyenler bir aynaya baksınlar niye bae de açıklıyor aslında İsrailde veya abd de açıklayabilirdi daha isabetli olurdu reis bunuda atlatır ALLAh CC Ona yardım etsin
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83512)
02 Haziran 2021 Çarşamba 00:01
Ağamız siyasette göz mü kırpıyor Savaş abi keşke bu konuda yorum yapmasaydın
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83506)
01 Haziran 2021 Salı 23:21
Hdpkk Chpkk vb yapılara hizmet eden Zavallılar Erdoğan dusmanliginda kinlerinde boğulup gidecekler ...Bunlarda dehşet bir hazımsızlık yaşıyorlar eee bizde şehir hastaneleri ni bunun için yaptık...Malum evde kedi köpek besleyenler in bakacak evlatlarida yok ve selam
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83567)
04 Haziran 2021 Cuma 16:29
@Misafir Kullanıcı garantili hastaneler,kopruler,yollar ve havaalanlari..gecmedigin koprunun yolun parasini oduyoruz akilli kardesim..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83526)
02 Haziran 2021 Çarşamba 22:10
@Misafir Kullanıcı Eleştiri olur elbet ama seviyeli ve edep sınırlarını aşmadan olmalı.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83504)
01 Haziran 2021 Salı 22:12
ADALET isteyen insanların mafya bozuntusunun arkasına sığınıp konuşması bile bazı zihniyetlerin hala HUKUKtan anlamadığını gösteriyor.
Bir bakanın dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'de nitelikli çoğunluk aranır. Aldığı cezanın onanması için de yine TBMM'nin onayı gerekiyor. Oysa biz bir MAFYA BOZUNTUSUNUN laflarıyla hukuki süreç işleten insanlar görüyoruz. Bankaların kasa anahtarları aynı anda üç dört kişinin bir arada olmasıyla açılabilir. Bu ülkenin BAKANı banka kasasından çok daha değerlidir. Bir MFYA BOZUNTUSUnun yurt dışındaki videolarıyla bakan düşürülmez.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83525)
02 Haziran 2021 Çarşamba 20:32
@Misafir Kullanıcı MAFYA BOZUNTUSU DEDİĞİN KİŞİ , İKTİDAR VE YANDAŞ MEDYADA , MÜTEBER İŞ ADAMIYDI . NE OLDU ŞİMDİ . HESABINIZA GELMEDİ ÖYLEMİİ.HEP İNKAR İNKAR NEREYE KADAR .!!!.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83502)
01 Haziran 2021 Salı 20:38
Yorum yapan aydınlarımız ağzı olan konuşur misali kanaatime göre iyi bir araştırma yapılırsa hepsinin ismi çıkar
Misafir Kullanıcı (@Misafir_83500)
01 Haziran 2021 Salı 19:37
Sayın ataoğlu stajyer milletvekilleri gibi konuşmuş. Dünyadaki tüm devletlerin işleyişinde bu var.
15.11.2024
18:46
'Öğretmen Gözüyle' fotoğraf yarışmasında Serhat Bürke'ye iki ödül birden
Yarışmanın birincisi seçilen Bürke'nin bir diğer eseri de mansiyon ödülüne layık görüldü. Yarışmada dereceye giren eserler 21-27 Kasım'da Ankara Kızılay Metro Sanat Galerisi ve 26-27 Kasım'da Erzurum'da toplanacak Maarif Kongresi etkinlikleri kapsamında sergilenecek. Ödülleri ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin verecek.
15.11.2024
17:24
Bingöl`de 16 Kasım`da nerelerde elektrik kesintisi olacak?
Bingöl'de 16 Kasım'da nerelerde elektrik kesintisi olacak?
Bingöl merkezde nüfusun yoğun olduğu iki mahalle ile nüfusu yoğun olan üç merkez köyünde 6 saat, bazı ilçelerde ise 7 saati bulan kesintiler uygulanacak. İşte kesintiden etkilenecek bölgeler ve alınması istenen tedbirler;
15.11.2024
14:53
Bingöl`de on binlerce makaron ele geçirildi
Bingöl'de on binlerce makaron ele geçirildi
Bingöl'de polis ekiplerince düzenlenen operasyonlarda 127 bin 260 dolu, 27 bin 200 boş makaron ele geçirildi.
14.11.2024
21:04
Bingöl`de araması bulunan 3 kişi yakalandı
Bingöl'de araması bulunan 3 kişi yakalandı
Bingöl'de jandarma ekiplerince düzenlene operasyonlarda uyuşturucu madde ile araması bulunan 3 kişi yakalandı.
14.11.2024
13:34
Bingöl`de yağmur etkili olacak
Bingöl'de yağmur etkili olacak
Hafta sonu plan yapacaklar için Meteoroloji'den uyarı geldi! Bingöl'ün 5 günlük hava tahmin raporuna göre hafta sonu itibariyle yağmur etkili olacak.
14.11.2024
10:49
9.Yargı Paketi Resmî Gazete`de!
9.Yargı Paketi Resmî Gazete'de!
Yeni düzenlemeyle, Hukuk Mesleklerine Giriş ve İdari Yargı Ön Sınavı'nda soru sayısı 120'ye çıkarıldı. Hakaret suçlarında uzlaştırma kapsamı değişirken, arabuluculuk siciline kayıtta 20 yıl kıdem şartı getirildi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın