Hedefimiz bölge üniversitesi olmak!Rektör Çapak; Öğretim üyelerimizin sadece derslere girip çıkması değil, araştırmalar yapması, uluslararası sempozyumlara katılması ve projeler bağlamında kendilerini göstermeleriyle Bingöl Üniversitesini bölgenin en iyi üniversitesi yapma gibi bir hedefimiz var.![]() Geçtiğimiz Mart ayında Bingöl Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. İbrahim Çapak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fiziki altyapısı, öğrenci sayısı ve akademik personel sayısıyla hızlı bir şekilde büyüyen Bingöl Üniversitesi'ni bölgenin en iyi üniversitesi yapmak istediklerini belirten Çapak, akademisyenleri araştırmaya teşvik edip bununla birlikte öğrenci kalitesini yükselterek, gerçekleştirilecek projelerle Doğu'daki olumsuz algıyı kırmak istediklerini söyledi. EN ZAYIF NOKTA; TANITIM! Doğudaki illerde bulunan üniversitelerin en önemli eksikliğinin tanıtım olduğunu vurgulayan Çapak, “Bingöl Üniversitesi fiziki anlamda birçok şeyi kat etmiş ve bizde bunun devamını getireceğiz. Bundan sonra en önemli nokta kalite olacaktır. Öğrencilerimizin daha kaliteli yetişmesi, eğitim programlarımızın daha kaliteli olması ve öğretim üyelerimizin sadece derslere girip çıkması değil araştırmalar yapması, uluslararası sempozyumlara katılması ve projeler bağlamında kendilerini göstermeleri ile Bingöl Üniversitesini bölgenin en iyi üniversitesi yapma gibi bir hedefimiz var. Bu noktada çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum çünkü ilimizin kavşak bir noktada olması sıçrama yapmamızı sağlıyor. Üniversitemizin aslında en önemli zayıf noktası tanıtım eksikliğidir. Biz eğer bu projelerle, yayınlarla, akademik faaliyetlerle üniversitemizi biraz tanıtabilirsek Doğu illeri ile ilgili olumsuz algıyı da kırarız diye düşünüyorum. İnanıyorum ki biz elimizden geleni samimiyetle yaparsak hem ilimiz hem de üniversitemiz hak ettiği noktaya gelecektir” dedi. “ÜNİVERSİTEMİZ GELİŞMEYE DEVAM EDİYOR” “Bütün amacım ve niyetim burada görev yapacağım süre içerisinde ilimize üst düzeyde katkı sağlamak olacak” diyen Çapak, şunları söyledi; “Bu noktada da bir ilin mekanizması üniversitelerdir bu yüzden biz Bingöl Üniversitesini ne kadar güçlü bir hale getirebilirsek, o kadar ilimize ve ülkemize katkı sağlamış oluruz. Yurtiçi ve Yurtdışı üniversitelerinde çalışmam olmam hasebiyle edindiğim bilgileri buraya aktarıp güzel şeyler yapmak istiyorum. Bingöl'ün çocuğu olarak Bingöl'e güzel şeyler yapacağıma yürekten inanıyorum. Her ne kadar liseden sonra başka yerlerde okuyup başka yerlerde çalışsak ta Bingöl'le bağım hiç kopmadı. Ben üniversite doktoramı bitirme aşmasındayken, 70 arkadaşımla birlikte el ele verip 2006 yılında Bingöl'de ilk defa sempozyum düzenlemiştik ve bunu da yer olmadığından dolayı bir sinema salonunda gerçekleştirmiştik. Bugün gelinen noktada ise üniversitemiz hızla gelişmekte ve gelişmeye de devam ediyor. Allah nasip ederse bizde bu güzelliklerin üzerine çok daha iyi işler katarak üniversitemizi daha da geliştiririz” şeklinde konuştu. “PROTOKOL SÖZLEŞMELERİYLE ÜNİVERSİTEMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ” Yakın Doğu ve Girne Üniversiteleri ile protokol sözleşmesi imzaladıklarını ve bu sözleşmelerin Bingöl'e çok şey katacağını ümit ettiklerini belirten Çapak, şunları söyledi; “Ben 3 yıla yakın Kıbrıs'ta çalıştım ve Yakındoğu Üniversitesi en büyük ve gelişmiş üniversite durumunda. Orası ile güçlü bağlarımız vardı ve bunu da Bingöl Üniversitesi ile protokol sözleşmesi yaparak daha da güçlendirdik. Buradan öğrencilerimiz oraya kolaylıkla gidebilecek ve orada okuyan öğrencilerimizi de buraya rahatlıkla getirebileceğiz bu protokol sayesinde. Onlarla öğretim üyeleri işbirliğimiz olacak. Özellikle bazı güzel projelerde birlikte hareket edeceğiz. Nasip olursa yakın zamanda Yakındoğu Üniversitesinden bir heyet gelip üniversitemizi gezecek ve onları ağırlama imkânımız olacak. Sıkı işbirliği faaliyetleri bize çok şey katacaktır çünkü Bingöl küçük bir il ve maalesef batı illerinden birazda uzak. Biz öğrencilerimizi ve öğretim üyelerimizi ne kadar Bingöl'ün dışına götürebilirsek, sosyal ve kültürel aktiviteler içerisinde sokabilirsek çok faydalı olur diye düşünüyorum. Bundan dolayı ben Yakın Doğu Üniversitesi ile yapmış olduğumuz protokolü bir şans olarak görüyorum. Dil açısından olsun, uzaklık açısından olsun, kendi dünyamıza yakın insanlar oldukları için bizim şans olduğunu düşünüyorum. Girne Üniversitesine gelince, yeni kurulan bir üniversite olmasına rağmen çok güçlü bir yönetime sahip. Lisans üstü programlar ve projeler bağlamında epey çalışmalar yapabiliriz. Bu bağlamda öğrencilerimiz olsun, öğretim üyelerimiz olsun hem Yakın Doğu hem de Girne üniversiteleri ile çok daha faydalı işler yapabilirler. Tabi biz sadece bu iki üniversite ile sınırlı kalmıyoruz. Bundan sonrada biz bu protokolleri artırmak ve sadece kâğıt üzerinde değil fiili olarak bazı şeyleri de yapmak istiyoruz. Biz üniversitemizin adını her platformda duyurmamız gerekiyor buda kalite ile ilişkiler ile ve projelerle olur. Bu noktada ben başarılı olacağımızı ümit ediyorum.” “BİNGÖL'E YENİ FAKÜLTELERİ KATMA DÜŞÜNCESİNDEYİZ” Bingöl'e eczacılık, hukuk ve arkeoloji gibi fakülteleri kazandırmak istediklerini kaydeden Çapak, “Üniversitemizde şuanda 8 tane fakülte var ancak Diş Fakültesi resmi olarak var olmasına rağmen 7 tane yardımcı doçent ve öğretim üyesi bulanamadığı için fiili olarak çalışmıyor. Bizde bu konuda ciddi sıkıntılar çekiyoruz. Tabi bunun değişik nedenleri var yani o alanla ilgili öğretim üyesi sıkıntısı da var olan bir neden. Bingöl'e gelmekte ayrı fedakârlık gerektiren bir konu, tek arzumuz fakülteleri kâğıt üzerinde değil filli olarak görmek. Bu konuda bazı çalışmalarımız var. Yakın zamanda Sağlık Yüksek Okulunu, Sağlık Bilimleri Fakültesine dönüştürdük. En nihayetinde fakültelerin sayısından çok fakültelerin kalitesi ve işlevi önemlidir. Bingöl'e yeni fakülteleri katma düşüncesindeyiz ve Allah nasip ederse Eczacılık fakültesini, Hukuk Fakültesini ve Arkeoloji Fakültesini getirmek istiyoruz. Tabi bunları düşünürken bir yandan da kampus alanımızı düşünüyoruz çünkü bize yetmeyen bir alan var. Yatırım programına aldığımız Kütüphane binası, Hayvan Hastanesi projesi ve Spor Merkezini yaptığımız zaman kampus alanında bayağı bir daralma olacak. Kampusumuzu büyütmeye dair ciddi çalışmalarımız var. Bunların yanı sıra Genç yolu üzerinde üniversitemize ait bir çiftliğimiz var onu da kısa zamanda aktif hale getirmeyi planlıyoruz. Yapılacak daha çok işimiz var ve bu işleri alnımızın akıyla yapacağız inşallah” dedi. BARINMA SORUNU Barınma sorununun her ilde olduğu gibi Bingöl'de de had safhada olduğunu kaydeden Çapak, bu noktada en büyük işin, STK ve işadamlarına düştüğünü söyledi. Çapak, “Ben bu sorunun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu tip sorunlar başlangıçta olabilecek sorunlardır çünkü bazıları ev kiralarını yüksek tutuyor bazıları evini vermek istemiyor öğrenciye ama zamanla bunu aşacağımızı düşünüyorum. Şuanda Bingöl'de barınan öğrencilerimizin yüzde 9'u Kredi Yurtlarında kalıyor çünkü Bingöl'de yurt sorunu var ve geriye kalan öğrencilerimiz barınma sorunu yaşıyor. Önümüzde ki eğitim – öğretim sürecine yetişecek 2 Bin kişilik bir yurt yapılıyor ve buda bir nebze olsun yükü hafifletecek. Esas olan onlara kalabilecekleri bina sağlamak değil, onlara kendi evladımız gibi sahip çıkabilmektir. Barınma konusunda yine en büyük iş, STK'lara ve işadamlarımıza düşüyor. Özel yurtlar yapıp ya kendileri işletsinler yada Kredi Yurtlar kurumuna kiraya versinler istiyoruz çünkü bu sene başında yaklaşık 800 öğrencimiz barınma sorunu yüzünden kayıt yaptırmadan ilimizden ayrılmış ve bunu çok üzdü. Ama bu noktada Vali Bey başta olmak üzere herkes bu sorunu çözmek için canla başla çalışıyor ve biz barınma sorununu ortadan kaldıracağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|