Hayal kırıklığı dediBingöl Ziraat Mühendisleri Başkanı Erdoğan Yener; Eskiden hayvancılığı bırakıp şehre göç eden insanların köye dönmeleri için bir fırsat olarak görünen projenin içeriği netleşince hayal kırıklığına neden oldu dedi.Hayvancılık sektörünün gelişmesinin önündeki engellere değinen Bingöl Ziraat Mühendisleri Başkanı Erdoğan Yener, hayvancılığın en önemli giderinin yem bitkileri olduğunu belirterek, hayvancılığın gelişmesi için kaba yem bitkilerinin üretiminin yapılması için hazine ve meraların üreticiye açılması gerektiğini vurguladı. 300 koyun projesinin içeriği netleşince hayvan yetiştiricilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Yener; “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın 'Köyden şehire gitme hem maaşını al hem kendi işinin patronu ol" projesini gündeme getirdiği zaman toplumda çok büyük bir heyecan ve beklenti oluşturdu. İl dışında batı illerine göç etmek zorunda kalan Bingöllüler bizleri arayıp 'artık memleketimize dönmek istiyoruz. Devlet böyle bir proje sunmuş köyümüze dönüp tekrar hayvancılık yapacağız, projeden faydalanmak istiyoruz.' konu hakkında bilgi istediler. Herkes gibi bizlerde merak ettik. Eskiden hayvancılığı bırakıp şehre göç eden insanların köye dönmeleri için bir fırsat olarak görünen projenin içeriği netleşince hayal kırıklığına neden oldu” dedi. "Son dönemde hayvancılık sektörü büyük sıkıntılar yaşıyor" Son dönemde hayvancılık sektörünün büyük sıkıntılar yaşadığını aktaran Yener; “Basına düşen haberlerden ve yetkililerin açıklamalarından sıkıntının boyutunu görüyoruz. Bunun başka bir göstergesi olarak yurt dışından karkas ettin ithal edilmesi ve iç piyasaya sürülmesinde bu kanıya varıyoruz” ifadelerini kullandı. Yener, Bingöl'deki Ziraat Mühendisleri olarak hava şartlarının müsait olmasıyla beraber köylerde bulunan çiftçilerle yüz yüze görüşeceklerini anımsatarak; “Çitçilerimizin bilinçlenmesi için eğitimler vereceğiz. Çiftçilerin sorun ve sıkıntılarını dinleyerek çözüm kapısı olmaya gayret edeceğiz” diye konuştu. Bölgede hayvancılığın gelişmesi için kaba yem üretimin olması gerektiğine vurgu yapan Yener; “Hayvancılığın ilerlemesi için yem bitkilerinin üretimi yapılması lazım. Hayvancılığın en önemli gideri kaba yemdir. Bu konuda üreticiler şikâyetçiler. İlimize yem bitkileri Güneydoğu illerinden gelmektedir. Bu da üreticiler için artı gider anlamındadır. Burada çiftçilerimiz kendi yemini üretemediği için kazanmış olduğu kazancının büyük kısmını kaba yeme gider olarak harcıyor. Hayvancılığın en büyük sorunu kaba yem teminidir” şeklinde konuştu. “Mera ve yaylalardan gerektiği gibi faydalanamıyoruz” Türkiye mera ve yaylalar konusunda zengin bir ülke olduğunu söyleyen Yener, söz konusu meraların değerlendirilmediği için zamanla çeşitli tahribatlara uğrayarak, atıl durumda geldiğini söyledi. Mera ve yaylakların kiralaması Gıda Tarım İl Müdürlükleri tarafından yapıldığını dile getiren Yener, “Türkiye'de 4 bin 342 sayılı mera kanunu var, Mera ıslahı, kiralaması gibi durumlar kanunla yapılıyor. Hayvan sahiplerine bu konuda kolaylıklar sağlanmalı. Hayvanlarını otlatma konusunda fazla bir ücret almadan mera ve yaylalar kullanıma açılmalı” ifadelerini kullandı. "Hayvancılığın geliştirilmesi için hazine ve meraların üreticiye açılması lazım" Hayvancılığın gelişmesi için Milli Emlak Müdürlüğünün bir açıklaması olduğunu hatırlatan Yener, "Milli Emlak Genel Müdürlüğü, boş atıl durumda olan hazine arazilerinin üretici için kaba yem üretmeye açılması oldu. Bu tür açıklamalar olumlu olsa da yansıması yerel üreticiye geç oluyor ya da engellerle karşılaşılıyor. Bu kapsamda meraların ıslahı yapılması gerekiyor. Zayıf karakterli meraların ıslahı yapılarak oradaki bitki örtüsü zenginleştirilip büyükbaş hayvanların tüketmiş olduğu yem bitkilerini artırarak, bitkisel dokuyu geliştirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda mera, yayla ve hazine arazilerin üreticiye tahsisi kolaylaştırılması lazım” dedi. YORUM YAZIN
|
|