Memur-Sen Bingöl İl Başkanı Ensari, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
ON YEDİ BİN FAİLİ MEÇHUL CİNAYETİ VE YAŞANANLARI UNUTMADIK
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 62 yıl önce kabul edildiğini ve BM Genel Kurulu'nda 10 Aralık 1948 tarihinde bildirinin kabul edilmesiyle birlikte her 10 Aralık, Birleşmiş Milletlere üye ülkelerce Dünya İnsan Hakları Günü olarak çeşitli etkinlikler düzenlendiğini hatırlatan Ensari, “Esas amacı temel insan haklarının hiçbir endişeye meydan vermeden bütün insanlara uygulanmasına yönelik çalışmalar olan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve İnsan Hakları Günü, maalesef üye ülkelerin ilgisizliği ve gücü elinde bulunduran yönetimlerin ikiyüzlülüğü sayesinde istenen seviye ve başarıyı yakalayamamıştır.
Dünya genelinde, ezilen, hakkı elinden alınan, özgürlükleri gasp edilen; ne yazık ki çoğunlukla haklılar olmuştur. Yaşama hakkı dahil her türlü hakkın elinden alındığı, başkalarını yaşatmak uğruna birilerinin öldürülmesine göz yumacak veya teşvik edecek barbarlık ve hak ihlallerinin yaşandığı, yakın tarihimize bakıldığında görülecektir. Temel hak olan beslenme ve hayatta kalma hakkını kullanacak güce sahip olamayan Filistinliler'e uzanan dostluk ve kardeşlik elinin, terör devleti İsrail tarafından nasıl kırılmak istendiği halen gözlerimizin önündedir. Avrupa'nın göbeğinde, Bosna'da gerçekleşen soykırımın kanıtları, açılan her toplu mezarla bir kez daha karşımıza çıkmakta ve vicdanlarımızı sızlatmaktadır.
Demokrasi götürmek adı altında Irak ve Afganistan'da ne tür insan hakkı ihlallerinin yaşandığı da hergün bir yenisini okuduğumuz haberlerle gözlerimizin önündedir. Afrika'da bir dilim ekmek için birbirini ezip geçen insanlara uygulanan ayrımcılık da yine, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ne imza atan ülkeler tarafından yapılmaktadır. Kimin hayatta kalıp kalmayacağına karar verme konumunda bulunanların ikiyüzlülüğünü hergün yeniden ibretle seyretmekteyiz. Yakın tarihe kadar, birçok temel insan hak ve özgürlüklerinin ülkemizde nasıl ihlal edildiğini de unutmuş değiliz. Ülkemizde yakın zamanda işlenen On yedi bin faili meçhul cinayeti ve yaşananları unutmadık” diye konuştu.
AİHM'Yİ UMUT OLARAK GÖRME AYIBI YAKIN GEÇMİŞTE YAŞANDI
Eğitim hakkından çalışma hakkına kadar birçok alanda temel hakları gasp edilen vatandaşların bu haklarını kazanmak için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni umut olarak görmesi ayıbını da yakın geçmişte yaşandığını söyleyen Ensari, “Temel hak ve özgürlüklerini; yaşadığı, vergisini ödediği, seçimlerinde oy kullandığı ülkesinde ayrımcılığa tabi tutularak kullanamayan vatandaşlarımızın bu süreci bir daha yaşamaması arzu ve isteğindeyiz. İnsanların kendi kimliklerini ifade edebilme, anadilini her alanda kullanabilme, düşünce ve inançları ifade edebilme, yaşayabilme haklarının önünde hala ciddi engeller bulunmaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nde yer aldığı üzere, insan haklarının hiçbir tereddüde meydan vermeden herkese eşit şekilde uygulanması herkesin temel hakkıdır. Temel insan hak ve özgürlükleri ihlalinin hiç yaşanmadığı, herkesin özgürce eğitim alabildiği, inancını gizlemeden istediği işte çalışabildiği, her türlü özgürlük ve hakları herkesin kullandığı oranda kullanabildiği,işkence yapanların en ağır şekilde cezalandırıldığı, herkesin kimliğini ve kültürünü özgürce ifade edip anadilinin kullanması üzerindeki her türlü baskının sona erdiği bir dünya ümidiyle, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nün adına uygun bir şekilde idrak edilmesini umut ediyoruz” şeklinde konuştu.